Çevre kirliliği ve iklim krizi hayati birer sorun olarak acil çözüm bekliyor. Sorun öylesine büyük ki Pasifik Okyanusu’nun kuzeyinde neredeyse Fransa büyüklüğünde bir çöp dağı oluştu. Hatta kar amacı gütmeyen çevre kuruluşu The Plastic Oceans Foundation bu konuya dikkat çekmek için bu çöp dağını Trash Isles (Çöp Adaları) adlı bir ülke olarak dünyaya tanıtmak istemişti. Pornhub En Kirli Porno adlı filmiyle, WWF ise bir pet şişenin doğada çözünme sürecini gösteren 450 yıllık canlı yayını başlatarak oldukça ses getiren kampanyalar gerçekleştirdiler. İklim krizi ve çevre denince son dönemin en çok konuşulan ismi ise hepimizin bildiği gibi İsveçli lise öğrencisi Greta Thunberg oldu. Thunberg’in kişisel eylemi zaman içinde küresel bir eyleme dönüştü. Şimdi de Fabrice Monteiro’nun The Prophecy başlıklı projesi var karşımızda.
Gerçeğe dönüşmenin eşiğindeki distopya “The Prophecy”
Benin asıllı Belçikalı fotoğrafçı, The Prophecy serisinde ekolojik yıkımın neden olduğu küresel sorunları ele alıyor. Fotoğraflar, çevresel çöküşe dair kurgulanmış kompozisyonlardan oluşuyor. Ruhani figürler ve bu figürlerin üzerindeki haute couture de kompozisyonların temel taşları.
Modeller, Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen ve yeryüzünün cisimleşmiş hâli olarak kabul edilen tanrıça Gaia’nın çocuklarını temsil ediyor. Harabe gibi görünen bir dünyada; çöplükte, kurak alanlarda, petrolle kaplanmış denizde ya da yanmakta olan bir ormanda poz vermişler. Giysileri ve aksesuarları da balık ağı, plastik poşet gibi atıklardan yapılmış.
Fabrice Monteiro, The Prophecy için Senegalli moda tasarımcısı Doulsy ile iş birliği yapmış. Monteiro Afrika’da başladığı bu seriyi iki yılda tamamlamış. Serideki 13 fotoğraf şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde, Chazen Sanat Müzesi’nde sergileniyor ve sergi 5 Ocak 2020’ye kadar devam edecek.
Fabrice Montiero’nun moda fotoğrafçılığı ve foto muhabirliği harmanladığı çalışmalarını internet sitesi ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Instagram
Manşet görseli düzenlenmiştir.