New York’ta çalışmalarını sürdüren illüstratör, animasyon sanatçısı, oyun tasarımcısı ve çizer Edanur Kuntman; kendi yazıp çizdiği Pencerenin Ardından Kadın Masalları (Tales From Behind The Window) adlı çizgi romanıyla önemli bir başarıya imza attı. Kuntman bu eseriyle Türkiye’ye ilk Eisner adaylığını getirdi.
Kadınların gözünden hikayesini henüz anlatamamış tüm kadınlara
Pencerenin Ardından Kadın Masalları, Kuntman’ın anneannesinin 1950’li yıllarda Samsun’daki (Çarşamba) yaşamına dayanıyor. Hem Türkçe hem de İngilizce olarak yayınlanan kitabın temel odak noktası, Türkiye’de çocuk gelin ve zorunlu evlilik gibi ataerkil uygulamaların kurbanı olan kadınların iç dünyası. Okuyucu kadınların özgür iradelerinin hiçe sayıldığı, tamamen toplumsal cinsiyet kalıplarının içine sıkıştıkları, erkek aklının her şeyin üzerinde tutulduğu ve isyan edemeden durumu kabullenmeye mecbur kaldıkları bir döneme şahitlik ediyor. Kuntman kitapta öncelikle kimseye sesini duyuramayan, kimsenin dinlemediği anneannesinin sesini duyurmak istemiş. Anneannesinin hikayeleri üzerinden de onunla benzer şeyleri yaşayan ve sesini duyuramayan tüm kadınların sesinin duyulmasını hedeflemiş. Kitabın tanıtım metninde de şu ifadeler yer alıyor: “Üç kadın, üç hayat. Erkeklerin yazdığı, kadınlarınsa mahkum bırakıldığı… Kadınların gözünden hikayesini henüz anlatamamış tüm kadınlara.”
Eisner Ödülleri için yapılan oylama sanatçılara, yazarlara, editörlere, eğitimcilere, yayıncılara ve tüm diğer çizgi roman sektörü profesyonellerine açık. 18 Haziran’a kadar devam edecek oylamaya buradan katılarak Edanur Kuntman’a destek olabilirsiniz. Çizerin çalışmalarını buradan, Instagram’ı ve Behance profili üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Edanur Kuntman