Yaratıcılar, girişimciler gibi bağımsız çalışanların belki de en büyük sorunlardan biri birileriyle beraber çalışırken (belli bir mekana) aidiyet hissinden yoksun kalmaları. WeWork bu sorunla Amerika, Birleşik Krallık, Hollanda ve İsrail’de toplam 30 noktada başa çıkıyordu. 2010 yılından beri ortak çalışma mekanları sağlarken şuradaki faydaları da beraberinde getiren New York çıkışlı firma son olarak dijital ortamda varlığını gösterecek.
Geliştirdikleri WeWork Commons adlı sosyal ağ girişimcileri, küçük ölçekli firmaları ve yaratıcıları buluşturduğu gibi sağlık sigortası, maaş bordrosu, spor salonu üyeliği, hosting servisi vb. alanlarda iskonto imkanı veriyor. WeWork mekanlarındaki çalışma alanları ve konferans salonlarında rezervasyon yaptırmak da verilen bir diğer olanak.
Kişiler çevrim içi üyelik sistemiyle çalışan ağdan yararlanmak için aylık 45 dolar ödeyecek. Bu miktar WeWork’ün tam üyelik kapsamında sağladığı aylık 300 dolardan başlayan açık alan hizmetine göre daha makul görünebilir.
Değerinin 1.5 milyar dolar olduğu söylenen şirket bağımsız çalışanların yükselişine kayıtsız kalmayarak “the project economy”, “the flex economy”, “the freelance economy” gibi ifadelerle temsil edilen alana fayda sağlıyor. Firmanın WeWorkCommons ile yeni LinkedIn olma derdi olmasa da, ağın herkese yönelik olmadığı oldukça aşikar, Wired haberinde anti-LinkedIn hareketinin temsili olma potansiyeline yer verdi.
