T-post, kendini “dünyanın ilk giyilebilir dergisi veya hikaye odaklı giyim markası” olarak tanımlıyor. Tercihi izleyiciye bırakıyor. Tüm T-post tişörtleri, mevcut abonelere özel olarak her ay sınırlı sayıda üretiliyor. Her biri, iç kısmına basılmış bir hikaye içeriyor ve tişörtün kendisi bu hikayeden esinlenerek ve hikayeye dair materyaller kullanılarak tasarlanıyor. Yeni aboneler, tüm geçmiş ürünleri %30 indirimle satın alabileceği Subscriber Shop’a (Abone Mağazası) özel erişim hakkı elde ediyor.
T-post tasarımcılarla, sanatçılarla ve markalarla iş birliği yapıyor
Bir T-post hikayesi, ilginç olduğunu düşündüğümüz biriyle yapılmış bir röportaj, günün hava durumu, bir konuşma metni ya da gerçekten havalı olmanın tek yolu hakkında bir makale olabilir. Metinler, tişörtlerin iç kısmında gizleniyor. İçerikten esinle yapılan tasarımlar da – belki de dergi kapağı demeliyiz – tişörtün dışına basılıyor. “Tüm hikayelerimizde, her şeyin hızlı hareket ettiği ve neredeyse hiç bir şeye zaman ayıramadığımız bir zamanda etrafımızda olup bitenleri açıkça yansıtma eğilimindeyiz. Kısacası, görünen dünyadan bir kesit sunuyoruz.” diyorlar.
Yüksek profilli işbirlikleri yaparken ayrıcalığını güvence altına almak için aynı anda 3.000’den fazla aktif T-post abonesine asla izin vermeyeceklerine belirtmişler. Bölgenizdeki tüm kontenjanlar doluysa, bekleme listemize girebileceksiniz. Birisi yerini terk ettiğinde veya sıra numaranız geldiğinde bilgilendiriliyorsunuz.
İlk dergiler, 5 kişilik personelin giymesiyle görünür oldu; şu anda 90’ı aşkın ülkede aboneleri var
2004’te Peter Lundgren tarafından kurulan T-post, yıllardır gözde sanatçılar, markalar ve tasarımcılarla çalışıyor. Alife ve Staple gibi markaların yanı sıra TEDx ve RMH (Respect My Hustle) gibi kuruluşlarla da iş birliği yapmışlar. Özellikle “The World’s First Wearable TEDx Talk” iş birliği oldukça ilginç. Şuradan detaylarına göz atabilirsiniz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Şirket, İsveç’in küçük bir kasabası olan Umeå’da. Dolayısıyla ekip doğaya yakınlaşabildiği bir ortamda çalışıyor. T-post fikir olarak klasik dergiye tamamen farklı bir şeyle birleştirilirse yeni bir hayat verilip verilmeyeceğine dair hararetli bir tartışmanın ardından ortaya çıkmış. “İlk kıyafetlerimizi 5 abonemize (personelimize) vererek başladık. Oradan haber yayılmaya başladı ve bugün tişörtlerimizi 90’dan fazla ülkedeki abonelerimize gönderiyoruz.” şeklinde açıklıyorlar büyüme süreçlerini.
Bugün T-post, dünyanın en büyük markalarından bazılarıyla iş birliği yapan saygın bir marka. The Wall Street Journal’dan “Dergiyi yeniden icat etmek”, TIME’dan “Harika” ve aynı isimli şu kitaptan “Dünyanın En İyi Bağımsız Dergilerinden Biri” şeklinde övgü dolu yorumlar/değerlendirmeler almış.
Görsel: T-post
