İkilinin bu işe başlaması aslında biraz tesadüf. Bir belgesel çekiminde Rio De Janeiro’nun yoksulluk ve uyuşturucu savaşlarının damgasını vurduğu, düzensizliğin düzen olduğu, bizim gecekondu mahallelerinin uzaktan kuzeni Favela’larından Vila Cruzeiro ile tanışıyorlar. İşlerini bitirip yola koyulmadan önce beraberce Favela’nın duvarları sıvasız, sıkış tepiş evlerine gözleri takılıyor. Bu fakirlik ve sefalet manzarasına dalmışlarken kafalarında bir şimşek çakıyor ve sıvasız evlerle dolu tepeyi bir tuval olarak görmeye başlıyorlar.
İlk projelerinde bir futbol sahasının arkasındaki 3 evi “uçurtma uçuran çocuk” resmiyle kaplıyorlar. Bu sırada, beklemedikleri bir şekilde, açık hava sanatı olarak gördükleri projelerine büyük ve belirleyici bir boyut daha katılıyor: Önce boyadıkları evlerin sahipleri tabana attıkları mavi boyaya şiddetle karşı çıkıyorlar, çünkü kullandıkları ton Favela’larda çok sevilmeyen Brezilya karakolları mavisinin aynı tonu çıkıyor. Hemen ardından futbol sahasında oynayan çocuklar uçurtma uçuran çocuğun uçurtmasının gözükmemesine itiraz ediyorlar. İşte bu andan sonra projeleri, salt sanat olmaktan çıkıyor ve toplumu da içine alıp, onların da katılımıyla etki alanını genişleten bambaşka bir havaya bürünüyor.
Oldukça ses getiren bu ilk projenin de gazıyla, bizimkiler beton yığını başka bir sokağı gözüne kestiriyor. Bu defa Japon tarzı, terse akan bir nehir siluete eklenmeye başlanıyor. Bunu yaparken artık ikili Vila Cruzeiro’nun yerlisi oluyor ve orada bir aileyle yaşamaya başlıyorlar. Projenin; yeni, birleştirici ve komünal yapısını güçlendirmek için her hafta mangal partileri verip tüm mahalleyle ahbap oluyorlar.
Favela’da bir ufak mahalleyi daha renklendirecek projelerinden sonra, yolları Amerika’nın en fakir mahallesine, ardından Nassau’ya ve Haiti’ye kadar uzanıyor. Tabii yine, en büyük silahları mangal partileri marifetiyle yerel halkla kaynaşıp, onları da işin parçası yaparak… Projeler sonuçlandıkça, fakir mahalleler renklenmeye, yerel ahaliler dayanışma ruhlarını güçlendirmeye devam ediyor.
İkili, bu projeleri geliştirmek için gücünü devlet fonlarından ya da büyük sponsorlardan değil; bu kendi kendini geliştiren, planlaması doğaçlama yapılan işin ruhuna çok daha fazla yakışan destek kampanyalarından almayı tercih ediyor- ki ilk iki seçeneği de denemiyorlar değiller, ama işin ruhuna uymadığından ölü doğan denemeler olduğuna tez zamanda ayıyorlar. 1.500 kişinin desteğiyle toplanan 100.000 dolar bağışı alıp bilin bakalım nereye gidiyorlar?
Başlangıç noktası olan Vila Cruzeiro’ya… En büyük hayalleri olan; ilham kaynakları Vila Cruzeiro’da boyanmamış ev bırakmamak için bir ucundan başlamaya.
Görseller; favelapainting