Kristal Elma 2015, 16 Ekim Cuma gecesi itibariyle sona erdi. Bigumigu yazar ekibi 3 gün boyunca motivasyonlarını hiç düşürmedi, aynı salondan 3 saat çıkmasa da sesini çıkarmadı, öğle araları döner ve makarna sıralarında sabırla bekledi ve yazılarını nice zorlu koşulda yazdı. Tüm ekibi herkesin önünde bir kez daha tebrik ediyorum.
Henüz ilk günün sabahı ve kimsenin olacaklardan haberi yok, yarın yokmuş gibi gülümsemişiz.
10 konuk yazar, 2 Bigumigu editörü ve 1 proje yöneticisi bu yıl yazı yazdı. İptal olan oturumlar dışında sadece 1 oturumu kaçırdık, kalan 74 oturum, 3 de ani gelişen atakla toplam 77 yazıyı sizler için yazdık. Bu 77 yazı siz mesai yaparken, gündemi takip ederken, canınız istemezken gözünüzden kaçmış olabilir. Belki bir göz atmak istersiniz diye, hepsini gün gün bir araya getirelim istedik. Şimdiden keyifli okumalar!
14 Ekim Çarşamba – 1. Gün
The Hub
1. Oturum – Açılış Töreni: Kristal Elma 2015 Açılış
Özet: Kristal Elma Festivali, dünyada Cannes Festivali’nden sonra en büyük festival konumuna ulaştı. Google, Cannes Festivali’nden sonraki en büyük yatırımlarından birini Kristal Elma Festivali’ne yaptı.
3. Oturum – Verinin Hikayesi: Veriyi Hikayeleştirmek
Özet: Veriler; içgörülü hikaye anlatımı ile erişilebilir, hatırlanabilir ve anlamlı hale getirilmelidir. Çünkü hikayeler, verilerden daha etkilidir.
4. Oturum – Bizim için hep Yeni’ydi
Özet: Mey/Diageo’nun Türkiye Pazarlama Müdürü Levent Kömür Kristal Elma’da gerçekleştirdiği oturumda herkesin yaratıcı olabileceğini ve kitlelerin yaratıcılığını daha önemli bulduğunu anlattı.
5. Oturum – Markalara Benzersiz Hikayeler Yaratmak
Özet: Kristal Elma’da bu yıl dikkatimizi çeken oturumlardan biri de müzisyen ve TV programcısı Ayhan Sicimoğlu ve Hürriyet İcra Kurulu Üyesi Zeynep Tandoğan’ın yer aldığı “Markalara Benzersiz Hikayeler Yaratmak” başlıklı oturum oldu. Ayhan Sicimoğlu’nun her zamanki keyifli anlatımını takiben sahneye gelen Zeynep Tandoğan Hürriyet’in yeni kuruluşu “Brands&Stories” hakkında bilgi verdi.
6. Oturum – Sporda Pazarlama
Özet: Spor pazarlaması için ilk adım boş tribünleri doldurmaktır. Çünkü artık çok daha az hak sahibi var ve gelirler daha büyük dağılabiliyor.
7. Oturum – 2016’da başarılı olmak için trendden güç alan inovasyonu kullanmak
Özet: Akıllı telefonlar, günümüzde müşterilerin süper gücü haline geldi çünkü bu anlık iletişim ve sosyal medya sayesinde müsteriler markaları buna yönelik trendler yaratmaya zorlar oldu. Burada markaların göz önünde bulundurması gereken gerçek; teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin,insanın temel ihtiyaçları aynı kalacak. Markalar buradan hareketle, yeni dünyada bu temel ihtiyaçları gelişmiş biçimde karşılayarak bir trende öncülük etmeliler.
9. Oturum – Youtube ile Ün!
Özet: Youtube, TV’ye kıyasla Youtuber’ların daha özgürce kendilerini ifade edebildikleri bir mecra. Bu da hedef kitleyle aralarında bir samimiyet kuruyor. Özellikle yüksek bütçeli programların Youtube’da çok işlemediği görülen bir durum. İnsanlar yapay ve daha kurgusal olan TV yerine daha samimi buldukları Youtube’u tercih ediyor.
Eli Acıman Room
1. Oturum – Çatışma: İlginç Olmanın En Kısa Yolu; Çelişki
Özet: Birbiriyle çelişen kavramlardan ve durumlardan korkmayın. Çatışmanın gücü inanılmazdır. Çelişki, ilginç olmanın kısa yoludur ve her zaman çalışır. Güvenli olan çoğu zaman sıkıcıdır!
2. Oturum – Bir Reklamcılık Paradoksu: Mobil Dünyada Yaratıcılık
Özet: Günümüzün kreatif işlerinde tuvalimiz, cep telefonları. Hala insanları anlamaya çalıştığımız bu dönemde, farklı kesimlere hitap edebilecek ilginç, inanılmaz işler amaçlamalıyız. Daha az konuşmamız, daha fazla yaratmamız, elimizdekiyle sınırları zorlayacak kadar oynamamız lazım.
3. Oturum – #WTFPOSM: Perakende pazarlamasında “Tek Tık”ın önemi
Özet: Her geçen gün gelişen teknoloji ve akıllı telefonların pazarlama dünyasına en önemli katkısı, müşteriye ürünü ulaştıran yolun kısalması şeklinde oldu. Bu sayede müşteriniz neredeyse satış noktanız orası ve bu nedenle markalar pazarlama stratejilerini oluştururken her tür sosyal medya iletişimini araç olarak kullanabilir hale geldi. Markalar buradan yola çıkarak, satış noktasını da müşteriye götüren teknoloji ve çözümlerle stratejilerini geliştirmeliler.
