Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Twitter’daki Gündem Trendlerinin Veriyle Yorumlanması [Cannes Lions 2015]

Twitter’daki Gündem Trendlerinin Veriyle Yorumlanması [Cannes Lions 2015]

Twitter'ın Veri Strateji bölümünde ve başkan yardımcısı olarak görev yapan Chris Moody, veriyi ve trendleri tanımlamayı iki metaforla açıkladı.

Twitter’da Veri Strateji departmanı başkan yardımcısı olarak görev yapan Chris Moody, Twitter üzerindeki gündemin akışını ve ana başlıklarını trendlerle anlamlandırarak inceledi. Arama ve içerik üretme trendleriniyse yıldırım ve güneş enerjisine benzeterek insanların enerjisine ve üretimine odaklandı.

Sunumun sonuç önermesi: Hayatımızın gündem konuları dönemsel gelişmeler ve sürekli gelişmeler olarak ayrılıyor. Dönemsel gelişmelerin anlık etkisi ve trend seyri ani bir ivmeyle yükselir. Fakat sürekli gelişmeler popülerliğini korur.

Moody konuşmasına her çocuğun yaşadığı bir hikayeyi başından geçtiği şekilde anlatarak başladı. Bir çocuğun elinden kaçırdığı ve atmosfere yükselen helyum balonunun geleceği çocuk için merak konusudur. Kimi ebeveynler “Çok yükselince patlar.” demekle yetinirken kimileri Big Bang Teorisinden başlayarak atmosferin neden balonu patlattığını açıklar. Moody, ikinci örnekle büyümüş. Böyle olunca da güç ve enerji dendiğinde aklıma gelen her şey bilimle ilgili olmuş.

Fakat Twitter’ın gücü ve oturumun başlığı Power of #Now, sayısal bilimlerden öte insanın gücüne odaklanıyor. Moody, veri analizinde kullandığı metaforu açıkladıktan sonra örneklerini incelediğimizde metodolojiye daha kolay hakim olacağız.

Bir yıldırım yer yüzüyle temas ettiği anda 4 petajoule (PJ) enerji açığa çıkıyor. Bilimin bu yakasına uzak olanlar için kısaca çok fazla enerji anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Güneş enerjisini kullanarak enerji üretmek istediğimizde ise birim zamanda 10 Milyon PJ enerji üretiliyor. Bu iki etken arasındaki fark ise, yıldırımların nereye ne zaman düşeceği bilinmiyor, fakat kısa zaman içerisinde yüksek enerji üretiyor. Güneş enerjisi tam tersi şekilde ne zaman ne kadar enerji üreteceği tahmin edilebiliyor ve süreklilik sağlıyor.

1 Mart haftası boyunca konuşulan #TheDress‘in Twitter’daki arama sonuçlarına bakıldığında tıpkı yıldırımın yarattığı anlık etkiye benzer bir grafik görüyoruz.

Öte yandan Twitter kullanıcılarının ortak ilgi alanlarından moda konusunun günlük konuşma grafiği güneş enerjisini andırıyor.

İki grafiği üst üste koyduğumuzda ise anlık trendlerle, kullanıcıların sürekli takip ettiği konuların içerik üretimindeki farklını görebiliyoruz.

Dünya üzerindeki herkesin, her gün konuştuğu bir diğer konu olan kahveye baktığımızda ise kültürel farklılıkların tweet alışkanlıkları üzerindeki değişimi gözlemleyebiliyoruz. İlk görsel kahve üzerine atılan tweet’lerin küresel seyrini gösteriyor.

Gece saatlerinde düşen konuşulma oranı, gün içerisinde yükseliyor. Hatta kimi zaman ara ivmelerle gün içinde birkaç kez yükseliyor. Kahve tüketim dönemlerine göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve Türkiye’deki tweetlenme oranını incelendiğinde ise bölgesel ve kültürel farkların içerik üretim saatlerini değiştirdiğini görüyoruz. Mavi çizgiyle gösterilen ABD’de en çok sabah 9:00’da, turuncu çizgiyle gösterilen Türkiye’de ise 14:00 ve 20:00’da kahveyle ilgili tweet atılıyor.

İnsanların ürettiği etiketler ve yarattığı sosyal etkiyi ise Chris Moody birkaç örnekle açıklıyor.
Kriket oyuncusu Phillip Hughes’in ölümüyle birlikte Twitter kullanıcılarının sporcunun anısına başlattığı anma yöntemi ve #PutOutYourBats etiketinin hikayesi. Paul D. Taylor‘ın başlattığı etiket, insanların ruhunda bir noktaya dokunuyor ve bir anda tüm dünyadan insanlar kriket sopalarıyla şapkalarını kapılarının önüne koyup Twitter’da paylaşmaya başlıyor.

Emma Watson, Birleşmiş Milletler çatısı altında yaptığı konuşmayla büyük kitleleri etkilemişti. Ve sözleriyle dünyayı etkiliyor Watson, Twitter’da #HeForShe kampanyasının yayılmasında büyük rol oynadı.

Panama asfaltındaki çukurlara karşı dikkat çekmek adına The Tweeting Pothole kampanyasıyla Twitter’ın hükümetler üzerinde yaratabileceği baskıyı ve gücü gözlemleme şansı bulduk. Kampanya asfalttaki çukurlara yerleştirilen internete bağlı cihazlarla, üzerinden her araç geçtiğinde bir tweet attı. Kısa süre içinde hesap o kadar fazla içerik üretti ki, devlet bu çukurları tamir etti.

Chris Moody, paylaştığı son veriyle Twitter’ın markalar ve müşteri hizmetleri konusundaki etkin gücünü ortaya koydu. Markaların sosyal medya hesabıyla şikayet, sorun, istek ve talepleri alması her iki taraf için de bu ağları sağlıklı bir kanal haline getiriyor. Twitter üzerinde müşteri hizmetleri konusunda atılan tweet’lerin büyüklüğünü ve trafiğini kıyaslamak içinse Moody, Super Bowl’u kullanıyor.

Super Bowl döneminin reklam dünyası için ne kadar önemli olduğu aşikar. Ve markaların bu dönemde ürettiği içeriğinde yansıması böyle bir grafik çiziyor.

Super Bowl döneminde saatte 47 bin tweet gönderiliyor. Grafiği markaların mention‘landığı tweetlere endekslediğimizde elde edeceğimiz görüntü ise birçok soru işaretini aydınlatırken yeni fikirlerin doğmasını sağlıyor.

Bigumigu Cannes Lions 2015’in medya partnerleri arasında yer alıyor.

Görsel; Bigumigu