Yerleştirme sanatı, sınır tanımayan ve izleyicinin katılımını talep eden bir sanat pratiği. Emmanuelle Moureaux’un 120.000 kağıt rakamla gerçekleştirdiği zaman tüneli Color of Time, Adela Andea’nın doğal fenomenlerden esinlendiği ışık yerleştirmeleri, Matthew Mohr’un 24 katmanlı interaktif heykeli As We Are ve Chris Fox’un tarihi yürüyen merdivenleri tren istasyonunun tavanında uzanan devasa bir heykele dönüştürdüğü Interloop projesi son dönemde yer verdiğimiz görkemli yerleştirme sanatı işleri arasındaydı. Rintaro Hara’nın Projection Wall adlı çalışması ise ziyaretçiler tarafından harekete geçirilen bir kasnak düzeneği olarak keyifli bir deneyim sunuyor.
Ziyaretçiyi çocukluk yıllarına götüren yerleştirme
Zeminden tavana uzanan ahşap kasnak sisteminde, iplerle örülmüş bir duvar bulunuyor. Ziyaretçi tarafından çekilen bir iple bu duvar yükseliyor ve duvarın arkasında yer alan 8 adet fan sayesinde kocaman baloncuklar ortaya çıkıyor. Durmaksızın mekana yayılan bu baloncuklar, geçici birer prizmatik heykel olarak nitelendirilmiş. Yerleştirme aynı zamanda çocukluğumuzda yaşadığımız o eğlenceli baloncuk oyununu dev boyutlarda yaşatıyor. 80’li yıllarda çocuk olanlar hatırlayacaktır, genellikle bulaşık deterjanı ve anahtar kullanarak bu oyunu oynardık. Yerleştirmedeki baloncuklar için sıvı el sabunu kullanılmış.
Japon sanatçı Rintaro Hara, Projection Wall’u Nagano’da düzenlenen 2017 Japan Alps Festival için tasarlamış. Hareketli yerleştirmeleriyle tanınan sanatçı aslında 1998 yılında da Soap Opera adlı benzer (neredeyse aynı) bir yerleştirmeye imza atmış. Soap Opera’yı, Derinlik Sarhoşluğu (The Abyss) adlı 1989 yapımı fantastik bilim kurgu filminde sudan gelen yaratıklardan ilham alarak yaratmış.
Görsel: Vimeo