Geride bırakmaya hazırlandığımız yılın en çarpıcı haberlerini inceledik ve ele aldığımız konular arasında bazılarının öne çıktığını gördük. 2019’un Bigumigu’da öne çıkan konularını da tek tek derledik.
Kısa filmler tüketim alışkanlıklarının hızlandığı günümüzde gerek izleyiciye meramını anlatmaya çalışma biçimi gerekse piyasadan daha bağımsız özgür bir alan oluşuyla dikkat çekiyor. Niceliğin değil niteliğin ön planda olduğu anlatım formunda neden-sonuç ilişkisi izleyiciye nokta atışı durumlar ile aktarılıyor. Olay örgüsü su gibi akıp geçerken bir anda sonuna geldiğimiz kısa filmler arasında hikaye anlatımı ile ön plana çıkan işleri derledik.
Ödüllü animasyon kısa filmlerin dikkat çektiği 2019 seçkisinde toplumsal olaylardan fütüristik hayallere kadar çeşitli konular ve durumlar yer alıyor.
Benzersiz Canlılarla Dolu Minicik Bir Ada
Max Mörtl ve Robert Löbel’in yönettiği, David Kamp’in ses tasarımını yaptığı ISLAND, izleyiciyi hayal ürünü canlıları ağırlayan egzotik bir adaya götürüyor. Birleşebilen pembe bloklar, çiçek gibi tomurcuktan çıkan böcekler, çiçeğe benzeyen kuşlar, hıçkıran volkanlar, rüzgarla içlerindeki boşluğun ıslık çaldığı tetris benzeri tüpler, 3 kafalı bir at, çiftleşme hazırlığındaki bir kuş… Her biri eşsiz bir görsel ve işitsel iletişim yöntemi sergileyen canlıların yaşadığı minicik bir ekosistem bu. İki buçuk dakika süren film; kağıttan, pamuk toplarından ve kilden yapılmış stop motion tekniğiyle 2 boyutlu çizgi animasyon tekniğinin bir karışımı.
Teknoloji Dolu Geleceğin Çalışma Ortamı: Merger
Keiichi Matsuda iş hayatı konsepti çevresinde kurgulanan kısa filmi Merger ile teknolojinin hayatımızı istila edişini gözler önüne seren bir ütopya yaratıyor. Filmde, hayatının son dört dakikasına eşlik ettiğimiz karakterimizi, Sarah Winter canlandırıyor. Bir sanal gerçeklik filmi olmasıyla 360 derece görüş kapasitesine sahip olduğumuz film, bu yönüyle izleyiciyle etkileşimi arttırarak onu da bu çevrenin bir parçası haline getiriyor ve karakterimizin hayatının içine sokuyor. Sanal ve gerçek dünyanın birbirinin içine geçtiği filmde, kendini bu sanal gerçekliğin bir parçası haline getirmeyi planlayan karakterimiz adeta bir terapistle konuşuyormuşçasına hayatını inceliyor. Böylelikle onun düşünceleri, duygu durumu ve yaşantısı bizim de gerçekliğimiz haline geliyor.
Egzotik Hayvan Ticaretine Kafesin İçinden Bakmak
Evan DeRushie imzasını taşıyan kısa animasyon Birdlime, egzotik hayvan piyasasının trajik perde arkasını hayvanların gözünden aktarıyor. Birdlime, satıcılardan kaçarken yaralanan ve tedavi sürecini kafeste geçiren egzotik bir kuşun gözünden olayları aktarıyor. Stop-motion filmin sahneleri; el yapımı tropik ağaçlar, kuşlar, kafese girip çıkan insan eli görüntüleriyle dolu. Karakterlerin temel malzemesi, mobilya ve minder dolgusu olarak kullanılan bir tür sünger. Sünger, elle boyanarak renklendirilmiş. Evan DeRushie karakterleri ve sahneleri uzun süreli çekimlere dayanacak şekilde tasarlamış. İzlemesi keyifli, çocukların da kolaylıkla ilgisini çekebilecek rengarenk bir film. Endüstrinin trajik perde arkasını, satıcının olduğu kadar müşterinin de nelere sebep olduğunu akıcı bir anlatımla sunuyor.
Karmaşık Kent Motifleri
İsviçre’nin Basel şehrinde yaşayan sanatçı Dirk Koy bu şehrin havadan görüntülerini çekerek nefis kolajlarla dolu LUFTRAUM adlı kısa filmi hazırladı. Dirk Koy, LUFTRAUM için yaptığı çekimlerde yoğun kavşaklara ve binalara odaklanmış. Adeta altyapının dikkat çekmeyen motiflerini ortaya koymuş. Dirk Koy, drone çekimleriyle elde ettiği yol ve yapı görüntülerini arka plandan izole ederek sürekli değişen, spiral bir akış içinde ilerleyen karmaşık motifler oluşturmuş.
