Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Yılın Dikkat Çeken Animasyonları [Bigumigu’da 2020]

Yılın Dikkat Çeken Animasyonları [Bigumigu’da 2020]

Bigumigu’da 2020 yılını özetliyoruz: Yaratım sürecini mercek altına alan kısa animasyonlar. Tuhaflık ve uyumsuzluk gibi bireysel durumları analiz eden; aşk, kıyamet sonrası dünyalar, iklim değişikliği ve pandemi üzerine düşünen çalışmalar. İlgi toplayan animasyon reklam filmleri, kamu spotları ve müzik videoları.

2020 küresel salgın nedeniyle dünya düzeninde köklü bir değişimi başlattı. Bu değişim hayatımın her alanına yansıdı. Geride bırakmaya hazırlandığımız bu sıra dışı yılın en çarpıcı haberlerini inceledik ve öne çıkanları bu derlemede topladık.

Animasyon dünyası her yıl yaratıcılıkta sınır tanımayan yepyeni anlatım biçimleri ve hikayeleriyle hepimizi büyülüyor. Bu yıl özellikle yaratım sürecini irdeleyen; panik atak, tuhaflık ve uyumsuzluk gibi bireysel durumları analiz eden; aşk, kıyamet sonrası dünyalar, iklim değişikliği ve elbette pandemi üzerine düşünen animasyonlar ağırlıktaydı. Yine çok ilgi gören animasyon reklam filmleri, kamu spotları ve müzik videoları da radarımıza takılan işler arasındaydı. Şimdi hep birlikte 2020’de aklımıza kazınan animasyonlara birlikte bakalım!

Chocolate Cake and Ice CreamBirbirinden Kopamayan Bir Kedi ve Köpeğin Sıcacık Hikayesi

Chocolate Cake and Ice Cream, bol kuyruk sallamalı ve mırıltılı şirin mi şirin bir animasyon. Chocolate Cake adlı köpeğin ve Ice Cream adlı sokak kedisinin dostluğunu konu alıyor. Animasyon, grafik sanatçısı Steve Cowden’ın imzasını taşıyor. Filmde Ice Cream’i sürekli Chocolate Cake’i takip ederken görüyoruz. Bu kedicik, köpek dostuna şirinlikler yapıyor ve onunla uzaktan da olsa harika bir iletişim kuruyor. Ancak bir gün Ice Cream barınak görevlileri tarafından sokaktan alınıyor. Onu artık göremeyen köpek dostu bunalıma giriyor. Neyse ki hikayenin sonu güzel bitiyor.


Film Crew in Quarantine

Set İnsanlarının Karantinadaki Yaşamı

Litvanyalı animatör Robertas Nevecka, karantina sürecinde ürettiği Film Crew in Quarantine adlı filminde, bir set ekibinin sosyal izolasyon sürecini ele alıyor. İllüstrator, yönetmen ve animatör Robertas Nevecka, “bir set ekibinin üyeleri kendi yetenekleri dahilinde evde nasıl zaman geçirebilir?” sorusuna yanıt veriyor filmde. Bunu yaparken kara mizahın hakim olduğu bir yaklaşım sergiliyor. Büyük bir ciddiyetle pencereden dışarıyı izleyen yönetmen, astronot kıyafetine benzer bir kostümle markete giden kostüm tasarımcısı, evdeki çaydanlıkla analog deneyler yapan özel efekt uzmanı, video oyunu oynayan video asistanı; insanı hem hüzünlendiriyor hem de ister istemez gülümsetiyor. Nasıl ve ne zaman bu hale geldi yaşamlarımız? Bu distopyanın içine bizleri kim ışınladı?


Animator Creating Animation

Animasyon Yaratım Sürecini Anlatan Animasyon

DeeKay’in imzasını taşıyan Animator Creating Animation animatörün üretim sürecini işleyerek yaratıcı dünyaya dair analizler yapıyor. Kariyerini New York’ta sürdüren animatör sade, neşeli ve çocuksu üslubuyla tanınıyor. Kendi deyimiyle animasyonlarıyla başkalarını mutlu etmek en temel mutluluk kaynağı. Bu filmde de aynı yaklaşımı sürdürüyor. Filmde DeeKay’in kendi dijital avatarı animasyon yapan bir karakter olarak başrolde. Karakter animasyon yaparken adeta kendisine yeni bir arkadaş yaratıyor.


