1984 yılında SXSW‘in de doğduğu Austin, Texas’te kurulan ve günümüzde dünyanın en büyük üçüncü kişisel bilgisayar üretici konumunda olan teknoloji devi Dell, bilgisayar ve monitör gibi destekleyici ürünleri ve akıllı telefon, tablet gibi mobil cihazların üretimi temelinde teknoloji dünyasının büyük aktörlerinden birisi olarak öne çıkıyor.
Michael Dell, 1984’te bir yurt odasında kurduğu şirketine ilk gününden bugüne ayrı heyecanla yaklaştığını dile getiriyor. Teknoloji dünyasının gelişmesi ve mikro ölçeklerde de fark yaratılabilir hale gelmesiyle günümüz teknoloji girişimleriyle geçmişteki girişimler arasında farklar bulunsa da temel noktaların değişmediğinin de altını çiziyor.
“I started in my dorm room with €1,000 dollars, so far it’s going pretty well” Michael Dell #websummit
— Web Summit (@WebSummitHQ) November 3, 2015
İnovasyonun açığa çıkması için geçmişte yapılan çalışmaların ve yaratılan fikirlerin benzerini yapmaktan ziyade bir nebze risk almanın ve fark yaratmanın temel faktör olduğunu dile getiriyor. Çünkü risk almak temelde daha önce yapılmamışı yapmak için büyük bir motivasyon oluşturuyor.
WIRED Magazine editörü David Rowan, günümüzde büyük hiyerarşiye sahip şirketlerle küçük ölçekli çalışan sayısıyla faaliyet gösteren girişimler arasındaki hareket yeteneği ve inovasyon imkanı arasındaki farkı Michael Dell’e sorduğunda ise, Dell büyük şirketlerin de küçülerek farklı modeller geliştirebildiğine değindi. Satın alma, azınlık yatırımı, kuluçka desteği, partnerlik gibi farklı sistemler altında büyük şirketler de küçük hiyerarşiler arasında esnek harekete kavuşabildiğini savunuyor.
I'm not afraid of risk – risk goes along with innovation Michael Dell #websummit pic.twitter.com/sGCd8wULG0
— Samantha Meinke (@sammiem) November 3, 2015
Bu yatırım ve destek mekanizmaları gelişirken makineler arası iletişim, drone, Şeylerin Interneti, robot gibi yeni teknolojiler sayesinde yüzlerce yeni cihaz hayatımıza giriyor. Bu yüzlerce cihaz için binlerce yeni uygulama ve yazılım geliştiriliyor. Ve bu uygulamalar için yüzbinlerce hatta milyonlarca veri üretiliyor. Bu çeşitlilik ve zenginlik içerisinde kullanıcılar ise sonuçtan en karlı çıkan oluyor. Çünkü çeşitlilikten beslenerek markalar ve şirketler geliştirilmiş kullanıcı deneyimi sunmak adına yarışıyor.
David Rowan Dell’in kuruluşundan bugüne yaşanan en büyük zorluğun ne olduğunu sorduğundaysa büyüyen bir şirket içerisinde yetenekli çalışanları yetiştirme ve geliştirme sürecinin en zor ve değerli konu olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra 2 sene önce limited şirketine dönüşen Dell’de, bu değişim sürecinin de oldukça zorlu olduğundan bahsetti.
Oturumun son iki dakikasında ise girişimcilere hızlandırılmış tecrübe paylaşımına davet edilen Michael Dell, teknoloji şirketlerinin eski teknolojileri otomatikleştiren fikirlerin bir yenilik sunmadığını belirterek yenilikçi fikirleri beslenmesinin daha sağlıklı olduğunu savundu. Buna ek olarak; “risk almaktan korkmayın, sorun tespit ettiğinizde en kısa sürede çözün, sahip olduğunuz potansiyeliniz düşündüğünüzden daha yüksek, çıtayı yukarı çıkarın” diyerek tavsiyelerini tamamladı.
Very interesting session with Michael Dell on the Centre Stage here at #WebSummit2015 #websummit #RTRW pic.twitter.com/VkgLjRAH31
— Merrion Recruitment (@MerrionRecruit) November 3, 2015
Görsel; Web Summit