Krüw'ün Sağlam Sanatçıları: Derin Çiler • Bigumigu

90’z sergisiyle ses getiren ve Villianz, Canavarz sergileriyle yarattığı gündemi pekiştiren Türkiye’nin en yeni sanatçı kolektiflerinden Krüw‘ü adım adım tanımaya devam ediyoruz. Bu hafta, 21 kişilik ekibi bir araya getiren iki kişiden biriyle, Derin Çiler‘le birlikteyiz.

Krüw’ün üyeleriyle yaptığımız röportajların tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

1983’te Kırklareli’nde doğan Derin Çiler, çocukluğundan bu yana İstanbul’da yaşıyor. Bugüne kadar Nike, Nike Türkiye, Disney Asia, Riot Games / League of Legends, Threadless, Teefury gibi markalarla küresel ölçekli projelere imza attı. Markalarla yaptığı çalışmaların yanı sıra özgün kaykay tasarımı ve sınırlı sayıda elle basılmış illüstrastrasyonları da bulunuyor.

“Satan’s Little Helper” / 90’z

Senin için bir işte duyguyu aktarmanın en can alıcı yöntemi nedir?

Derin: Daha çok abartı pozlar ve yüz ifadeleriyle aktarmaya çalışıyorum. Zaten işlerimin çizgi filmsi bir havası olduğu için biraz da otomatik olarak o tarafa kayıyor.

Nelerden ilham alıyorsun? Yarattığın karakterleri şekillendiren temel unsurlar neler?

Derin: Ağırlık olarak 80’ler ve 90’lar çizgi filmleri, filmleri, oyunları ve bilimkurgudan ilham aldığımı söyleyebilirim. Karakterlerde genellikle çocukluğumdan kalan parçaları ve imgeleri kullanmayı seviyorum.

Anger Issues Pt. 1

Uçmanla birlikte Krüw’ün kurucu ikilisisiniz. Ekibi bir araya getirme fikri nasıl çıktı ortaya? Seni nasıl besliyor Krüw?

Derin: Krüw’ün aslında ortaya çıkmasında 90’z sergisinin büyük önemi var. Zaten bizi hiç bir sergiye çağırmıyorlar geyiğiyle yıllardır Uçman’la doksanlar temalı bir sergi yapma fikrimiz vardı. 90’z sergisinin başarılı geçmesi ve insanların birbiriyle güzel uyum sağlaması sayesinde aslında Krüw’ün ismi konmuş gibi oldu. Bu kadar yetenekli insanla beraber bir şeyler ortaya koymak her şeyden önce çok keyifli oluyor. Herkesin ayrı ve kendine ait bir tarzı olması sayesinde her sergiye hazırlık süreci kim ne yapmış acaba diye büyük merakla geçiyor.

Gönlünde yeri bi’ ayrı olan her zaman imtiyazlı olan işin hangisi?

Derin: Şimdi düşündüm de galiba yok, illüstrasyon gelişime çok açık bir süreç olduğundan genelde 6-7 ay önce çizdiğin şeylere bakınca bi tiksinme geliyor.

Ürettiğin tişört, şapka, kapüşonlu tasarımlarına yer verdiğin MKNK Clothing isimli bir markan da var. Hatta 2013’te lansmanını yaptığın dönemi hatırlıyorum. MKNK için gelecek planların neler?

Derin: MKNK maalesef bu aralar uzun bir uykuda, bunda özellikle Paypal’ın Türkiye’den çekilmesi var. Ama yeniden ürünler yapmaya başlamayı planlıyorum. Artık kesinlikle daha da sınırlı sayılarda olacak, hatta Big Baboli sağolsun elde basmayı planlıyoruz yeni ürünleri.

Krüw’ün Star Wars anma projesinde Boba Fett’i konu almıştın. Ve bu çalışmanın sürecini işleyen bir de GIF paylaştın. Eskiz üzerine işlemek, süreci analog başlatmak çalışma disiplininin bir parçası mı?

Derin: Evet genellikle kağıt ve kalemle başlıyorum. Daha sonra Adobe Illustrator’da eskiz üzerinden baştan çizip, çeşitli oran ayarlamaları ve renklendirme ile tasarımın son halini veriyorum. Çoğu zaman ilk eskizle son ürün arasında oldukça fark olabiliyor, bilgisayarda çalışma sürecinin güzelliği de bu esneklik.

Burak Şentürk’le birlikte Star Wars Force Friday etkinliğinde yer aldın. Proje senin için nasıl gelişti? Ne gibi yorumlar aldın?

Derin: Milk Gallery’den Elif ulaştı, yapar mısın diye. E yani tabii ki işin ucunda Star Wars var, hemen atladım ben de. Maalesef etkinlik o kadar da etkileyici değildi. Çok az sanatçının işleri vardı ve çok iyi düzenlenmemişti organizasyon.

Takip ettiğin sanatçılar kimler? İşlerini beğendiğin takip etmemizi önerebileceğin sanatçılar var mı?

Derin: Niark One, T-Wei, Dxtr, Niklas Coskan, James Murphy ilk aklıma gelenler.