Görme engellilerin günlük hayatlarında karşılaştığı birçok zorluk bulunuyor. Ulaşımdan alışverişe, eğlenceden geziye kadar farklı alanlarda rutin işleri halletmek kimi zaman meydan okuyucu bir sürece dönüşüyor. Tasarımsal dokunuşlar ve teknolojik girişimler, bu insanların hayatlarına dokunan ve onların günlük yaşamlarındaki işleri kolaylaştıran çözümler sunuyor. Trip in the Dark projesi, robot rehber köpek, yüzleri tanıyabilen akıllı gözlük, Mastercard’ın çentikli kartları, dokunsal bildirimlere sahip baston, yapay zeka destekli ve navigasyon sistemli ayakkabılar görme engellilerin sosyal yaşamını ve insanlarla ilişkisini basitleştirecek girişimler arasında.
Dot Go, görme engellilerin kimseye bağlı kalmadan günlük işleri hızlıca yapmasına imkan tanıyor
Seyahate ya da tanımadığı ortamlarda bağımsız bir şekilde gezintiye çıkmak görme engelli bireyler için oldukça zorlayıcı olabiliyor. Görme engelli yazılım geliştirme uzmanı Florian Beijers, tanıdığı pek çok görme engelli insanın uzun seyahatlere çıkmaktan ya da tanımadığı ortamlarda gezinmekten tereddüt ettiğini söylüyor. Trafik ışıkları, yaya geçitleri, otobüs durakları, alışveriş noktaları ya da restoranlar konusunda bilgi sahibi olmamak kişiyi zorlayan, rutin işleri çetrefilli hale getiren bir durum oluyor.
Serviceplan tarafından yaratılan Dot Go isimli platform ve aynı adı taşıyan uygulaması, görme engelli kullanıcıların herhangi bir obje ile her türlü etkileşimi kurmasına imkan tanıyarak onların kimseye bağlı kalmadan özgürce gezmesine yardımcı oluyor.
Dot Go uygulaması; birbirine bağlantılı, dallanıp budaklanan birçok entegrasyon içeriyor. Her bağlantı noktasında binlerce yeni etkileşim alanı açılıyor. Bu özellik görme engelliler için tek platform üzerinden şimdiye kadar yapılmış en geniş etkileşim alanını yaratıyor.
Platform, görme engellilerin nesneleri algılamasına yardımcı olmasının yanı sıra onlarla çeşitli şekillerde etkileşime geçmesi için de çözümler sunuyor. Örneğin kişi bir otobüs durağına geldiği zaman onun o noktadan nerelere gidebileceğini gösterirken ihtiyaç halinde hemen bilet almasına da yardımcı oluyor ya da önemli bir turistik mekanın önünden geçerken yapı hakkında bilgi verip fotoğraf çekip çekmek istemediğini soruyor ve kullanıcı onayladığı zaman otomatik olarak ortamın fotoğrafını çekiyor. Uygulama üzerinden bir sanat eseri tanımlanırsa Wikipedia üzerinden kullanıcıya eser hakkında bilgi sunuluyor.
Uygulama, nesnelerle etkileşim için LiDAR teknolojisini ve kamerayı kullanıyor
Hyperinteractive dijital stüdyo, projenin teknik geliştirme sürecini üstleniyor. Nesnelerle olan mesafe LiDAR teknolojisi kullanılarak ölçülüyor. Önceden tanımlanmış dahili uyarılar (ses, titreşim v.s.) ya da harici bağlantılar (internet sitesi, zamanlayıcı v.s.) akıllı telefon üzerinden kullanıcıların eylemi gerçekleştirmesini yardımcı oluyor.
Uygulamanın açık yapısı sadece kullanıcıların önceden tanımlanmış binlerce nesneyi tanımlamasına ve bu nesne kitaplığına bağlı tanımlanmış entegrasyonlara erişmesine izin vermesinin yanı sıra kullanıcıların da kendi çözümlerini yaratmasına imkan tanıyor. Ayarlarını kaydeden kullanıcılar bu bilgileri açık kütüphane üzerinden diğer kullanıcılarla da paylaşabiliyor. Bu sayede kullanıcılar vasıtasıyla kütüphanedeki veri sürekli güncel tutulup genişletilebiliyor.
Dot Go, LiDAR uygulamasına sahip iPhone’lar ve iPad’lerde ücretsiz olarak indirilip kullanılabiliyor.
Görsel: YouTube, Hyperinteractive