Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Kamusal Alanlara Renk Geldi [Bigumigu’da 2023]

Kamusal Alanlara Renk Geldi [Bigumigu’da 2023]

Bigumigu’da 2023 yılını özetliyoruz: Türkiye'den ve dünyadan kentlerin kimliğini yansıtan sokak motifleri, sıra dışı sokak mobilyaları, kentlerin çevresel ve sosyal sorunlarına çözüm getirmek için üretilen projeler, sokak sanatı işleri.

2024’e doğru geri sayım devam ederken yılın haberlerini inceledik ve 2023’te ele aldığımız konular arasında öne çıkanları, içerdikleri temalara göre derledik. Tüm derlemelerimize buradan erişebilirsiniz. Bu derlemede, yılın kamusal alan projelerini ve sokak sanatı işlerini bir araya getirdik.

Belediyelerin, sanatçıların, sivil toplum kuruluşlarının ve markaların liderliğinde gerçekleştirilen kamusal alan projeleri son yıllarda oldukça ilgi görüyor. Kentin sorunlarına sürdürülebilir çözümler getirmek, açık havada daha sağlıklı bir şekilde sosyalleşebilmek, fiziksel faaliyetleri ve insan etkileşimini artırmak, çocuklara veya yetişkinlere özel oyun alanı sunmak, sanatı galerilerin dışında da kent sakinleriyle buluşturmak gibi farklı motivasyonlarla dönüşüm projeleri gerçekleştiriliyor. Şimdi hep birlikte bu yıl yer verdiğimiz gelişmelere yakından bakalım.

Kentleri Ferahlatan Yeşil Tenteler

Serin ve gölgeli alanlar yaratan Green Shades, doğadaki ferahlığı şehirlerin kalbine taşıyan bir kentsel sürdürülebilirlik projesi. Green Shades, şehirlerde bitkisel tentelerin kurulması için başlatılmış bir proje. Kentsel çevre düzenlemesi için yeni olanaklar yelpazesi açmasıyla, germe yapılarla iklim kontrolünü geliştiren ilk sistem olmasıyla önem taşıyor. Amacı iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, hava kalitesini ve su yönetimini iyileştirmek ve aynı zamanda şehrin sürdürülebilirliğini artırmak. Proje 2020 yılında sona ermiş. Projenin uygulayacılarından SingularGreen; Liverpool, İzmir ve Valladolid şehirlerinde bu projeye yönelik farklı çalışmaların hayata geçirildiğini belirtmiş.


İzmir’in Desenleri

İzmir’deki çevresel mekan tasarımları için İzmir’de binlerce yıldır var olan simgeler araştırılarak, şehrin farklı mekânlarında tekrar gün yüzüne çıkarılıyor. Şehir giydirmelerinin ilki, İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde Alsancak’taki Talatpaşa Bulvarı’nın Kıbrıs Şehitleri Caddesi kısmında yayaların güvenli bir şekilde karşıya geçmesi için yapılan yükseltilmiş yaya platformunda uygulanmış. Aynı şekilde körfezde sefer yapan Uğur Mumcu ve Fethi Sekin feribotlarının yüzeylerinde de aynı tasarımlar kullanılmış. Bu çalışmalarda Anadolu’da Kibele ya da eli belinde olarak isimlendirilen soyutlamanın Bergama versiyonu, Efes Antik Kenti yer karolarının yaprak motifleri, Copacabana Plajı için Burle Marx tarafından tasarlanmış olan dalga desenlerinin İzmir Kordon uyarlaması birleştirilerek çeşitli yüzey düzenlemeleri hazırlanmış.


Yerel Motifleri Yansıtan Grafiklerle Kenti Güzelleştirmek

Barselona Kent Konseyi ile iş birliği yapan Arauna Studio, “Tactical Urbanism” projesiyle yolları “panot”lardan ilham aldığı grafiklerle renklendirdi. Grafikler, 1906’dan beri Barselona’yı süsleyen geleneksel kaldırım taşları “panot”ların motiflerinden türetilmiş. Ancak modern bağlamda kendine özgü bir karaktere sahip olan görsel bir anlatı üretmekte. Tasarım ekibi, çeşitli orijinal modelleri uyarlayarak; kentsel alanların çeşitliliğine yanıt veren, sonsuz biçimler sağlayan, kolayca şablonla boyanabilen esnek bir grafik sistemi inşa etmiş.


Sokaklardan İlham Alan Sokak Mobilyaları

Jumbo, sokak protestolarından ve çitlerden ilham alan mobilya tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Barricade Chair (Barikat Sandalyesi) isimli tasarımları tam bir efsane. Black Lives Matter (BLM) ve kadınların kürtaj haklarını ellerinden alan yasaya karşı yapılan Dobbs protestoları bu koltuğun ilham kaynağı olmuş. Barricade Chair, koltuk konseptini, siyasi katalizör olarak yeniden ele alan bir tasarım.


