Küçük bir çocuğun cebinden çıkanlar, ekolojik felaketler, vahşi yaşam, popüler kültür, çiçeklerin morötesi ışık altında yaydığı ışıklar gibi pek çok tema fotoğraf sanatına ilham verebiliyor. Peki ya matematik? Nicelik, yapı, uzay ve değişim gibi pek çok alanla bağlantılı olan matematik bilimi sanatla hangi noktalarda kesişiyor? Jessica Wynne, Do Not Erase başlıklı fotoğraf serisinde matematiksel ifadelerin güzelliğini ortaya koyarak bunun en etkileyici örneklerinden birini sunuyor.
Do Not Erase, dünya genelindeki pek çok üniversite ve kurumdan kara tahtanın fotoğraflarını içeriyor
Fotoğrafçı ve moda teknolojisi profesörü Jessica Wynne, geçtiğimiz bir yılı matematikçilerin kara tahta üzerine çizdiği sembolleri, sayıları ve modelleri kayıt altına alarak geçirmiş. Fotoğraflar profesyonellerin düşünce süreçlerini ve fiziksel çabalarını, gitgide daha az kullanılan bir araç haline gelen kara tahta üzerinde belgeliyor.
Tebeşirle yazılan her şey geçici. Wynne için Do Not Erase (silmeyin) serisinin güzelliği ve gizemi de buradan kaynaklanıyor. Geçici bir şeyi belgelemek fotoğrafçının kişisel olarak oldukça keyif aldığı bir süreç. Seri dünya genelinde pek çok üniversite ve kurumdan kara tahtanın fotoğraflarını içeriyor. 2020’de Princeton University Press tarafından yayınlanacak bir kitapta da fotoğraflara yer verilecek.
Wynne, serinin çalışılan yüzeylerin estetiğinin yanı sıra yüzeyin ötesinde süreçle ilgili daha derin bir şeyleri ortaya koyduğuna inanıyor. Matematikçileri hayal gücü yönlendiriyor ve bir sanatçıya benzer şekilde gerçeği keşfetme arzusuyla hareket ediyorlar. Bu nedenle Wynne matematikçilerin çalışma sürecininin, sanatçıların yaratma süreciyle benzerlikler taşıdığını düşünüyor.
Jessica Wynne’in çalışmalarını internet sitesi üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Jessica Wynne