İhtiyaç sahiplerinin gıdaya erişimini kolaylaştırmak için son yıllarda çok etkileyici projeler yapılıyor. Örneğin İtalya ve Fransa süpermarketlerde satılmayan yiyeceklerin ihtiyaç sahiplerine bağışlanması için yasa çıkararak dünyaya örnek oldu. İhtiyacı olanlara yiyecek gönderen otomat The Sending Machine ve İngiltere’de fiyatını müşterilerin belirlediği artık yiyecek süpermarketi de dikkat çekici örnekler arasındaydı. Birazdan anlatacağımız Bento ise ihtiyaç sahiplerinin kendini daha güvende hissedebileceği ve iyi beslenebileceği bir sistem sunuyor.
İhtiyaç sahibi; kahvaltısını, öğle yemeğini ve akşam yemeğini ihtiyaç duyduğu süre boyunca Bento ile güvence altına alıyor
Bento’nun en etkileyici yanlarından biri, görünmez yoksulları da kapsıyor olması. Çalışıyor olabilirsiniz ya da öğrenci olabilirsiniz. Bu cebinizde mutlaka yemek parası olacağı anlamına gelmiyor. Dahası, makarna ya da tost ile geçiştirilen öğünler de “yoksul insanlar sağlıksız beslenmeye mahkum mu?” sorusunu sormayı gerektiriyor. Bir anne veya gelişme çağındaki öğrenci karın tokluğuna değil sağlıklı beslenerek yaşamalı. Bento’nun hedefi bunu sağlamak, üstelik de tek defalık değil, sürekli olarak ihtiyaç sahibini gıda açısından güvende hissettirmeyi istiyor. Bento sistemiyle sipariş veren ihtiyaç sahipleri, yemek siparişi veren herkes gibi dilediği yemeğe anında erişebiliyor. “Yemeği nereden bulacağım?” derdine düşmüyor, bağış merkezlerine gitmek zorunda kalmıyor, kapı kapı gezip yardım aramıyor; çalışıyorsa işinden, öğrenciyse derslerinden geri kalmıyor.
Bento sisteminden faydalanmak isteyen ihtiyaç sahibinin, “hungry” (aç) yazıp sisteme SMS atması gerekiyor. Bunun ardından yakındaki restoranların menüleri ve süpermarketlerdeki gıdalar sms olarak kendisine iletiliyor. Bu seçenekler arasından dilediğini seçebiliyor. Sistem, yiyecek almaya gücü yetmeyen kişilerin kahvaltısını, öğle yemeğini ve akşam yemeğini ihtiyaç duydukları süre boyunca güvence altına almalarına olanak tanıyor.
“Dünyanın en zengin ülkesinde milyonlarca insanın gıda güvenliği yok”
Bu sistemin yaratıcısı, toplum için çözüm odaklı teknolojilere adanmış bir girişim olan Kaliforniyalı kuluçka merkezi Not Impossible Labs. COO ve Kurucu Ortak Adam Dole, “Ülkemizde bir sonraki yemeğinin nereden geleceğini bilmeyen 50 milyon insan var. Yine de dünyanın en zengin ülkesi biziz.” diyor.
“Çocuklarımı mı besleyeyim, kirayı mı ödeyeyim? Doktor randevusuna mı gideyim, iş mi bulayım yoksa elektrik faturasını mı yatırayım?” ABD’de her gün 50 milyon insan bu zor soruları sormaya mecbur bırakılıyor.
Bento mali gücünü nereden alıyor?
Restoranlar için Bento’nun bir parçası olmak herhangi bir işletim değişikliği gerektirmiyor. Bento’nun süreci, gıda sağlayıcısının normal sipariş sistemlerine entegre ediliyor. Bu aynı zamanda ihtiyaç sahiplerini, bir bağış merkezine/gıda bankasına gitmeye bağlı herhangi bir damgalanmadan da kurtarıyor.
Bir yıldır faaliyette olan Bento, veri odaklı içgörüler ve analitik yoluyla kullanıcı deneyimlerini geliştirmek için profesyonel hizmet veren Genpact ile birlikte çalışıyor. Not Impossible Labs, çalışanlarını yaratıcı problem çözme sürecine dahil etmekle ilgilenen misyon odaklı şirketlerle de ortaklık yapıyor. Not Impossible Labs Vakfı’nın tüm mali gücü, doğrudan sosyal girişimlerden ve kar amacı gütmeyen organizasyonlardan aldığı desteklerden oluşuyor. Los Angeles, Oakland, Houston, Las Vegas, Boston ve Seattle gibi şehirlerde 1 yıldır ihtiyaç sahipleri Bento sisteminden faydalanıyor.
Görsel: YouTube