Bildiğiniz gibi biz de bir süredir hazır ofisi anlayışının Türkiye’deki en yeni temsilcilerindenKolektif House’dayız. Farklı disiplinlerde üretim yapan Kolektifli komşularımızı tanıyacağımız serimizin yeni bölümünde organik kanvas çantalar tasarlayan TWELV12 ve kurucusu Yasemin Zamanpur ile birlikteyiz.
Kuruluş hikayenizi anlatır mısın? Emekleme döneminde yaşadığınız zorluklar nelerdi?
Yasemin: Üniversiteyi Los Angeles’ta okudum ve ardından bir sene New York’ta çalıştım. 2013’te memlekete dönmenin verdiği kaybolmuşlukla hem aile şirketinde çalışırken, hem oyunculuk okurken hem de kareli bir defterime durmadan desenler çizerken buldum kendimi. O kareli defterden çıktı TWELV12. Desenleri görenlerin “Bunları neye uyguluyorsun?” sorusuna bir cevabım olması gerektiğini hissettim. O zamanlar öğrenci hayatımda sürekli yaptığım, ama bir kaç senedir yapamadığım sosyal sorumluluk projelerine yeniden atılmaya çok hazırdım. Bu iki ihtiyaçtan yola çıkarak, Kasım 2015’te bir sosyal tasarım markası olarak doğdu TWELV12.
Organik kanvası seçmemin sebebi ise, Los Angeles’ta hep kullandığım çantaların Türkiye’de çoğunlukla yapay ya da düşük kaliteli bezden yapılıyor olmasıydı. Çantayı kullanıyordum, fakat yapmasını bilmiyordum. Sıfırdan üretimi öğrenmek beni daha öncesinde hiç bilmediğim bir dünya ile tanıştırdı.
Bugün geldiğiniz noktaya ulaşırken geçtiğiniz en önemli aşamalar, atladığınız temel basamaklar nelerdi?
Yasemin: Yaptığım işi ciddiye aldığım noktada herşey çok hızlı ilerlemeye başladı. Atlattığım temel basamaklar ise karşıma çıkan ilk zorlukta pes etmeyip jenerasyonumun ani haz ve sonuç ihtiyacının mağduru olmamak… Bilmediğim bir konunun bilene kadar peşini bırakmamak… Yardım istemekten çekinmemeyi öğrenmek.
Seri üretim çağında olduğumuz ve doğal olarak herkesin kar yapma odaklı olduğu için az/orta sayıda adetlerle çalışacak kişiler bulamamaktan az kalsın markayı kurmuyordum. Erkek arkadaşım/Üretim Müdürüm Çağdaş ile Güngören, Zeytinburnu, Kağıthane ve Fatih ilçelerinde çalmadığımız kapı kalmamıştır. Nihayet doğru kapıları çaldığımızda üretime başlayabildik.
Ne zamandır Kolektiflisiniz?
Yasemin: Levent projesinin sunumu elime geçtiğinden beri. 🙂
TWELV12’in gelişiminde ve şu anki çalışma dinamiklerinde Kolektif’in yeni ve yaratıcı ofis anlayışının size ne gibi faydaları oldu?
Yasemin: Buradaki motivasyon ve disiplin bulaşıcı! Bu kadar genç girişimcinin azmini ve çalışkanlığını gördüğümde kendimden de daha fazlasını bekler oldum. Kolektif’in sunduğu iş bağlantıları imkanı da paha biçilmez. Şansıma yan tarafımdaki ofis Sürdürülebilir Kalkınma Derneği. Ve her yerde çok fazla yaratıcı grafiker, pazarlamacı, e-ticaret ve sosyal medya uzmanı var. Özellikle sürdürülebilirlik ve e-ticaret üzerine yoğunlaşan bir marka olarak onların uzmanlığına danışabilmek benim için büyük avantaj.
TWELV12’in 2016 hedefleri neler?
Yasemin: Sürdürülebilirlik üzerine çalışmalarımızı genişletmeyi hedefliyorum. Market/Pazar alışverişi çantası, Spor çantası gibi ürünlerle aktif ve farkında yaşamı destekleyen ve tüketimi kısan ürünlerimiz geliyor. Organik tüketim ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen markalarla işbirlikleri yaparak, daha duyarlı bir yaşamı destekleyen ürünleri ve fikirleri tüketiciler ile buluşturmak beni heyecanlandırıyor.
Türkiye’de TWELV12’in yaptığı işi yapmanın zorlukları ve kolaylıkları var mı? Neler?
Yasemin: TWELV12’i kurarken sosyal sorumluluğu iş modeline entegre etmek benim için çok önemliydi. İçime sinen ve bağış yapmaktan ziyade, işbirliği yapabileceğim bağımsız bir kurum ararken epey zorlandım. Nihayetinde Avustralyalı bir grup muhteşem kadının kurup yönettiği Small Projects Istanbul ile tanıştım. Savaştan etkilenen kadınlar ve çocukları için Çapa’da bir merkez kurmuşlar. Orada kadınların kalkınma sürecine yardımcı olmak için farklı el becerileri, Türkçe, İngilizce ve haklarını öğretiyorlar. TWELV12 Kese projesinde bu kadınlara aksesuar keselerimizi dikmeyi öğrettik. Kese satışlarının geliri bu yetenekli kadınlara geri aktarılıyor. Bu proje yabancıların çok hoşuna gidiyor ve dış basında çok ses getirdi; fakat bazen Türkiye’de hiç beklemediğim tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Milletçe paylaşım, empati ve açık fikirlilik konusunda epey yolumuz olduğunu görüyorum.
Güzelliklerden bahsetmek gerekirse üretimi burada yapmak büyük avantaj. Tedarikçim, ustam, baskıcım hepsi Istanbul’un farklı semtlerinde ve onlarla sürekli çay içmek ve iletişim içinde olmak çok değerli. E-ticarete gelirsek, sanal marketlerden ziyade markaların şahsi e-ticaret sitelerinden alışveriş yapma alışkanlığı yeni doğuyor, o konuda ümitliyim. 🙂
Görsel: TWELV12
