Kalın boya tabakasıyla yaratılan impasto resimler, izleyiciyi dokunmaya teşvik eden bir tür rölyef gibiler. Ayrıca sanatçıların boya katmanlarıyla yarattığı yanılsamaları incelemek de bir o kadar keyifli. Perspektif ya da ışık-gölge gibi illüzyon araçlarının yanında boya katmanları çok daha eğlenceli bir unsur. Bunun en güzel örneklerinden biri Alena Shymchonak’ın, yoğun boya katmanlarıyla yarattığı neşeli plaj manzaraları. Sanatçı dalgaları, kumsalı ve gökyüzündeki parlamaları boya katmanlarıyla o kadar iyi anlatıyor ki tablolardaki sinir bozucu insan sürülerine bile gülümseyerek bakıyorsunuz. Jason Anderson’ın pikselli manzara resimleri, Salman Khoshroo’nun figürleri ve Fabio La Fauci’nin portreleri de boya katmanı etkisinin en başarılı kullanıldığı işler arasındaydı. Yeni keşfimiz ise Jose Lerma’nın yoğun boya yığınlarıyla yarattığı minimalist tablolar.
Jose Lerma: “Absürtlük belki de aşırı maddesellikte hala varlığını koruyor.”
Chicago merkezli sanatçı, yapım süreciyle ilgili şunları söylüyor: “Bu resimlerin süreci zahmetli. Kendi boyamı kendim yapıyorum ve kendi yüzeylerimi kendim üretiyorum. Malzeme ağır ve hantal. Tek seferde yapılıyor çünkü çok hızlı kuruyor, dolayısıyla minimum hata payı var.” Lerma, malzeme olarak çuval bezi üzerine akrilik boya kullanıyor.
Lerma’nın buradaki impasto çalışmaları, herhangi bir belirgin ayrıntı olmaksızın bir figürün genel hatlarını ortaya koyan orijinal Paint Portraits serisinin bir parçası. Geniş şeritler; figürün saçını, boynunu, yüzünü ve diğer detayları oluşturarak, her fırça vuruşunun sonunda yoğun bir boya yığını bırakıyor. Tam karşıdan görünen portreler, yüzün her iki tarafını yansıtmak için aynı rengin tamamlayıcı tonlarını kullanarak portreyi yarıya bölme eğiliminde.
Jose Lerma sosyal bilimler, tarih ve hukuk alanında akademik geçmişi olan bir sanatçı. Daha önceki çalışmalarında; absürtlük üzerinde duruyor, çocuksu yerleştirmeler üretiyormuş. Yeni çalışmalarını ise şöyle açıklıyor: “Porto Riko’daki evime döndüğüm ve akademik olmayan çok daha rahat bir ortam sayesinde, tarihe ve araştırmaya olan bağımlılığımı ortadan kaldırdım. Şimdi sadece portre yapmaya odaklandım. Ulaşılabilir, dokunsal ve silahsız bir estetik bu. Ancak absürtlük belki de aşırı maddesellikte hala varlığını koruyor.”
Lerma çalışmalarına en minimal işaretlere indirgediği belirli bir görüntü ile başlıyor. “Küçük bir eser gibi boyanmış büyük bir eser bu. Bence izleyiciyi küçük, daha çok bir çocuk gibi hissettiren psikolojik bir etkiye sahip” diyor.
Şikago Sanat Enstitüsü Okulu’nda ders veren Lerma, Porto Riko ve Chicago arasında mekik dokuyarak çalışıyor. Sanatçının çalışmalarını Instagram’ı üzerinden inceleyebilirsiniz.
Görsel: Instagram