Maske, tasarımcı ve sanatçı için güçlü bir ifade aracı; takan kişi içinse stilini ve kimliğini dışa vurabileceği önemli bir aksesuar olarak önemini koruyor. Güncel çalışmalara baktığımızda malzeme, teknik ve estetik açıdan sınırları zorlayan pek çok maske tasarımıyla karşılaşıyoruz. Örneğin daha önce yer verdiğimiz eklektik gece kulübü maskeleri, müzikle etkileşimli LED maskeler, dokuma maskeler ve kağıt maskeler yaratıcılık dozu ve estetik değeri yüksek işlerdendi. Yine selfie kültürünü eleştiren hareketli maskeler, çocuklar için hastane ortamını neşelendiren karikatür maskeler, denizcilerin hayatını kurtaran Mukhota maskeleri ve travmaları iyileştiren Kore maskeleri sosyal içerikli bir sözü olan maskelerdi. Şimdi biraz daha ilham bulmak adına Londra Tasarım Festivali’nde, Masters of Disguise sergisinde yer alan maskelere göz atalım birlikte.
Masters of Disguise, 15 Ekim’e kadar sürecek
Londra Tasarım Festivali kapsamında galeri Seeds’de Masters of Disguise (maske ustaları) adlı bir sergi gerçekleştirildi. Martino Gamper, Bethan Laura Wood, Soft Baroque, Michael Marriott, Bertjan Pot, Sabine Marcelis, Jerszy Seymour ve Nathalie Du Pasquier gibi 20 profesyonel tasarımcının katıldığı sergide 23 farklı maske sergileniyor. Festival sona ermiş olsa da Masters of Disguise, 15 Ekim’e kadar tasarım tutkunlarıyla buluşmaya devam edecek.
Bu çılgın maskelerin her biri tasarımcısının karakterini ve tasarım anlayışını yansıtıyor. Dolayısıyla biçim, malzeme, şekil ve boyut bakımından oldukça farklılar. Bazıları tekstil malzemeleri veya ahşaptan yapılmış geleneksel bir stilde, bazıları ise cam ve reçine gibi malzemelerle yaratılmış daha deneysel veya soyut maskeler.
Serginin küratörlüğünü İtalyan tasarım stüdyosu M-L-XL üstlenmiş. Serginin gerçekleştiği nokta, Londra Tasarım Haftası’nın en önemli bölgelerinden olan Brompton Tasarım Bölgesi kapsamında yer alıyor. Bu bölgenin tasarım teması ise bu yıl Doğa / Beslenme olarak belirlenmişti. Bu yüzden tasarımcılardan “insan veya iç doğayı” ele almaları istendi.
Tiago Almeida
Ahşap serginin en çok tercih edilen malzemelerinden olmuş. Tiago Almeida ve Rio Kobayashi, hayvan suretleri yaratmak için sert ağaçlardan yararlanırken; Martino Gamper ve Max Frommeld, kontrplakla çalışarak kendi özgün yaratık maskelerini tasarladı.
Rio Kobayashi
Martino Gamper
Bertjan Pot, polyester ve polipropelen iplik kullanarak bir palyaço maskesi yaratmış. Benzer malzemeler ve canlı renk paleti Lorenzo Vitturi’nin maskesinde bulunuyor. Lorenzo Vitturi, Murano camından boncuklar ve Peru’ya özgü tekstil malzemeleri kullanmış.
Bertjan Pot
Lorenzo Vitturi
Sabine Marcelis ise minimalist ve çok akıllıca tasarlanmış bir maske ile sergiye katıldı. Bu maske, merkezindeki mercekle kullanıcının yüzünü anormal derecede küçük bir boyuta indiren eflatun bir reçine bloğundan oluşuyor. Sergideki bir başka saydam tasarım ise Jochen Holz’un camla yarattığı maske.
Sabine Marcelis
Jochen Holz
James Shaw sergi için iki farklı maske yapmış. Birinin mazlemesi yeni geliştirdiği bitki bazlı biyo-kompozit. Aşağıdaki plastik s*k kafa olarak adlandırdığı diğer maskeyi ise geri dönüştürülmüş polietilenden yapmış.
James Shaw
Soft Baroque
Soft Baroque
Michael Marriot
M-L-XL
Görsel: dezeen