Yavaşça Dönen Güneş Enerjili Bir Banktan Kenti İzlemek

Melbourne Tasarım Haftası için yaratılan etkileşimli döner banklar, kent sakinlerine hayatın hızlı temposuna zıt bir deneyim sundu. Güneş enerjisiyle çalışan banklar aslında birer etkileşimli kamusal sanat yerleştirmesi. 3 tane pembe tonlarında ve çiçek formunda bank, usul usul dönerek kent sakinlerine hipnotik bir dinlenme deneyimi sunuyor. Yavaş yavaş dönmelerinin nedeni, ziyaretçilerin kamusal alana bakış açılarını değiştirmek; başkalarıyla ve doğal çevreyle bağ kurmaları için eğlenceli bir yol sunmak.


Belçika’da “Bahçe Sokaklar” Projesi

“Bahçe sokaklar”, Belçika’yı iklim değişikliğine dayanıklı, yeşil ve mavi açısından zengin, sosyal etkileşimi yüksek kentlere kavuşturmayı amaçlıyor. Orijinal ismi “Tuinstraten” olan bahçe sokaklar projesi; kentteki yerleşim alanlarına yeşil getirmeyi, iklim değişikliğine uyum sağlamayı ve yerel halkın yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefleyen bir pilot proje. Uygulamalar yeşile erişimin zayıf olduğu alanlara ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı savunmasız olan nüfuslara (yaşlılar, çocuklar ve sosyal konutlarda yaşayan insanlar) odaklanmış.


Bir Mimar ve Kentsel Tasarımcının İstanbul için Önerileri

Mimar ve Kentsel Tasarımcı Hayrettin Günç, 2024 Türkiye Yerel Seçimleri yaklaşırken İstanbul ile ilgili önerilerini bir Tweet zincirinde bir araya getirdi. Önerilerinin ilki sahil şeridiyle ilgili. Yayalar, bisikletliler ve çeşitli aktiviteler için kesintisiz bir sahil şeridi istiyor. İkinci olarak 1 milyon yeni ağaç dikilmesini öneriyor. Üçüncü tweet’inde her ay bir pazar günü belirli cadde ve sokakların belirli saat aralığında trafiğe kapatılabileceğini açıklıyor. Dördüncü tweet’inde ise siyasetçilerin yayalaştırmaya yönelik çekincelerine değiniyor. Aslında yayalaştırmaya yönelik itirazların azınlıkta, yayalaşmaya destek verenlerin ise ezici çoğunlukta olabileceğine dikkat çekiyor. Son olarak da toplu taşımaya yönelik önerilerini yazmış.


Oatly’nin Üçüncü Boyutla Tamamlanan Duvar Yazıları

Oatly, Paris’teki kurallara uyan bir açık hava kampanyası için kendi duvar yazılarının yakınına başka nesneler yerleştirerek sosyal medyada paylaştı. Oatly, kampanya ile ilgili videolarını şu metinle paylaştı: “Bize, markaların Paris’te duvar resimleri yapmasının yalnızca “ustaca” yapılmış olması ve duvarda herhangi bir ürün veya logo olmaması durumunda kabul edildiği söylendi. Sorun değil.” Markanın işleri, siyah-beyaz metinlerden oluşan ve ilk bakışta basit gibi görünen grafitilerden ve bir de şablon görselden oluşuyor. Bu yazılar, Paris sakinlerine şöyle sorular yöneltiyor: “Bu duvar bir karton yulaf içeceğiyle daha güzel olmaz mıydı?”, “Bu bir sanat eseri mi, yoksa şu yulaf içeceği reklamlarından mı?”, “Bu sanat eseri burada reklamların takdir edilmediğini bildiğimizi söylemek için burada!”.


Kompost Üreten Açık Hava Pisuvarları

Paris’teki idrar kokusu sorununa yaratıcı bir çözüm getiren Fransız tasarım stüdyosu Faltazi’nin geliştirdiği çevre dostu açık hava pisuvarları çiçekler için kompost üretebiliyor. İki katmanlı bir kutu yapısına sahip olan Uritrottoir’ın yanında bir pisuvar oluğu, üstünde ise içindeki kompost ile beslenerek büyüyen çiçekler bulunuyor. 110 litrelik büyüklüğüyle yaklaşık 300 kullanım kapasitesine sahip. Yoğun ve kalabalık alanlar için tasarlanan 240 litre ve 600 kullanımlık daha büyük bir alternatifi de var. Kapasitesi tamamen dolmadan önce bir sensör vasıtasıyla sorumlu görevliyi uyararak pisuvarın boşaltılması için bildirim gönderiyor. İçindeki karışım kompost üretilen alana transfer edilerek yalnızca çiçeklerde kullanılabilen bir kompost elde ediliyor.