4. Oturum – POTO: Online’da Geçirilen Zaman Paradoksu: Paradoksun Alâsı Burada. Reklamcılığın Tam Ortasında!
Özet: Online’da geçirilen zaman artarken reklamcıların zamanları daralıyor. İşte paradoksun büyüğü de burada! Çok data ve az zaman var… Tüketiciye ulaşmak için daha akıllı olmak zorundayız.
6. Oturum – Girişimcilik oturumu: Girişimcilik ruhu ve kronik hastalık reflü
Özet: Girişimciliğe küçük yaşlarda başlamanın verdiği deneyim paha biçilemez. Türkiye’de her gün bir olay varken dünyadaki rakiplerimize göre aynı işi çıkarmaya çalışıyoruz.
7. Oturum – Apple’ın en iyi saklanan sırrı: perakendeyi yeniden keşfetmenin ödülü ve laneti
Özet: Ün kısa vadeliyken başarı, uzun vadeli. Süreklilik sağlamak için cesur olmak ve vizyon sahibi olmanın yanı sıra insani değerleri benimsemek gerekiyor. İnsanlara ait olacakları bir şey sunarsanız, onlar da size güven duyar.
Crystal Room
1. Oturum – Gündem Hızında Çalışmak
Özet: Klasik Brief-İş-Sunum yöntemlerinin yanında sosyal mecraları dinleyerek gündeme oturan konuları iyi analiz etmek gerekiyor. İlham verici gündemler markaların kampanya öykülerinin merkezine oturabiliyor. Sosyal Medya’yı iyi dinlemek kampanyaların başarısını büyük ölçüde etkiliyor. Ajansların bu konularda kendi sosyal medya takip stratejilerini geliştirmesi önemli.
2. Oturum – Araştırma ile sosyal medyanın izdivaç vakti
Özet: Günümüzde yaşanan bilgi bombardımanı ile beraber araştırma dünyası da kabuk değiştiriyor. Önceden olduğu gibi sadece müşteri ile görüşmek yeterli olamıyor çünkü artık çok daha fazla etken var.
3. Oturum – Taze Kan: Sektöre taze kan lazım!
Özet: “Bazen rakip ajansları ve müşterileri boşver, yan masadaki adam bile senin rakibin olabiliyor. Yok olup gitmen çok kolay. Bu yüzden sürekli bir daha iyisini arama durumu var.”
4. Oturum – Jingle Oturumu
Özet: Türkiye’de jingle hiç bir zaman bitmeyecek. Çünkü bizim kültürümüz müzik ile besleniyor.
5. Oturum – Markayı mecraya dönüştürmek ya da işlerinizi sıfır medya yatırımıyla yapma: Logolar Çaresiz, Markalar Çaresiz
Özet: Landor’da yönetici olarak çalışan Luc Speisser: “Öyle tasarımlar, markalamalar var ki marka logosunu kaldırdığınızda içeriğin çok jenerik olduğunu fark ediyorsunuz, markadan eser kalmıyor. Logoyu koyduğumuzda markalama yapmış olmuyoruz. Dünya cep telefonu oldu, markalar hala çevirmeli, ahizeli telefon.” diyor ve birkaç başarılı vakayı bizlerle paylaşıyor.
Future Programı
1. Oturum – Dijital video dünyasında trend ve dönüşümler: Dijital Videonun Reklam Olma Yolundaki Dönüşümü
Özet: Viral videoların, ucuz, komik ve müzikli video tanımından çıkıp düşük bütçeli ama etkisi kabul edilen reklam içerikleri olarak geleneksel reklamcılığın sınırlarını zorlamasından bahsediliyor.
2. Oturum – Maker Hareketi: Bager Akbay ve Osman Koç ile Maker Hareketi
Özet: Türkiye’de Maker Hareketi desteklenmeli çünkü, yeni nesil artık bu kategoriyi benimsiyor. Bu işte en önemli şey yeni nesil çocukların fikirlerine kulak vermek.
3. Oturum – Mobilde inovasyon
Özet: Bilgisayarların “akıllı telefon” adıyla cebimize girmesi bir devrimdi. İkinci devrim ise kullanıcının karşısına elektronik sistemin içeriği yerine başka insanları koyan uygulamalarla geldi. Taksi yolculuğunu tanımsız bir ilişkiyken araçtan indikten sonra da devam eden bir ilişki haline getiren BiTaksi, Türkiye’de bu işin öncüsü oldu.
4. Oturum – Yeni Nesil Medya
Özet: Yeni nesil medyada çok fazla içerik üretebilecek alan var. Burada kilit noktayı yeni nesil tüketiciler oluşturuyor. Yeni nesil; güven, bağlılık, sosyal medya, otantik içerik ve çok kanallılık istiyor.
5. Oturum – Future sense: Eski reklamcı, yeni senarist: Gupse Özay
Özet: İçinde bulunduğumuz dönemde kitlelere kendimizi görünür kılmanın yolları hem çoğaldı hem de kolaylaştı. Artık kendi kanallarımızı oluşturup kendi kitlelerimize ulaşma imkanına sahibiz ve bunu iyi değerlendirmeliyiz.
6. Oturum – Şöhretin arka yüzü: Sosyal Medyada Güzelin Çirkin Hali Makbul
Özet: “Sosyal medyada ünlülerin iş yapabilmesi için oldukları halleriyle yani en doğal halleriyle kendilerini yansıtmaları gerekmekte. TV’de veya podyumda gördüğümüz kişileri zaten süslü bir paket gibi oldukları haliyle görüyoruz. Sosyal medya en gizli olanı, en mahrem olanı, güzelin çirkin olan kısmını görmek isteyenlerin oluşturduğu bir alan.”
Görsel; Bigumigu
Tüm günlere göz atmak için ikinci günün özetine şuradan, üçüncü güne ise buradan ulaşabilirsiniz.