Stop-Motion Animasyon Yapan Bir Çift Hakkında Stop-Motion Bir Film

Frédérick Tremblay, Dolls Don’t Cry isimli stop-motion animasyonunda stop-motion üreten bir çiftin duygusal sorunlarla dolu hikayesini anlatıyor. Film, aynı stop-motion animasyon üzerinde çalışan ancak duygusal anlamda birbirlerinden oldukça uzaklaşmış olan bir çiftin yaşamına odaklanıyor. Bu çiftin yaşamı üzerinden stop-motion üretim sürecine, ilişkinin yarattığı yalnızlık duygusunun yaratım sürecindeki yalnızlıkla nasıl pekiştiğine şahit oluyoruz.


The Bill Jennings Mysteries

Sıradan Görünen Sıra Dışı Bir Adam

The Bill Jennings Mysteries, kendi yaşamlarımızdaki gizli kahramanları keşfetmemizi sağlayacak farklı bir bakış açısı sunuyor. Animator Alan Jennings tarafından yaratılan The Bill Jennings Mysteries, ilk bakışta ne kadar sıradan görünseler de herkesin anlatacak bir hikayesi olduğunu hatırlatıyor izleyiciye. Animatör babası -olduğunu tahmin ettiğim- Bill Jennings’in sıra dışı özelliklerini ve özel güçlerini sıralıyor film boyunca. On parmağında on marifet bu adam, aslında pek çoğumuza tanıdık gelen bir kişilik. Açıkçası ben A’dan Z’ye babamı anlatıyor gibi hissettim. Çoğu ailede de böyle gizli süper kahramanların sessiz sakin yaşadığını gözlemliyorum aslında. Belki de yanı başımızdaki bu Bill Jennings’lerin olağanüstü güçlerini daha fazla takdir etmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyor sanatçı.


Yünden Bir Aşk Hikayesi

Anushka Naanayakkara’nın yün, keçe ve kumaş parçaları gibi malzemeler kullandığı stop-motion filmi A Love Story, aşka dair anlatılması güç durumları bu tekstil malzemelerinin olanaklarıyla görselleştiriyor. Film yün ve keçe ile yapılmış çoğu şirin animasyonun tersine tuhaf bir atmosfere sahip. Karakterler yünden yapılmış birer kafadan ibaret. Bu noktada da malzemenin sınırlı doğası bir avantaja dönüşüyor aslında. Örneğin birbirlerine ip parçaları göndererek kur yapıyorlar. Aşkın yarattığı heyecan, trajedi ve derbederlik gibi durumları da yine yünün ve kumaş parçalarının yarattığı farklı estetik olanaklarla gösteriyor Anushka Naanayakkara. Tıpkı gerçek yaşamdaki ilişkiler gibi birbirine dolaşmış, neşeyi, acıyı, hüznü ve boşluk duygusunu arka arkaya yaşatan bir ilişki izliyoruz.


Süper Buruna Sahip Bir Çocuğun Hikayesi

Vincenz Neuhaus’un animasyonlarını çizip yönettiği NOSIS isimli kısa film süper buruna sahip bir çocuğun başından geçen hikayeyi anlatıyor. Süper buruna sahip olduğunu bilmeden büyüyen çocuğun hikayesi burnunu bir pastanın içine sokması ile değişiyor. Burun pastanın içine girdiği anda çocuk bir aydınlanma yaşıyor. Pastanın malzemelerini, hangi oranda konulduğunu, ne kadar pişirildiğini bir anda öğreniyor. Büyük burun küçükken alay konuları olurken bir anda farklı bir değer taşımaya başlıyor. Çocuk, tüm nesnelere ve merak ettiği her şeye burnunu sokmaya başlıyor. Ancak bir noktadan sonra daha yüksek bir öğrenme arzusu başlıyor. İşte bu noktadan sonra işler çığırından çıkıyor.


sebaldo

Rengarenk Kara Mizahıyla Sebaldo’nun Dünyası

İllüstratör ve animatör Sebaldo, renkli ve özgün çizgisi kadar eşsiz mizah anlayışıyla da dikkat çekiyor. İngiliz illüstratör Sebaldo’nun animasyonla inişli çıkışlı bir bağı var. Bu yıl bir kısa animasyon yapmayı hedefleyen sanatçı; tekniğini ve stilini GIF yaparak ve birkaç saniyelik eğlenceli animasyonlar üreterek ilerletiyor. Bu süreçte yaptığı işlerin de oldukça özgün ve başarılı olduğu aşikar. Özellikle bir kadının dalgın dalgın kocasını ütülediği Iron Man animasyonu ilgi toplamış.


