Mülteci krizi sık sık konuya duyarlı sanatçıların çalışmalarına, sivil toplum örgütlerinin projelerine ve markaların sosyal sorumluluk kampanyalarına konu oluyor. Fransız sanatçı ikilisi Ella & Pitr’in Piney Barajı duvarına çizdikleri devasa mural Le Naufrage de Bienvenu, 4129Grey ve UNICEF’in Dünya Çocuk Günü’nde hayata geçirdiği Umut Veren Oyuncaklar projesi, genç mültecilere nota satın alarak yardım sağlamayı amaçlayan bağış projesi Imagine Home, mültecilerin savaştan önceki hayatlarını can yeleklerine yansıtan Project Life Jacket yakın zamanda yer verdiğimiz çarpıcı işlerdendi. İranlı sanatçı ikilisi Icy ve Sot ise özellikle tel örgü ve dikenli tel gibi sınır çizen araçlar üzerine yaptıkları müdahaleler ve yerleştirmelerle dünya üzerindeki sınır kontrol politikalarına ve mülteci krizine dair farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Savaştan ve şiddetten bağımsız bir dünyaya özlem
Brooklyn’de yaşayan Tebrizli iki erkek kardeş, 2006’da stencil yapmaya başlamış. Zamanla duvar resimleriyle de İran’da ve uluslararası sanat dünyasında ses getirmeye başlamışlar. Kapitalizmi, ekolojiyi, politik ve sosyal konuları ele aldıkları yerleştirmelere, videolara ve müdahale çalışmalarına imza atmışlar. Çalışmaları; İran, ABD, Almanya, Çin, Norveç başta olmak üzere tüm dünyada sokaklarda ve sanat galerilerinde izleyiciyle buluşuyor. Kamusal alanlarda yarattıkları işlerle sınırlardan, savaştan ve şiddet bağımsız bir dünya özlemini dile getiriyorlar.
Icy and Sot’un New York’ta The Lot Radio’da yer alan yerleştirmesi son dönemde en çok dikkat çeken işlerinden olmuş. İkilinin mülteci krizini konu alan işlerinden bir derlemeyi aşağıda bulabilir, daha fazlası için sanatçıları Instagram ve Facebook sayfaları üzerinden takip edebilirsiniz. İkilinin internet sitesindeki müdahale işlerine göz attığınızda da çok etkileyici çalışmalarla karşılaşabilirsiniz.
Görsel: Facebook/IceAndSot