İçme suyunda, insan dışkısında ve hatta gebelik sırasında anne ile bebek arasındaki bağlantıyı kuran plasentada bile mikroplastik tespit edildiği bir çağda yaşıyoruz. Plastik atık sorununun ne kadar acil çözüm bekleyen bir sorun olduğu gayet açık. Plastik yiyip içmeye devam etmek istemiyorsak hem bireysel hem de toplumsal olarak plastik kullanımından fedakarlık yapmamız gerekiyor. Öte yandan tasarımcılar, bilim insanları ve aktivistler plastiğe karşı yürütülen mücadeleye destek vermek için sürekli yeni çözümler geliştiriyor. Plastik ambalajın yerine doğal plastiği koymak en sık rastladığımız yaklaşımlardan biri. Kaktüs, yosun ve sebze gibi doğada çözünebilen bu biyoplastik malzemelere her geçen gün yeni alternatifler ekleniyor. Tayland’daki ve Vietnam’daki süpermarketler, sebze ve meyve reyonlarında plastik ambalaj yerine muz yaprakları kullanmaya başlayarak en yaratıcı çözümü ortaya koymuştu. Bu mücadeleye bir katkı da Plastiğin Yolculuğu isimli projeden geldi.
Plastiğin Yolculuğu, plastiğin iklim maliyetini ve plastiklerin etkilerini inceleyen bir görsel ve yazılı içerikler bütünü. Uzun metrajlı bir video belgesel ve makaleler içeriyor. Proje, Doğu Eroğlu tarafından Medyascope için hayata geçirilmiş.
Plastiğin iklim maliyeti ile çevre ve sağlık etkilerini inceleyen çalışmamız Plastiğin Yolculuğu'nun internet sitesi de yayında: https://t.co/8uTzjAgH0x pic.twitter.com/uYwL18YpH5
— Doğu Eroğlu (@DoguEroglu) February 28, 2021
Plastiğin Yolculuğu herkesin anlayabileceği bir üslupla iklim değişikliğini ve plastik atıkları anlatıyor
Yaklaşık 10 yıldır küresel iklim değişikliği haberlerini ve makalelerini takip ediyorum. Çevremdekilere bahsettiğimde inkar veya anlaşılamama gibi tepkilerle karşılaşan biri olarak Plastiğin Yolculuğu’nu çok faydalı buldum. Çünkü mesele oldukça anlaşılır, herkesin kavrayabileceği bir dille açıklanmış. Ayrıca Türkiye’den örneklerle ilerliyor. Dolayısıyla küçük bir buzul parçasının üzerinde kalan kutup ayısına ilgi duymayan insanların bu içeriklerle ikna olması daha olası. Türkiye’den uzman görüşleri, iklim krizinin ülkemiz üzerindeki etkileri ve memleketini seven herkesi plastik atık konusuyla ilgilenmeye sevk edecek Yurtdışından gelen plastik atıkların Türkiye’de işi ne? gibi makaleler bence bu toprakların uzun zamandır ihtiyaç duyduğu türde içerikler.
Plastiğin yaşam döngüsü hakkında bilinmeyenler Plastiğin Yolculuğu: Endüstrinin anlattığından farklı bir döngü içeriğinde diyagramla açıklanmış. Yine plastik tüketiminde kendinizle yüzleşeceğiniz bir anket de yer alıyor. Anketi doldurmanızın ardından plastik tüketimine dair yeni verilerle karşılaşıyorsunuz. Tüm içerikler akıcı ve sıkılmadan okunabilen bir dille yazılmış. İklim değişikliği hakkında Türkçe metinlerin en büyük dezavantajı olan yabancı terimler neredeyse yok gibi. Bu anlamda iklim değişikliği konusuyla ilk kez haşır neşir olanların konuya hakim olabilmesi için Plastiğin Yolculuğu en doğru kanal bence. Konuya ilgi duyanlar geçtiğimiz yıl yayınlanan Bildiğimiz Dünyanın Sonu adlı belgesel serisine de göz atabilir.
Plastiğin Yolculuğu’nda araştırma ve kurgu kısmında Doğu Eroğlu’nun imzası bulunuyor. Kamerada Sedat Elbasan; özgün tasarımda Egemen Gök ve Doğu Eroğlu olduğunu görüyoruz. Projenin editörü Gülce İpek Eroğlu. Animasyonlar Denizhan Kaymak’ın, illüstrasyonlar ise Mert Tugen’in imzasını taşıyor.
Görsel: Plastiğin Yolculuğu