Eggshell

Panik Atakla Mücadele Eden Bir Animasyon Sanatçısının İç Dünyası

Case Jernigan, çocukluk travmaları ve bugün arasında bağlantı kurduğu Eggshell adlı film aracılığıyla kendi panik atak sürecini analiz ediyor. Eggshell’de çoğunlukla kesilmiş ve hatta yırtılmış kağıtla yaratılan karakterler ve sahneler yer alıyor. Plastik üzerindeki boya hareketleri, ışık oyunları, çizimle eklenmiş nesneler ve çeşitli dijital efektler de animasyonu zenginleştiren diğer unsurlar.


puparia

Farklı Dünyalarda Gerçeküstü Yolculuklar: Puparia

Animasyon sanatçısı Shingo Tamagawa tarafından yayınlanan Puparia isimli bağımsız kısa film, izleyiciyi rüya gibi bir yolculuğa çıkarıyor. Etkileyici animasyonlarda canlı renkler ve karakterlerin gözleri ön plana çıkıyor. Anime karakterlerinde büyük, gerçeküstü ve parlak gözler ara ara seyirciye bakış atıyor. Filmde diyalog bulunmuyor. Zihin yolculuğu tadında ilerleyen hikayeye Steve Reich’in MALLET QUARTET:1 FAST bestesi eşlik ediyor.


gobelins

Yolunu Kaybetmiş Bir Hayaletin Hikayesi

Mon Ami qui Brille Dans la Nuit isimli kısa film, bir yıldırım çarpması sonucu yolunu kaybeden hayaletin ve ona yardım eden bir adamın hikayesini işliyor. Mezarından çıkıp yükselen ve bilinmeyen bir yere doğru yolculuğa başlayan hayalet bir şimşeğin kendisine isabet etmesi sonucu bir tarlaya düşüyor. Yolunu kaybeden ve ölmüş olsa bile daha önceden kim olduğunu bir türlü hatırlayamayan bu hayaletin yardımına çiftliğin sahibi Arthur yetişiyor. Böyelikle hayaletin ve Arthur’un arkadaşlık macerası başlamış oluyor.

gökalp gönen

İstanbul Sokaklarında Renkli Figürler

Gökalp Gönen, İlhan Erşahin Istanbul Sessions yeni teklisi Hurri Mitanni (Güzel Haber) için bir müzik videosu hazırladı. İlhan Erşahin’in 2008 yılında başlattığı Istanbul Sessions projesinin beşinci stüdyo albümü “Bir Zamanlar Şimdi” Nublu Records etiketiyle yayınladı. Albümün ortak yapımı ve kaydını, Grammy ödüllü İtalyan yapımcı Tommaso Colliva üstlendi. Albümde yer alan ilk tekli Hurri Mitanni (Güzel Haber) ise Eylül ayında dinleyiciyle buluştu. Alp Ersönmez baslarda, Turgut Alp Bekoğlu davulda, İzzet Kızıl perküsyonda ve İlhan Erşahin saksafonda yer alıyor. Teklinin müzik videosunu ise bilim-kurgu animasyonu Avarya ile tanıdığımız Gökalp Gönen hazırladı.


avarya

Yaşanabilir Bir Gezegen Arayan Adamın Hikayesi: Avarya

Gökalp Gönen tarafından yönetilen bilim-kurgu animasyonu Avarya, insanlığın meçhul geleceğine ve insan-robot ilişkisine odaklanıyor. Avarya, yakın gelecekte yapay zekalı robotların hakimiyeti altında yaşayan bir insanın yaşayabileceği uygun gezegen bulma macerasını anlatıyor. Yaşanabilir bir gezegen bulma umuduyla uzay gemisiyle gezegenler arası yolculuğa çıkan hikayenin kahramanı kendisini robotun inisiyatifine ve insafına kalmış bir serüvenin içerisinde buluyor. Yönetmenliğini Gökalp Gönen’in kısa film gezegen bulma görevi üstlenen robotun hiçbir gezegeni uygun bulmaması nedeniyle bir uzay gemisinin içerisinde hapis olan adama odaklanıyor.


