Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Feminizmin 4. Dalgasında Kadınların Pazarlama Dünyasından Beklentileri [Cannes Lions 2015]

Feminizmin 4. Dalgasında Kadınların Pazarlama Dünyasından Beklentileri [Cannes Lions 2015]

Kadınların sosyal medyadaki konumu son 4 yıl içinde kullanıcı, tüketici, üretici olarak büyük değişim yaşadı. D'nae Kingsley, bu durumun bugününü ve geleceğini değerlendirdi.

Cinsiyet eşitliği tüm dünyada son yıllarda farkındalık yaratan konular arasında. Bu durum gökten inme bir olaydan ziyade sürecin geldiği bir nokta olarak görmek gerekiyor. Kadınlar dijital mecralarda erkekler daha fazla yer alıyor. Bunun sonucundaysa onlara hitap eden içerik de artıyor. Kadınlar sosyal medyada uzun zamandır bulunsa da onların tanımlanma ve algılanma biçimi değişiyor. Sadece cinsiyet ayrımının yarattığı kırılmaya dikkat çekmek ve bunu değiştirmek için Cannes Lions bu sene listesine Glass Lion isimli bir kategori ekledi. Sekiz proje ise bu yıl Cannes’da Glass Lion’a layık görüldü.

2012 yılını kırılma ve sosyal medyada kadın algısının değişimi olarak gören D’nae Kingsley, medyada ve internetteki ilham verici kadınların kimliklerinin de değiştiğine dikkat çekti. First Lady Michelle Obama, ABD Başkanlığı için yarışan Hilary Clinton, BM Kadın Birimi İyi Niyet Elçisi Emma Watson ve daha birçok örnekle birlikte kadın olmanın kimliği de zamanla evriliyor.

Kadınların medya üzerindeki yeri incelendiğinde; başta görmezden gelindiği, ardından vurucu esprilere malzeme olduğu, kötü karakter veya kurban olduğu, kahramanın yaveri veya kahramanımsı olduğu görülülüyor. Bu nedenle feminizmin 4. dalgasıyla birlikte kadınların medyadaki kimliği kahraman olacak.

Yapılan araştırmaya göre, medyada ve popüler televizyon yayınlarında kadınların rolü ve sembolize ettiği kavramlar da evriliyor. Cinsiyet ve yaş gözetmeden yaptıkları araştırmayla yapımlardaki kadınların 5 temel özelliği zeki, sert mizaç, dirayetli, güzel ve kendine güvenen bireyler olarak algılandığı ortaya çıkmış.

Erkeklerin görmek istediğini araştırdığımız zaman ise oransal farklar olsa da sonuç değişmiyor. Erkekler de kadınları zeki, sert mizaçlı, dirayetli, güzel ve kendine güvenen bireyler olarak görüyor. Kadınların ekranda görmek istediği kadın kimliği ise oransal farklara rağmen ilk 5 olduğu gibi yer alıyor. Tabii iki ek maddeyle; özgür ve merhamet.

Kadınlar kendilerini toplumda tanımlarken zeki, sert mizaçlı, dirayetli, güzel ve kendine güvenen sıfatlarının yanında özgür ve merhametli de yönlerini de görmek istiyor. Bu iki segment de feminizmin yeni alanını, kadınlarla iletişimde kurulacak yeni köprüsü sembolize ediyor. Kadınların bu yeni boyutlarını tanımlarken de anlam karmaşasına düşmemek gerekiyor. Merhametli insan; acınası, kırılgan ve zayıf olmaz, insanlarla ba duran, destekleyen, duygusal zekası yüksek insandır. Özgür insan; kendini merkezleştirip kimseye ihtiyacı olmadığı yanılgısıyla kibirlenmez, aksine kararlarında bağımsız, imkanları olan insandır.

D’nae Kingsley, paylaştığı araştırma sonuçlarında kendini feminist olarak tanımlayan bireyleri cinsiyet ve yaşa göre grupladığında ortaya ilginç bir veri çıkıyor. 25 – 34 yaş aralığındaki erkekler, kendini 25 – 34 yaş aralığındaki kadınlardan daha çok feminist olarak görüyor. 13 – 17 yaş aralığındaki erkekler de 35 – 44 yaş aralığındaki kadınlara göre kendini daha yüksek oranda feminist olarak tanımlıyor.

Bigumigu Cannes Lions 2015’in medya partnerleri arasında yer alıyor.

Görsel; Bigumigu