Kızılötesi tonların kullanımı git gide yükseliyor. Başka dünyalara henüz seyahat edemediğimizden sanıyorum, kendi dünyamızı ne kadar farklı gösterebiliriz bir çıkış noktası oluyor birçok sanatçı için. Özellikle fotoğrafçılar kızılötesi renkleri pek bir seviyorlar, gerçi fotoğraflara bakan için de çok güzel kareler demek oluyor bu. Normalde yeşil gördüğümüz dağlar pembeleşinceye kadar kızarıyor mesela. Ya denizler morumsu parıldıyor. Daha evveliyatında Paul Hoi’nin masalsı Yeni Zelanda karelerinin haberini sizinle paylaşmıştık. Şimdi de yönümüzü Batı Amerika kıyılarına çeviriyoruz, Kaliforniya’nın Palm Springs şehrine.
Avustralyalı fotoğrafçı Kate Ballis Palm Springs’e geçtiğimiz günlerde kızılötesi kamera ve renk renk filtrelerle bir gezi düzenledi. Fotoğrafçının lensinden şehir adeta adının ruhunu yansıtıyor. Sanatçı şehri bizlere sönük mor, pembe ve kırmızı tonlarda gösteriyor.
Renk Tayfından Üç Renk Düştü: Mor, Pembe ve Kırmızı
Kate Ballis, Palm Springs’in ünlü 20. yüzyıl mimarisinin alternatif görünümlerini yeni serisi Infra Realism içerisinde yorumladı ve daha önceki manzaraları bir arkada Vaporwave bir müziğin çaldığı oyunun karesiymişçesine yeniden yarattı. Acaba bu şehri Steam’de hangi oyunda gördüm diye düşünüyor insan. Sanatçı yıllar içerisinde gerek Infra Realism serisi için gerek başka seriler için o kadar çok gelip Palm Springs’te çekim yapma şansı yakalamış ki artık burası onun neredeyse ikinci evi. Ve artık şehir onun tam sıradanlaşacakken “bir de kızılötesi mi fotoğraflasam” deyip bu serisini Palm Springs’e taşımış.
Fotoğrafçı Infra Realism serisi için Sony fotoğraf makinesi kullanıyor. Fakat makineyi tam spektrumlu bir kameraya dönüştürmüş. Bu da şu demek oluyor; yeni dönüştülmüş Sony’siyle görünür ışık yerine kızılötesi, ısı veya radyasyon yakalamayı başarıyor. Ballis, renkli filtrelerini de lensin üzerine ekliyor ve sonucunda gerçeküstü mor ve pembe binalar, mavi çalılar, kırmızı havuzlar ve gökyüzü meydana geliyor. Sanatçı birçok fotoğrafçı tarafından kullanılan kızılötesi tekniği kendince yeniden yaratarak böylece yeni bir manzara ve renk paleti de oluşturmuş oldu. Bu renkler sanatçının ve fotoğrafları görenlerin bir gerçeklik sorgusuna girmesine de sebebiyet veriyor. Ayrıca şehrin motellerini ve apartman bloklarını da belgeleyen fotoğrafçı, kızılötesi filtrenin kendisinin gözünden kaçan ayrıntıları yeniden ele almasını da sağlıyor.
Sanatçı Palm Springs dışında Atacama Çölü’nü de Infra Realism serisi için fotoğrafladı. Onlar da inanılmaz güzel ve hayran bıraktırıyor kendine. Gerçekten dünyayı kızılötesi görsek herhalde varoluş sorgulamalarımız ve “simülasyon muyuz” gibi sorularımızın cevapları daha farklı olurdu. İnsan ne kadar insan olurdu, ne kadar bir video oyununun parçası olurdu kestiremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim, kızılötesi fotoğrafçılık insanı kalbinden çat diye vuruyor. Kate Ballis’in sitesinden ve Instagram’ından bu serinin devamını takipleyebilirsiniz.
Görsel: Kate Ballis