Eski Oyunları Kağıt Sanatıyla Yeniden Canlandırmak

Yönetmen ve animatör Eric Power, Jeremy Messersmith’in Mixtape for the Milky Way projesi kapsamında çıkan bir parçası için kağıt sanatıyla eski oyunları canlandırdı. Büyüleyici animasyonları izlerken hem oyun tarihine, hem kendi çocukluğunuza doğru bir zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz. Eric Power da bu videoyu yaratmaktan büyük keyif aldığını belirtiyor paylaşımlarında. Video oyunlarının, 80’lerin ortalarında Atari’yle oynamaya başladığından beri hayatının önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.


michael marczewski

E-postaların Kübik Yaratıklar Olduğu Dünyada Sıradan Bir İş Günü

IN_BOX, yazışmalardaki kelime hatalarından ötürü bir anda kendilerini ofis gerginliği içerisinde bulan iki iş arkadaşının hikayesini işliyor. Masanızın öbür ucunda oturan iş arkadaşınıza e-posta göndermek talihsiz sonuçlar doğurabilir mi? E-posta göndermek yerine onunla direkt konuşmak daha rahat olmaz mı? Ya yanlış bir şey yazıp gönderirseniz nasıl telafi edersiniz? Adult Swim’in kısa filmlere yer verdiği The Adult Swim Smalls serisine yeni eklenen IN_BOX isimli kısa animasyon film bu tuhaf duruma ışık tutarken işin içine espriyi eklemeyi de unutmuyor.


Bir Başkasının Yerine Geçme Hikayesi

Stas Santimov bir yaratık hikayesiyle başlayan The Surrogate adlı kısa animasyonunda, olayları beklenenden daha ürkütücü bir noktaya taşıyor. Film, korku/bilim kurgu filmlerinden aşina olduğumuz bir yaratığın insanın içine girmesi klişesiyle başlıyor. Karakterimiz, kız arkadaşıyla buluşmak üzere yoldayken, ormanlık bir alanda ne olduğunu anlayamadığı bir şeyle karşılaşıyor. Bir yaratığın yuvası olan bu şeyi bozuyor ve tabii yaratık da buna sinirlenip onun bedenine giriyor. Buraya kadar pek de sıra dışı bir durum yok aslında. Asıl sorun yardım istediği noktada başlıyor. Yardım için çırpınan karakterimiz, içine yaratık girmesinden daha ürkütücü bir durumla karşı karşıya kalıyor.


Floaters

İki Uzay Gemisinin Absürt Diyalogları

Floaters, fütüristik bir metropolde havada süzülen küçük bir uzay gemisinin karşısına çıkan büyük gemi tarafından sorguya çekilmesini konu alıyor. Joe Roberts ve Karl Poyzer’in komedi türündeki animasyonu, iki uzay gemisinin kaptanlarının arasında geçen saçma diyaloglardan oluşuyor. Film bir bilim kurgu metropolünün göklerinde süzülen yalnız bir uzay gemisinin görünmesiyle başlıyor. Bu gemi kendisinden çok daha büyük ve korkutucu bir gemiyle karşılaşıyor. Her iki gemi de aynı kimlik numarasına sahip olduğundan büyük gemi, küçük olana bunun nedenini soruyor. Böylece iki geminin havada asılı bir şekilde sürdürdüğü mizahı bol bir tartışma da başlamış oluyor.


Sosyal Açıdan Tuhaf Anlarla Dolu Bir Gün

Nata Metlukh’un Awkward adlı kısa animasyonu, eski normalimizin de öyle pek normal olmadığını ortaya koyuyor. Salgın yüzünden sosyalleşme biçimleri değişti, sosyal mesafe diye bir şey girdi hayatımıza ama Awkward’daki durumlar hâlâ bizi gülümsetebilecek kadar hafızalarımızda. İzlerken içinizden “böyle bir yaşamıştım” ya da “böyle bir şeye şahit olmuştum” gibi düşünceler geçebilir. Nata Metlukh bu tuhaf anları, perspektif oyunlarıyla ve soyutlama yöntemiyle daha da komik hale getirmiş.


