Dünya toplumu içinden çıkamadığı bir yalnızlığa doğru sürükleniyor, teknoloji de bunu tetikleyen temel unsurlardan biri oldu. Bu salgından çok önce başlayan bir sorundu. Hatta özellikle ileri yaştaki insanlar için Memory Lane, ElliQ ya da Fribo gibi araçlarla yine teknolojik çözümler üretilmeye başlanmıştı. Ne yazık ki salgın da yalnızlık sorununu pekiştirdi. Sonuç olarak, günümüz toplumu her zamankinden daha yalnız görünüyor ve yalnızlıkla ruh sağlığı arasındaki ilişki göz önüne alındığında durum endişe verici.
“Birinin size merhaba demek için durmasında sakınca yoksa buraya oturun”
Polonya’nın Krakov şehri, bu durumla mücadele etmek için bireyleri oturup birbirleriyle sohbet etmeye teşvik eden bir proje üretmeye karar vermişler. Bu iş için Polonyalı organizasyon Gadulawka ile çalışılmış. Gadulawka da uygulama sırasında yerel bir mimarlık stüdyosuyla iş birliği yapmış. Böylece yoldan geçenlerin dikkatini çeken parlak yeşil renklere sahip sade ve davetkar sohbet bankları olan Happy to Chat noktaları, Polonya sokaklarındaki yerini almış.
Happy to Chat banklarının yaratıcısı Allison Owen Jones, bu konsepti yaratırken kendi gözlemlerinden ve deneyimlerinden yola çıkmış. İngiltere’de yaşayan Jones, parka gittiği bir gün üzgün ve yalnız görünen bir adam fark etmiş. Ancak garip karşılanacağı endişesiyle ona yaklaşamamış. Bu noktada, Allison bir yabancıyla diyalog başlatmanın günümüzde ne kadar zor olduğunu fark etmiş. İnsan etkileşimini teşvik eden işaretler tasarlamakla işe başlamış. Bunları Cardiff’teki mevcut banklara asmış. Fikrinin işe yaradığını gördükten sonra tam anlamıyla uygulamak üzere harekete geçmiş. Önce Polonya’ya taşıdıkları bu projeyi, zamanla tüm dünyada yalnızla mücadele eden şehirlere yaymayı hedefliyorlar.
Polonya’daki banklar yeşil ve gri renkte boyanmış. Üzerlerinde “birinin merhaba demek için durmasına aldırmazsanız buraya oturun!” yazan levhalar yer alıyor. Metinler üç farklı dilde (İbranice, Lehçe ve İngilizce) yazılmış.
Görsel: Gadulawka