Avusturalya ve ABD’deki orman yangınları, küle dönen ekosistemler, beyazlayan mercanlar, ve dört bir yanımızda yok olan türler… Kestirilemeyecek bir hızda, ancak bilimle baktığımızda sonunu görebildiğimiz bir geleceğe doğru yuvarlanıyoruz. One Earth gibi hayırsever kuruluşlar ise bu sürüklenişe dur demek için çalışıyorlar, ne kadar küçük çapta olsa bile…
Web Summit 2020’nin bu oturumunda One Earth’ün eş-kurucusu Justin Winters, insanlığın 2050’ye kadar ulaşması gereken üç hedefi açıkladı.
Ne yapmalı değil, ne yapacağız
One Earth küresel ortalama sıcaklık artışında 1,5 °C’nin altında kalmak için toplu eylemi hızlandırmaya çalışan hayırsever bir kuruluş. Bilimi esas alan küresel bir strateji ile, hiç bağış almayan projeleri doğru kaynaklara yönlendiren bir platform oluşturmuşlar.
2050 için belirledikleri hedefler ise bu şekilde: 1) Enerji sistemlerimizi %100 temiz, yenilenebilir enerjiye dönüştürmek; 2) Topraklarımızın ve denizlerimizin% 50’sini korumak, bağlamak ve eski haline getirmek; 3) küresel olarak yenileyici, karbon-negatif tarıma geçiş yapmak.
Küresel ısınmanın önüne geçmek için ne yapmamız gerektiğini gayet iyi bildiğimizi; artık sorunun “Ne yapmalı?” değil, “Yapacak mıyız?” olduğunu söylüyor.
İklim aktivistlerinin daha net planlar belirlemesi ve daha net konuşmaları gerektiğini belirten Winters; One Earth’ün bu hedeflere ulaşmak için hayırsever sermayeyi önümüzdeki on yılda finans açıklarını karşılayacak şekilde ölçeklendirmeye çalıştığını belirtiyor. Devletlerin yasa çıkarmalarını beklerken, aktivistlerin lokal bölgelerinde değişime gitmeye çalışmalarını tavsiye ediyor.
Tek bir dava her şeyi değiştirebilir
Winters konuşmasında Amazon yağmur ormanlarında Waorani Ulusu’ndan Nemonte Nenquimo’ya da yer verdi. Nemone ve topluluğunun dirayetinin, 500.000 dönümlük Amazon yağmur ormanını kurtardığını söyleyen Winters; bu davanın 7 milyon dönümlük başka bir alanı petrol müzayedelerinden korumak için yasal bir emsal teşkil ettiğini belirtiyor.
Winters’in verdiği bir başka çarpıcı bilgi ise bilimin bize korumamız gerektiğini söylediği toprakların üçte birinden fazlasının Yerli Halkların elinde olması. Plastik pipet kullanmayarak bir fark yarattığımızı düşündüğümüz hayatlarımızın ötesinde; Yerli Halklar topraklarını, evlerini, ailelerinin geleceğini ve bizimkini korumak için savaşmak zorundalar.
Onların zaferi bizim için, bu Web Summit’teki herkes için çok önemli, diyor Winters. Bu zafer içinde yaşadığımız iklimi, aldığımız her nefesi etkiliyor. Bu yüzden de yeryüzündeki liderler son savunmamız; ve zamanımız azalıyor.