Animasyon dünyası gerçek dünya görüntüleriyle sınırlı olmadığından korku, gerilim veya bilim kurgu temalarında uçsuz bucaksız bir görselleştirme gücüne sahip. Elbette teknik ve malzeme konusunda da bir o kadar özgür bir alan. Her bir animasyon kendine özel bir dil yaratıyor adeta. Lazy Square’ın yetişkinler için korku ve mizahı harmanladığı animasyonları, sosyal tuhaflıkları anlatan Awkward, süper buruna sahip bir çocuğun başından geçen hikayeyi anlatan NOSIS, kent yaşamının boğuculuğunu anlatan Le Silence de la rue son bu yıl özgün estetik yaklaşımı ve anlatım diliyle dikkat çeken animasyonlardandı. Yine çok güzel çizgilere sahip The Surrogate adlı bir 2B bir animasyon var karşımızda.
İçine yaratık mı girdi? Sağlık olsun
Ukraynalı animasyon sanatçısı Stas Santimov’un imzasını taşıyan The Surrogate, korku/bilim kurgu filmlerinden aşina olduğumuz bir yaratığın insanın içine girmesi klişesiyle başlıyor. Karakterimiz, kız arkadaşıyla buluşmak üzere yoldayken, ormanlık bir alanda ne olduğunu anlayamadığı bir şeyle karşılaşıyor. Bir yaratığın yuvası olan bu şeyi bozuyor ve tabii yaratık da buna sinirlenip onun bedenine giriyor. Buraya kadar pek de sıra dışı bir durum yok aslında. Asıl sorun yardım istediği noktada başlıyor. Yardım için çırpınan karakterimiz, içine yaratık girmesinden daha ürkütücü bir durumla karşı karşıya kalıyor.
The Surrogate’in en etkileyici yanı hikayesiyle oldukça uyumlu olan tuhaf ve tekinsiz atmosferi. Karakterler, renk paleti ve filmin dokusu hikayeyi en iyi şekilde destekliyor. 2 hafta önce yayınlanan kısa animasyon, Vimeo tarafından da Staff Pick seçilerek öne çıkarılmış.
Kısa animasyonların yanı sıra GIF, hareketli çizgi roman ve müzik videoları üreten Stas Santimov’un çalışmalarını Instagram’ı ve Behance profili üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Vimeo