BMW, BMW Art Car serisi için 1975’ten bu yana Alexander Calder, Roy Lichtenstein, Andy Warhol, Frank Stella, Jenny Holzer, Olafur Eliasson, Jeff Koons gibi çağdaş sanatın dev isimleriyle çalışıyor. Son olarak iki dev isim John Baldessari ve Cao Fei yeni birer BMW sanat otomobili tasarlamak üzere seçildiler. Cao Fei ile birlikte ilk kez Çinli bir sanatçı BMW sanat otomobilinin yaratıcısı oldu.
BMW için 18. sanat otomobilini yaratan Cao Fei, tasarımı bu yıl Pekin’de izleyenlerle paylaştı. Sanatçı, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi BMW Art Car serisinde kırılma noktası yaratan araçlar aracılığıyla BMW M6 GT3 yarış otomobilini hız bakımından 21. yüzyıla adapte ederek yeniden yaratmış. Mobilite, otonom sürüş, uçan otomobil ve dijitalleşme gibi güncel kavramları, kişisel olarak Çin kültürüne ve toplumuna duyduğu ilgiden yola çıkarak projesine yansıtmış.
Fei’nin tasarımı olan BMW Art Car #18, Çin’deki hızlı toplumsal değişimi yansıtıyor. Sanatçı, BMW projesi için paralel bir evren yaratarak kendi sanatsal pratiklerini kullanmış. Yerleştirme, binlerce yıldır varlığını koruyan bir yörüngeyi derinlemesine araştırarak Asya’nın köklü bilgeliğine saygı duruşunda bulunurken aynı zamanda geleceğin dünyasına atılan bir adım niteliğinde. Fei bu temaları 3 ayrı öğe aracılığıyla aktarıyor. Bunlardan ilki, ruhani bir pratik olarak zamanda yolculuğu konu alan Unmanned adlı video. Diğeri, bir uygulama aracılığıyla erişilen ve renkli ışık partiküllerini görselleştiren artırılmış gerçeklik çalışması ve üçüncüsü ise fiziksel olarak projede varlık gösteren orijinal karbon siyahı rengindeki BMW M6 GT3 yarış otomobilinin kendisi. Yansıtıcı olmayan bu siyah yüzeyin kullanımı, otomobil aracılığıyla dijital dünyanın olanaklarının aktarılabilmesine olanak tanıyor.
Projenin video ayağında, zamanda yolculuk eden figürün hareketleri renkli ışık akışlarıyla eko yapıyor. Uygulama kullanılarak video izlendiğinde ise bu ışık akışları BMW’nin üstünde ve etrafında yüzen arttırılmış bir gerçeklik montajı haline geliyor. Böylece izleyici de otomobille etkileşim kurabiliyor. Bu süreç, aslında Asya’daki bir ritüeli yansıtıyor. Bu ritüele göre otomobiller de dahil olmak üzere yeni nesneler, otomobile ve sürücüye iyi şanslar dilenerek kutsanır. Bu bağlamda, Fei’nin sanal gerçeklik ve video çalışmalarındaki ışık elementleri gözlerin göremediğini yansıtma rolünü üstlenmiş. Fei bu durumu şöyle açıklıyor: “Bence ışık düşünceyi temsil ediyor. Düşüncelerin hızı ölçülemeyeceğinden, 18. sanat otomobili de insan zihninin sınırlarının varlığını sorguluyor. Zihnin doğrudan objeleri kontrol edebildiği, yapay zekanın olduğu, düşüncelerin transfer edilebildiği, insansız çalışan araçların geliştirilebildiği yeni bir çağa giriyoruz. Peki yeni çağa açılan kapının anahtarı hangi davranışlar ve karakter biçimleridir?”
Fei, BMW Art Car için seçildikten sonra yaklaşık 3 yıl süren yoğun bir araştırma yapmış. BMW genel merkezine ve fabrikalarına ziyaretlerde bulunarak mühendislerle, tasarımcılarla ve dijital uzmanlarla kafa kafaya vererek onların otomobil endüstrisi hakkındaki bilgilerinden faydalanmış.
Görsel: BMW