Nobody is Normal

Kimse Normal Değil

Childline için hazırlanan kısa animasyon Nobody is Normal, çocukluk çağında hissedilen yalnızlık duygusuna odaklanıyor. Catherine Prowse’un yönettiği stop-motion film, İngiltere’de çocuklar yararına faaliyet gösteren hayır kurumu Childline için hazırlanmış. Film, herkesin çocukluk yıllarından anımsayabileceği karmaşık duyguları ele alıyor. Aslında bir insanın hem çocukluk yıllarında hem de yetişkin çağlarında tuhaf ve bu nedenle de yalnız olduğu hissine kapılması mümkün. Nobody is Normal da bu evrensel hisse odaklanıyor ve “içinde bir yerlerde tuhaf hissediyorsan, yalnız değilsin” mesajını veriyor.


little lungsBitap Düşen Küçük Akciğerin Üzücü Maceraları

Gençken sigara içmenin zararlarını anlatan stop-motion animasyon serisi küçük akciğerin nefes nefese kaldığı maceraları anlatıyor.F ood & Drug Administration (FDA) için hazırlanan Little Lungs reklam filmleri gençlere sigara tüketiminin zararlarını göstermek amacıyla bir dizi stop-motion animasyonu içeriyor. Her animasyonda ünlülerin seslendirdiği gelişimini tamamlamış sağlıklı akciğerler yüksek performans gösterirken sigara içen ve normal boyutuna ulaşmayan küçük akciğerler nefes nefese kalıyor ve aksiyon sahnelerini tamamlayamıyor.


Renkli Şekerlemelerin Talihsiz Serüvenleri

Alman şekerleme markası Trolli, Cadılar Bayramı kampanyasında, izleyenleri solucan şeklindeki şekerlemelerinin epik maceralarına davet ediyor. Wieden + Kennedy Portland tarafından Trolli ABD için yaratılan Trolli Mouth Quest başlıklı kampanyada yenilmek için bir ağız arayan renkli şekerlerin başlarına gelen hikayeler işleniyor. Animasyon filmin yönetmenliğini, sosyal kaygı bozukluğu nedeniyle sürekli yüzü eriyen bir karakterin yer aldığı Facing It kısa filmini de yöneten animasyon yönetmeni Sam Gainsborough üstleniyor. Facing It kısa animasyonunda olduğu gibi Trolli solucanlarının yer aldığı Cadılar Bayramı kampanyasında da absürtlük yönetmenin öne çıkardığı taraf oluyor.


à la fin…

2020’yi Özetleyen Gerçeküstü Sahneler

Nicolas Lichtle’ın à la fin… adlı kısa animasyonu 2020 ile beraber gelen felaketleri ve ortaya çıkan absürt durumları konu alıyor. Küresel salgın, mega yangınlar, okyanusları kaplayan plastik atıklar, seller ve olası diğer felaketler derken 2020 adeta hepimizi bir distopya filminin içine düşmüş gibi hissettiriyor. Dünyanın dört bir yanında da insanların bu felaketlere farklı psikolojik tepkiler verdiğini görüyoruz. Örneğin salgın nedeniyle tedbirli davrananların yanı sıra hiçbir şey yokmuş gibi kuralları hiçe sayan çok sayıda insan var. Öyle ki tatil bölgeleri salgın yokmuş gibi yaşayan turistlerle dolup taşıyor. Yine iklim krizine dair yükselen farkındalığa rağmen bu konuyu umursamadan atıklarını çevreye saçan, ormansızlaşmaya katkıda bulunan pek insan var. İşte à la fin… adlı kısa animasyon içinde bulunduğumuz bu kaotik durumu ve insanların yarattığı bu absürt sahneleri birleştirerek 2020’deki halimize ayna tutuyor. Dünya yanarken selfie çekenlerden tutun da, aşırı dozda yogayla kendini iyileştirmeye çalışanlara kadar her türden insan tiplemesine hafifçe dokunduruyor à la fin… İzleyicilerin çoğu bu filmin içindeki karikatürize karakterlerden izler bulabilir kendinde.

Görsel: à la fin…