Kamusal Alanda Sanat Olarak Tuvalet

Yaratıcı yönetmen Tomohito Ushiro’nun Tokyo için tasarladığı tuvalet, arka cephesiyle aynı zamanda bir çağdaş sanat eseri niteliği taşıyor. Tokyo Tuvaleti (The Tokyo Toilet), umumi tuvaletleri yeniden yaratmaya yönelik bir proje olarak uzun zamandır dünyanın ve Tokyo’yu ziyarete giden turistlerin ilgisini çekiyor. Çeşitliliği kucaklayan bir topluma ulaşma yolunda bir adım atmayı hedefleyen Tokyo, bu proje kapsamında Shibuya’daki 17 lokasyonda umumi tuvaletleri yeniden yaratıyor. Nippon Vakfı tarafından yürütülen projede şimdiye kadar 14 tuvalet tamamlandı. Japon yaratıcı yönetmen Tomohito Ushiro, bu proje kapsamında yaptığı tuvalet tasarımıyla bu yıl adından söz ettirdi.


Kullanılmayan Beton Bloklar ve Bordür Taşları Sokak Mobilyası Oldu

Yuval Harel ve Leopold Inkapööl, kullanılmayan beton blokları, bordür ve kaldırım taşlarını kullanarak Eindhoven için sokak mobilyaları tasarladı. Yuval Harel ve Leopold Inkapööl, sokalardaki kırık, unutulmuş ve atılmış yapı malzemelerini bir araya getirerek onları kamusal alanda kullanılacak mobilya parçalarına dönüştürüyor. Stacked Street (Yığılmış Sokak) isimli bu seri, Dutch Design Week 2022 dolayısıyla Eindhoven sokaklarında başlamış. Tasarımcılar yakın çevrede buldukları beton bloklar, tuğlalar ve bordür taşları gibi öğeleri kullanarak (üst üste yığarak) şehir manzarasını yeniden canlandırmış. Üstelik mobilyalarda hafif bir mizah havası da hakim. Bazıları plaj şezlonglarına benziyor. Bazıları ise taş devrinde yapılmış televizyon koltuklarına… Bazıları ise sağlam bir şekilde tutturulmuş olmalarına rağmen taşların görünümden dolayı hemen yıkılacakmış gibi duruyor.


Gerçek Kayalarla Yaratılan Oyun Alanı

Mike Hewson, tekerlek takılmış gerçek kayalarla “Rocks on Wheels” isimli bir oyun alanı tasarladı ve alan Melbourne Belediyesi’nin iyileştirme çalışmaları kapsamında hayata geçirildi. Kayalar, çocukların sezgisel olarak tırmanıp keşfetmeleri için açık bir ortam yaratmak amacıyla Melbourne’daki Southbank Bulvarı’na yerleştirilmiş. Hewson kayaları, sanki yakın zamanda yuvarlanmış ve onları durduran hafif engeller devreye girmiş gibi hassas pozisyonlarda sabitlemiş.


Doğanın Seslerini Yükselten Sandalye

Amplification Of The Senses Chair isimli bu sokak mobilyası tasarımı, nehrin seslerini daha iyi duymayı sağlıyor. Bir bakıma karşınızdakini daha iyi duymak için elinizi kulağınıza götürdüğünüz anda yarattığınız etkiyi yaratıyor. Sandalye, Seul’deki Han Nehri kıyılarına yerleştirilmiş. Bölgede yaşayanlar, rahatlama ihtiyacı hissettiğinde, bu sandalyelerde dinlenip nehirle baş başa kalabiliyor.


Mozaiklerle Onarılan Sokaklar

Hasarlı kaldırımları, binaları ve yolları mozaiklerle tamamlayan Fransız sanatçı Ememem yıllar içinde dünyanın en tanınan ve sevilen sokak sanatçılarından biri haline geldi. Biz de birkaç yıl önce işlerine yer vermiştik. O günlerden bu yana sanatçı, kendi stilini geliştirmek ve yenilikler yapmak üzere üretmeye son sürat devam etmiş. Son zamanlarda yaptığı işlerde ise desenli karoları da işin içine katarak bir farklılık yaratmış.


Sokaklara Neşe Katan Minik Tebeşir Karakterler

David Zinn’in tebeşirle sokaklara çizdiği sevimli karakterler, kent sakinlerine küçük sürprizler yapıyor. Michigan sakinleri; kaldırımlardaki, merdivenlerdeki, parklardaki kuytu köşelerde Zinn’in minik şakalarıyla karşılaşıyor. Her bir çizim, izleyicisinin yüzüne minik bir gülümseme konduracak denli neşeli. Ayrıca kar, dökülen yapraklar, taşlar, yerdeki lekeler gibi çevresel etkenlerle de etkileşimli. Hatta Instagram’daki yapım süreci videolarına göz attığınızda, sanatçının bunları ilham kaynağı olarak kullandığını görebilirsiniz.


Bunnie Reiss’in Mistik Duvar Resimleri

Sokak sanatçısı Bunnie Reiss, motiflerle bezeli hayvan, bitki ve insan figürleri çiziyor. Kamusal sanat aracılığıyla pozitiflik ve yaratıcılık duygularını dünyaya yaymak Reiss’in yaklaşımının merkezinde yer alıyor. Sanatçı, yabani hayvanlar, bitkiler ve insanlar arasındaki simbiyozu vurgulayan renkli, kozmik karakterleriyle tanınıyor. Bu karakterleri süslediği motifler ise onun stilini yansıtan en özgün taraflarından biri.

Görsel: Arauna Studio