Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Türkiye’nin En Yeni Sanat Kolektifi: Krüw

Türkiye’nin En Yeni Sanat Kolektifi: Krüw

İstanbul merkezli Krüw, yetenekli sanatçıların aracılardan sıyrılarak doğrudan sanatseverlerle buluşmasını hedefliyor.

Bağımsız çalışan ve üreten sanatçıların bir araya gelerek daha büyük ölçekli işler yapmasına ve birlikte çalışmasına olanak tanıyan sanatçı kolektifleri, geleneksel sanat dağıtım sürecini de değiştirerek yeni bir dinamik yaratıyor. Sanatın dağıtım ve sanatseverle buluşma süreci eski usülde galerilerin egemenliğinde geçer. Ve bu da, sanatçı için bağlı olduğun bir galeri yoksa eserlerini ulaştırabileceği kitlenin de olmadığı anlamına geliyor. Dijital dünyaya entegre olmuş ve üretimlerini geleneksel yöntemlerden farklı ilerleten sanatçılar da adetlerle yenilikler arasında kalan bir jenerasyon olarak karşılayabiliyor bizleri.

Derin Çiler ve Uçman Balaban da, “Kimse bizi sergiye çağırmıyor, o halde neden kendi sergimizi düzenlemiyoruz?” diyerek sanatçı kolektifi Krüw‘un ilk tohumlarını ekiyor. Bunun üzerine çevrelerindeki diğer sanatçılarla da iletişime geçerek hep birlikte açacakları bir sergi için çalışmaya başlıyorlar. Ve ürettiklerini özelleştirmek için de Big Baboli Print House ile birlikte serigrafi baskıyla eserleri sınırlı sayıda üretme kararı alıyorlar.

Böylece 16 sanatçı bir araya gelerek 5 – 6 Mart 2016’da Kadıköy’deki Hypestore’da açılan 90’z Screenprint Exhibition sergisiyle de Krüw ekibi resmen doğmuş oluyor. 90’ların süper karakterleriyle kendilerini duyuran kolektif, 2. sergisinde de süper kötülere odaklanarak Villianz sergisini açtı. İlk sergisinden sonra vites küçültmeden üretmeye devam eden Krüw, 10 – 11 Haziran’da Papa Stickers’ın desteğiyle Kolektif House Levent’te sergilerini açtı.

3. sergileri Canavarz için tekrar Kadıköy’e dönen Krüw, bu kez Kargart’ta yer aldı. Geçen 6 ayda 3 sergi ve 21 kişiyle dev bir sanatçı kolektifine dönüşen Krüw, hem sanatçıların aracı kullanmadan eserlerini ulaştırmasında hem de aralarındaki iletişim sayesinde daha büyük ölçekli işler ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

Krüw’da yer alan 21 sanatçının sıralı tam listesi ise şu şekilde: Bertan Berkol, Burak Beceren, Burak Şentürk, Bülent Gültek, Can Dağlı, Can Gürgül, Cins, Derin Çiler, Elif Cincinus, Elif Varol Ergen, Ham, Kaan Bağcı, Kaan Bilaloğlu, Moklich, Murat Kalkavan, Selin Çınar, Tayfun Pekdemir, Uçman Balaban, Uzay Çöpü, Yavuz Öztürk, Zez

Her hafta bir Krüw sanatçısını tanıtacağımız serimizin öncesinde kolektiften Derin Çiler ve Burak Şentürk ile kısa bir röportaj yaparak gelecek planlarını sorduk.

Krüw nedir?

Derin Çiler: Krüw en basit anlatımıyla 21 kişiden oluşan bir sanatçı kolektifi. Aslında kafamızda hep olan “Biz niye kendi sergimizi yapmıyoruz” fikrinden doğan, benim ve Uçman’ın işlerini sevdiğimiz kişileri dürterek ekibe dahil ettiğimiz biz oluşum. Özellikle ilk sergimiz 90’z’dan sonra hem gelen iyi tepkiler hem insanların ilgisi hem de Krüw olarak oluşturduğumuz bağ sayesinde sergi yapmaya devam etme kararı aldık.

Burak Şentürk: Krüw, aslında ihtiyaçtan doğan bir birliktelik. Çevremizde bulunan oldukça yetenekli ve kendi tarzında çok başarılı işler çıkaran insanların, doğru şartlar altında, doğru insanlarlar buluşturmayı hedefleyen oldukça samimi bir yapı. Bu kolektif, tüm dinamikleri kendi içerisinde çözümleyerek herhangi bir aracı olmadan üretimlerini insanlar ulaşılabilir bir biçimde sunuyor.

Inner Demon, Canavarz, Derin ÇilerKrüw neler yapmayı amaçlıyor?

Derin Çiler: En baştaki amaç istediğimiz şekilde ve özgürce işlerimizi yapabilmekti. Galerilerin abesle iştigal tavırlarına katlanmadan, ara adamlara para kazandırmadan kendi yaptığımız işleri kendimiz satmaktı. Özellikle 90’z ve Villianz sergilerinde fiyatları düşük tutarak insanları biraz daha koleksiyon bilincine alıştırmak istedik. Bunun dışında ileride ekip olarak daha değişik formatlarda da iş yapmayı hem planlıyoruz hem de istiyoruz.

Burak Şentürk: Öncelikle, projeler arasında çok fazla ara vermeden üretime devam ederek bunları daha çok insana ulaştırmayı hedefliyor. Alışılagelmiş kalıplar içine sıkışmadan, aslında insanların beğendiği fakat maliyetleri yüzünden ulaşamadığı sanat eserlerine daha kolay ulaşabilmelerini sağlamayı da hedefliyoruz. Özellikle sahip oldukları veya olmak istedikleri eserlerin içeriği, yapım aşamaları ve değeri konusunda da bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.

Örnek vermek gerekirse, yapmış olduğumu poster sergilerinde, posterlerin yazıcıdan alınmış çıktılar olduğu fikrine kapılan ve bu sebeple eserleri sahiplenmek istemeyen insanlara rastladık. Bu tip durumlardan yola çıkarak, herkese sıkılmadan anlatmaya çalıştığımız konulardan bir kısmı da şunlar:

Tüm edisyonların her renginin tek tek ayrı kalıplarla ve el ile basıldığını, sınırlı sayıda üretildiğini, numaralı ve sanatçı imzalı olduğunu, sonrasında bu baskı yapılan kalıpların yok edildiğini (yani bir daha kopyalanamayacağını) ve kullandığımız serigrafi baskı yönteminin oldukça zahmetli bir iş olduğu gerçeğini anlatmak ve bilinçlendirmek gerekiyor.

Krüw ekibi, tüm üretim sürecini ve lojistik desteği kendi bünyesinde çözümleyerek, çok emek isteyen bu süreçler sonunda elindeki imkanlar dahilinde, sanatseverlerle çalışmaları en uygun bütçelerde buluşturmayı amaçlıyor.

The Brain, 90’z, Burak ŞentürkKrüw kolektif olarak genişlemeye devam edecek mi?

Derin Çiler: Şimdilik genişlemeyi düşünmüyoruz, 21 kişi olarak çok güzel bir iletişim kurduk bunu biraz korumak istiyoruz.

Burak Şentürk: Bu durumun en önemli sebeplerinden biri de, gönüllük esasına dayanarak yaptığımız bu projelerde kalabalık bir kadro ile hareket kabiliyetimizin oldukça zor olması. Tabii ki ilerleyen zamanda bu durumda farklılıklar olabilir.

Görsel: Krüw