Kendi alanında ufuk açıcı çalışmalar yapan, sanatı ve teknolojiyi farklı bir gözle bir araya getiren yaratıcıları keşfetmekten ve bu yetenekleri okurlarımızla tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu heyecanımızı 16 Ocak’ta ATÖLYE‘de gerçekleştirdiğimiz Yeni Yaratıcılar‘ın yirmibirinci etkinliğiyle de fiziksel bir alana taşımaya devam ediyoruz. Bigumigu kurucularından Yalçın Pembecioğlu ile sohbet formatında gerçekleşen etkinliğimizin konuğu Burak Arıkan idi. Graph Commons kolektif ağ haritalama, analizi ve yayınlama platformunun kurucu üyesi olan ve karmaşık ağlı sistemlerle çalışan sanatçı ile eğitim hayatı, yapmış olduğu işler, karmaşık ağ sistemleri ve Blockchain üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Burak Arıkan kodlama ve yazılıma erken yaşlarda başlıyor
Sanat ve teknolojiyi birleştirerek veriyi sanatın aracı olarak kullanan Burak Arıkan’ın kodlama ve yazılım serüveni erken yaşlarda başlıyor. 8-9 yaşlarında ZX spectrum bilgisayar kullanan Arıkan, ilk kodlama ve yazılım deneyimlerini bu cihazda gerçekleştiriyor. Yıldız Teknik Üniversite’sinde İnşaat Mühendisliği okurken bir arkadaşının vasıtası ile bir süre İngiltere’ye gitme fırsatı oluyor. Dünyayı tanıma, farklı bakış açıları kazanma şansı yakaladığı bu dönemde seçmiş olduğu bölümü de sorguluyor. Gezisi sırasında bir ara Imperial Collage’e gidip kariyerini nasıl ilerletebileceğini araştırıyor. Avrupa standartlarına gelmek için 30 yıl çalışması gerektiğini anlayınca bölümünden uzaklaşıyor ve internet teknolojisine yöneliyor.
ABD’ye yerleşme ve MIT Media Lab’e giriş
90’ların sonlarına doğru şirketler için internet sitesi geliştirmeye başlıyor. Ancak aklı hala yurt dışında olan sanatçı hedeflerini de bu yönde koyuyor. Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken mezun.com sitesinden aldığı teklif sonrası bir anda kendini ABD’de buluyor. ABD’de çalışırken John Maeda’ya porfolyosunu sunma fırsatını yakalıyor ve MIT Media Lab’e giriyor. Burak Arıkan, MIT Media Lab’deki eğitimini tamamladığında ağ etkisi, ağın içindeki ilişkiler, veri birikimi, kullanıcı değeri gibi konular üzerine yoğunlaşıyor.
Kolektif ağ haritası oluşturmayı sağlayan Graph Commons’un ortaya çıkma hikayesi
MIT Media Lab’deki eğitiminin ardından 2455 sayfalık Ergenekon iddianamesini okuyarak ağ analizi yapıyor. İddianamede yer alan kişi, kurum, mekan isimlerini toparlayarak haritalandırıyor. Ergenekon.tc işi daha sonrasında sergileniyor. Bu noktadan sonra ağ kurma ilişki görselleştirme odaklanıyor. Büyük şirketlerin sahip olduğu veriyi bireylerin de görmesi ve kamuya açılması amacı ile Graph Commons’u yaratıyor. Burada halka açık bilgileri kullanarak büyük şirketler ve çeşitli olayların aktörleri arasındaki ilişkiyi bu ağlar üzerinden gösteriyor.
2017-2018’de bir yıllığına Graph Commons üzerinde çalışmaya ara veren Arıkan blockchain teknolojisini anlamaya yoğunlaşıyor. Kripto paraların, blok zincirlerinin, aracının ve otoritenin olmadığı düzenin nasıl çalıştığını çözmeye çalışıyor. Burak Arıkan şimdilerde Graph Commons üzerine çalışırken bir taraftan da veriye erişim konusunda bir kripto ekonomik ve blockchain tabanlı sistemler üzerinde çalışıyor.
Burak Arıkan ile eğitim hayatı, ABD’ye ve oradan MIT Media Lab’e uzanan hikayesini, ağ modelleme, ilişkisel analiz ve ilerleyen süreçteki hedefleri üzerine konuşma fırsatı yakaladık. Katılımcılar da bu sohbete ortak olma, Burak Arıkan ile tanışma ve soru sorma fırsatı yakaladı.
Bir sonraki Yeni Yaratıcılar etkinlikleri için bizi takip edin!
Görsel: YouTube