“Gündem Hızında Çalışmak – 1” başlıklı oturumun yazısı için şu linki ziyaret edebilirsiniz.
Kristal Elma 2015’in ilk gününde gündemin hızını yakalamak için geliştirdikleri modellerini ve çalışmalarının teorik planını Gündem Hızında Çalışmak – 1 başlıklı oturumda anlatan TBWA İstanbul CSO’su Toygun Yılmazer ile TBWA İstanbul Planlama ve Dijital İçgörü Yöneticisi Nisan Danışman, üç günlük süre boyunca katılmak isteyen katılımcılar ile birlikte yaptıkları örnek çalışmaları Gündem Hızında Çalışmak – 2 başlıklı, son gün gerçekleşen oturumda anlattılar.
Toygun Yılmazer, ilk oturuma katılmamış olanlar için ilk gün anlattıkları çalışmalarını kısaca özet geçti. Gündem hızında çalışmakla ilgili olarak Yılmazer: “İlgilendiğimiz konular ve her şey çok hızlı değişiyor. Dolayısıyla bir marka çıkıp o konu ile ilgili birkaç ay sonra reklam yaptığında çok geç kalmış olabiliyor. O yüzden bir şekilde gündem hızını yakalamak hepimiz için çok önemli. Bununla ilgili TBWA olarak Disruption® Live diye bir modelimiz var. Bu modelin temel anlamda arkasındaki mantık, iş akışını biraz tersine çevirmek. Normalde reklam ajanslarının harekete geçmesi için müşteriden bir brief gelmesi gerekiyor ve daha sonrasında ajanslar çalışmaya başlıyor. Oysa biz markamızı çok iyi tanıyorsak, ihtiyaçlarını ve hedef kitlesini biliyorsak onun için oluşan fırsatları da görebiliriz. Tüketiciyi dinleyerek, hem sosyal medyada konuşulanlardan hem de tüm çevrim içi veriyi kullanarak, elimizde müşterinin satışları ile ilgili veriyi çaprazlamasına inceleyerek, birçok veriyi daha iyi okuyarak tüketici için fırsatları görebiliriz. Bunları ajans olarak değerlendirip müşterimize sunabiliriz.” dedi.
Yılmazer, sürecin nasıl işlediğini ise şu şekilde anlattı: “Biz ajans içerisinde Stratejik Planlama departmanının altında NABZ diye ayrı bir birim kurduk. İnsanların genel olarak nelerle ilgilendiklerini merak ettiğimiz için her şeyi takip etme üzerine kurduğumuz bir sistem var. Buradan gelen bilgilerin önemli olanlarını da otomatize uyarılar ile anında ajansta çalışan herkese ulaştırıyoruz. Haftalık bizim open brief’lerimiz oluyor. İnsanların Türkiye’de neler konuştukları ile ilgili bir çalışma. Herkesi bir odaya topluyoruz ve her şeyi konuşuyoruz. Bunlar arasından bizim müşterilerimiz için ne gibi fırsatlar olabileceğini değerlendiriyoruz. Bu sistemi sürekli olarak yaptığımızda belli motifler ortaya çıkıyor. O yüzden de bazı şeyleri artık öngörebiliyoruz. Bizi harekete geçiren konulara Trigger diyoruz. Bunları markanın bakış açısıyla süzüp sonrasında uygunsa harekete geçiyoruz.”
Yılmazer’in ilk oturumu özetleyen konuşmasının ardından Nisan Danışman, üç gün boyunca yaptıkları çalışmaları sırasıyla anlattı. Instagram üzerinden paylaşılan Brand Piller’lar ve Trigger’lar ile marka havuzlarından yapılan eşleştirmelerin iki örneğini biz de sizler ile paylaşıyoruz.
Herkesin evinde mutlaka olan, ıvır zıvır dediğimiz bazen hiçbir işe yaramayan bazen hayat kurtaran eşyaların olduğu çekmeceler yani “her şey çekmecesi” paylaşılan Trigger’lardan. Her şey çekmecesi IKEA markası ile eşleşiyor. Çünkü IKEA da tüketicilerine birçok saklama çözümü sunuyor. Bu eşleşmenin sonucunda ise ortaya her şey çekmesini anında evinizde yaratan bir paket çözümü çıkıyor. İsmi ise oldukça eğlenceli ve dikkat çekici: IVÖR ZVÖR.
Bir diğer Trigger ise Milli Takım Euro 2016’da. Marka eşleşmesi ise Euro 2016 sponsoru olan Mc Donalds’a oluyor. Son dakikada gelen gol, son dakikada gelen ücretsiz siparişi doğuruyor ve ortaya “Son dakikanın tadı bir başka” projesi çıkıyor.
Görsel; Bigumigu