Pandemi çalışma biçimlerimizi kökünden değiştiriyor. Uzaktan çalışma yaygınlaşırken, bu sisteme dahil olan insanların da en verimli ve keyifli şekilde çalışabilmesi için çeşitli çözümler üretiliyor. Elbette tek çözüm evden çalışmak değil. Monolight Studio’nun yüzen ofis kapsüllerinden oluşan Enclaves ve Denizen’in abonelik sistemiyle çalışan sürdürülebilir 3B baskı kapsül ofisleri Architype en dikkat çekici örneklerdendi. Bu örnekler gösterdi ki alıştığımız ortak çalışma alanları; sosyal mesafenin ve doğayla yakınlaşmanın hakim olduğu daha başka bir noktaya evriliyor. Finlandiya’nın Lahti şehri de bu değişime ayak uydurarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Lahti, Vesijärvi Gölü’nün kıyısında yer alıyor. Uzaktan çalışanların yaşamını iyileştirmek için de bu avantajlı konumundan yararlanıyor. Bölge halkı ve şehre dışarıdan gelen dijital göçebeler, ormanlarda ya da parklarda doğayla çevrili olarak çalışabiliyor. Lahti Belediyesi bu projeyi hayata geçirmek için LAB Tasarım ve Güzel Sanatlar Enstitüsü’nden bir grup öğrenci, yaratıcı ajans TBWA\Helsinki ve yerel tasarım şirketi Upwood’la birlikte çalışıyor.
Mikro çalışma istasyonlarına yoğun talep söz konusu
Bazı mikro ofisler, şehirden oldukça uzağa yaban hayatının yakınına yerleştirilmiş. Bazıları ise parklarda konumlandırılarak merkeze daha yakın bir alternatif olarak sunulmuş. Örnek vermek gerekirse en yakın otoparka 45 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan bir bir mikro ofis aynı zamanda Vesijärvi Gölü’nün muhteşem manzarasını da izleyebileceğiniz bir noktada duruyor.
Her mini iş istasyonu, bir dizüstü bilgisayar için yeterli alana sahip bir yüzey sunuyor. Ayrıca telefonlar için yerleşik bir stand, bardak tutucu görevi görecek bir delik ve çantanın asılabileceği bir çentik barındırıyor. Anlayacağınız her şey manzaranın ruhunu zedelemeyecek kadar sade ve aynı zamanda da konforlu.
Boost your well-being by taking remote work to the woods 🌲 @GreenLahti2021 combines remote work and nature in a convenient way by setting up wooden remote workstations in the city's nature sites free for everyone to use. #TBWAHelsinki #ViitaWorkstation pic.twitter.com/DmMdUgTyRt
— TBWAHelsinki (@TBWAHelsinki) September 10, 2021
Bunların kullanıcılarına veya çevreye herhangi bir maliyeti yoktur: Tıpkı bir bank gibi, İlk gelenin masayı kapması söz konusu. Kurulum sırasında ağaçlara zarar verilmemiş. Gerektiğinde kolayca çıkarılabilecekleri basit bir montaj işlemi yapılmış.
Bir belediyenin ücretsiz olarak böyle bir imkan sunması çok hoş ve ses getiren bir gelişme olmuş. Ancak eksikler de yok değil. Örneğin internet bağlantısı sunulmamış ve istasyonunun bulunduğu yere bağlı olarak cep telefonu kapsama alanı da garanti edilemiyor. Daha da kötüsü cihazları şarj edebileceğiniz bir kaynak yok. Ayrıca ya ayakta çalışmalısınız ya da kendi sandalyenizi yanınızda getirmelisiniz. Öte yandan bu faktörler sınırlayıcı olsa da, insanların çok uzun süre kalmamasını ve başkalarının da tesisleri kullanma şansına sahip olmasını sağlamaya yönelik gibi görünüyor. Çünkü güneş panelleriyle ve internet altyapısına yapılacak ilavelerle kolayca giderilebilecek türde ihtiyaçlar bunlar.
Projenin TBWA\Helsinki’deki baş tasarımcısı Umberto Onza, insanları evlerinden doğaya çekecek bir şey yaratmak istediklerini belirtmiş. “İskandinavlarda ve Finlandiya’da insanlar her zaman ormanda ve doğaya yakın olmaya heveslidir. Bunun insanları bu alışkanlıklarına geri dönmeye teşvik etmenin güzel bir yolu olduğunu düşündük.” Onza, iş istasyonlarının bu kış yaşanacak yoğun kar yağışına kadar dayanabileceğini ve ilkbaharda yeniden kurulabileceklerini de belirtmiş. Bunun gibi daha fazla mikro ofisin kurulması için şehrin dört bir yanından yoğun talep almıilar. Ayrıca diğer Fin kasabalarından ve İsveç’teki bir müzeden de talepler gelmiş.
Zamanla Upwood for Lahti gibi yerel zanaatkarları yapım süreçlerine daha fazla dahil edilmesi planlanıyor. Bu sayede, çevre üzerindeki olumsuz etkilerin de önüne geçilmek isteniyor.
Bu yıl Lahti, Avrupa Komisyonu tarafından kentsel alanlarda sürdürülebilirliğe odaklanan European Green Capital’ın kazananı oldu ve Avrupa Yeşil Başkenti seçildi. Bu nedenle şehrin parkları onun için hayati değere sahip. İnsanları buralara çekmek için de mikro ofis projesi oldukça avantajlı.
Görsel: Instagram