Kendi alanında ufuk açıcı çalışmalar yapan, sanatı ve teknolojiyi farklı bir gözle bir araya getiren yaratıcıları keşfetmekten ve bu yetenekleri okurlarımızla tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu heyecanımızı 9 Nisan’da ATÖLYE‘de gerçekleştirdiğimiz Yeni Yaratıcılar’ın on beşinci etkinliğiyle de fiziksel bir alana taşımaya devam ediyoruz. Bigumigu kurucularından Yalçın Pembecioğlu ile sohbet formatında gerçekleşen etkinliğimizin konuğu Bilal Yılmaz idi. Bilal ile çocukluk yıllarında etkilendikleri ve bunların üniversitedeki değişimi, geleneksel sanatlar, atölye kültürü, zanaatkarların üretimdeki değeri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Son sözü söyleme hakkı üretende
1986’da Manisa’nın Soma ilçesinde doğan Bilal Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Sistemleri Mühendisliği bölümünü kazanarak İstanbul’a geliyor. SUNY programı ile birlikte lisans döneminin iki yılını Binghamton Üniversitesi’nde geçiriyor. Ebru ve ney gibi geleneksel sanatlara ilgi duyarak İstanbul’a gelen Bilal Yılmaz’ın bu disiplinlere olan ilgisi de zaman içinde azalıyor. Binghamton Üniversitesi’ndeki atölyeleri keşfediyor. Atölyelere erişim için sabit bir ücret yerine ders alması gerektiğini öğrenince de bölümü dışında sanat ve tasarım odaklı dersler de almaya ve atölye ortamından faydalanmaya başlıyor.
Atölyelerin çalışma dinamikleri, alanı kullanan insanlar ve kısaca atölye atmosferinden etkilenen Bilal Yılmaz, Türkiye’de de benzer bir yapı kurmak istiyor. Bu fikirlerle birlikte Türkiye’ye dönünce ailesinin beklediği gibi okuduğu bölümüne ait bir işte mi çalışacaktı yoksa ilgi duyduğu sanat ve tasarım alanında üretim mi yapacaktı konusu üzerine düşünmeye başlıyor. Çözüm olarak ise öncelikli olarak mekan tasarımı yapan Olmaz İşler kolektifi ortaya çıkıyor. Minimum enerji ve maksimum düzensizlik ilkesiyle çalışan iki kişilik üretim kolektifi Olmaz İşler, günümüzde pek çok tasarım ofisinin uygulamakta güçlük çektiği bir modelle çalışıyorlar. Olmaz İşler’in ürettiği projelerde tasarım olarak son söz hakkı Olmaz İşler’de saklı kalır, müşteri fonksiyonel olarak yorum yapar ancak tasarım yönüne karışamaz.
Ebru sanatından yerleştirme sanatına
2016 yılında Slovenya’da gerçekleşen Floating Castle Festival için hazırladığı Spider (Örümcek) isimli yerleştirmesi ile yeni bir alanda çalışmaya başlıyor. Yerleştirmelere ve kamusal alanda işler yapmaya başlayan Bilal Yılmaz daha sonra Butterfly (Kelebek) isimli eserini Slovenya’daki Svetlobna Gverila-Colors festivalinde ve The New New – 3rd Artecitya Art Science Technology Festival’da sergileniyor.
Bilal Yılmaz, farklı alanlarda üretimler yaparken kendine bir unvan yakıştırması gerektiğinde ne olduğunu uzun süre tanımlayamamış. Ve sonrasında disiplinlerarası diyerek ürettiği farklı alanlardaki işler arasında bir bağ kurmuş. Bilal Yılmaz ile üretim ve atölye kavramları, farklı inançlar ve yetişme koşullarının dünyaya açılmadaki etkisi, zanaatkar ve materyal ilişkisi, sürekli yenilenen öğrenme süreçleri hakkında konuşma fırsatı yakaladık. Katılımcılar da bu sohbete ortak olma, Bilal Yılmaz ile tanışma ve soru sorma fırsatı yakaladı. Bir sonraki Yeni Yaratıcılar etkinlikleri için bizi takip edin!
Görsel: Bigumigu