Elektrikli kişisel ulaşım araçları, elektrikli otomobiller, elektrikli tırlar ve elektrikli otobüsler giderek daha fazla hayatın parçası haline geliyor. Örneğin İsveç’te ağır yük taşımacılığını teşvik etmek için elektrikli yol bile inşa edilmeye başladı. Peki ya deniz ulaşımı araçları? Hayata geçmese de bir konsept olarak dikkat çeken CAPTN Vaiaro isimli otonom feribot, büyük boyutlu elektrikli deniz araçlarının da yakın gelecekte yaşamlarımıza girebileceğinin sinyallerini vermişti. Şimdi de sırada BMW’nin, pille çalışan deniz aracı olarak türününün ilk örneği olduğunu iddia ettiği The Icon isimli tekne var.
BMW bu çevre dostu, emisyonsuz seyahat aracını hayata geçirmek için tekne üreticisi Tyde ile işbirliği yapmış. The Icon, lüksün zirvesinde bir tekne. Lüks ve çevre dostu kavramları arasındaki çelişki de göz ardı edilebilecek bir şey değil. Öte yandan bu araç, ulaşımdaki trendleri ortaya koyması açısından incelemeye değer.
İlk bakışta, düz bir gövde ve temel ve prizma benzeri dış hatları dikkat çekiyor. Cam yan cepheleri sayesinde yolcuların deniz manzarasının keyfini çıkarabilecekleri geniş bir salon sunuyor. Hatta gövdede kullanılan metal levha parçaların tanecikli yüzeyleri, güneş ışığını teknenin zeminine yansıtarak kaleydoskop etkisi yaratıyor.
360° dönebilen koltuklara ve oturma düzenine özel bir dikkat gösterilmiş. Yolcuların masa tabanlı bir bilgi-eğlence sistemi ile eğlenirken arka planda da manzarayı hissedebilmesi sağlanmış.
13,15 metre boyunda ve 30 knot (saatte 55,56 km) azami hıza sahip olan The Icon’ın hayata geçirilmesi için sayısız uzmanın öngörüsünden ve becerisinden faydalanılmış. BMW Group’un yan kuruluşu Designworks’teki tasarımcılar ve Tyde’daki mühendisler, denizcilikte yeni bir çağ açmak için çalışmışlar.
Ses sitemine Hans Zimmer dokunuşu
Teknenin çok ses getirmesinin nedenlerinden biri de BMW’nin eklediği özel bir sürpriz. Teknenin ses sitemi, efsanevi Alman film müziği bestecisi Hans Zimmer’ın dokunuşlularıyla ve Dolby Atmos sistemiyle tasarlandı. Tıpkı BMW’nin iX ve XM gibi modellerinde olduğu gibi. Hans Zimmer’in ince ayarlarını yaptığı sistem sayeisnde yolcular muhteşem bir ses manzarasıyla karşı karşıya kalıyorlar. Seyir sırasında yaşanan deneyim, bestecinin akustik eserleriyle daha da eşsiz bir hale bürünüyor.
BMW, müşterilere daha önce hiç görülmemiş bir mobilite deneyimi sunmak için yat yarışlarında yaygın olarak kullanılan hidrofilleri kullanmayı tercih etmiş. Özel kaldırma yüzeyi, bir tekneye güç sağlamak için gereken enerji miktarını geleneksel bir gövdeye kıyasla %80’e kadar azaltıyor.
Tekne, altı pil tarafından sağlanan 240 kWh güçle çalışan bir çift 100 kW elektrik motoruna sahip. Bu güç ve donanımla 50 deniz milinin üzerinde mesafeye katedebiliyor. Karada giden elektrikli akrabalarındaki gibi The Icon da neredeyse sessiz, titreşimsiz ve darbesiz çalışıyor.
BMW ve Tyde, 76. Cannes Film Festivali’yle eş zamanlı olarak Cannes’da tanıttıkları bu deniz taşıtının yalnızca bir prototip olmadığını, aynı zamanda öncü teknolojinin tamamen üretime hazır bir örneği olduğunu vurguluyor. İkilinin iş birliğinin devam edeceği ve yakında başka emisyonsuz deniz taşıtlarını da tanıtacakları tahmin ediliyor.
Görsel: BMW