Tsutomu Yamaguchi’nin İnanması Güç Gerçek Hikayesi
Detaylı incelemeden geçmeyen, birden fazla kaynak tarafından onaylanmadan; ilgi çekme, kazanç sağlama, manipülasyon amaçlı işleyen günümüz yayıncılığına bir eleştiri yaparak bu konuda farkındalık yaratmak için Filadelfia reklam ajansı ve prodüksiyon şirketi Março tarafından hazırlanan The Story of Tsutomu Yamaguchi başlıklı film yayınlandı. Hem Hiroşima’ya hem de Nagazaki’ye atılan atom bombalarından kurtulan tek kişi olan Tsutomu Yamaguchi’nin inanılmaz hikayesi 2 dakikalık 2 boyutlu animasyonla anlatıldı.
Kadın Vücudunun Eşsizliğine Övgü: Las del Diente
Kurgusal olmayan kısa film Las del Diente kadın vücudunun anomalisi üzerine diyalogların kurulduğu hareket temelli bir animasyon. 2018 yapımı Film, üç kadının vücutlarının eşsiz oluşunu kutlarken çocuk sahibi olmanın toplumsal baskısını tartışıyor. Hazırlanma aşaması taşıyıcı annelik ve kadınların üreme hakkının pazarlanması üzerine yoğun bir araştırma içeriyor. Jinekolog ziyareti sonrası kadın vücudu ve ilerleyen yıllardaki seçeneklerinin farkına varan yönetmen Ana Pérez López, çevresindeki insanlarla bu durumu sık sık konuşuyor ve filmin temelleri bu konuşmalarda atılıyor.
Dev Bir Tablonun İçinde Kaybolan Dansçı
Neels Castillon’un yönettiği Parce Que, Serge Gainsbourg’un sesi eşliğinde resimle etkileşimli bir dans koreografisi sunuyor. Parce Que, Fransa’nın güneyinde bulunan tarihi bir yapının (terk edilmiş bir konak) içinde çekilmiş. Filmde ressam Inès Longevial’ı yağının içinde resim yaparken görüyoruz. Resmin tamamı, filmin sonunda görebileceğiniz üzere 4 parçadan oluşuyor ve toplamda 4x6m boyutlarında. Dansçı Léo Walk da Serge Gainsbourg’un seslendirdiği filmle aynı adlı Parce Que parçası eşliğinde dans ederken görülüyor.
Doğmamış Bir Kız Kardeşin Hikayesi: Sister
Yazar, yönetmen ve animasyoncu Siqi Song ikinci çocuğun nadir ve eşsiz olduğu Çin’den ülkenin politikasını, ailelerin yaşam tarzını ve hayallerini ele adlığı kısa animasyon Sister ile kendi hikayesine değiniyor. Çin’in uygulamış olduğu tek çocuk politikasının derin kişisel etkilerini güçlü bir animasyon kısa film ile aktarılıyor. Filmin kahramanı olan erkek çocuk yaşamını doğmamış olan kardeşinin ve ebeveynlerinin karışık aile dinamikleri üzerinden ele alıyor. Song, eğer bir kardeşe sahip olsaydı farklı bir hayatının olacağını söylüyor. Bu hikayeleri yaşayamamış olsa da kendi ile benzer hikayeyi paylaşan insanlara ithafen Sister stop motion filmini hazırlıyor.
Yağmur Altan ile Bol Ödüllü Kısa Animasyon Filmi Tavşan Kanı’nı Konuştuk
Yağmur Altan yüksek lisans tezi olarak hazırladığı ödüllü kısa animasyon “Tavşan Kanı”, üretim süreci, kariyeri ve hayalleri hakkında sorularımızı yanıtladı. Altan, Tavşan Kanı‘nı 2016’da tamamlamış. Film, iki yıl boyunca dünyada 200’e yakın film festivali gezmiş ve 20’den fazla ödül almış. Montreal ve New Orleans film festivallerinin yanı sıra KuanDu, Be There!, CutOut gibi büyük animasyon festivallerinde de gösterilmiş. Türkiye’de de !f İstanbul, Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, Uluslararası Adana Film Festivali, Ankara Uluslararası Film Festivali gibi festivallerde izleyiciyle buluşmuş ve ödüller almış. Şu anda Tumblr’da animatör ve sanat yönetmeni olarak kariyerini sürdüren Altan, Londra’da yaşıyor.
Görsel: Bigumigu