Bir gün mütevazı bir balıkçı büyülü bir balığı yakalar. Balık ona yardım edebilir mi? Daha büyük bir eve sahip olma hayallerini gerçekleştirebilir mi? Elizabeth Hobbs’un The Flounder (Pisi Balığı) isimli animasyonu, Grimm Kardeşler’in Balıkçı ile Karısı adlı ünlü masalından ilham alarak çağımızın hırslarına yenik düşen insanına ayna tutuyor.
The Flounder‘ın müziği besteci Carola Bauckholt’ın imzasını taşıyor. Prodüksiyonu Animate Projects’e ait olan film, çağdaş klasik müzik topluluğu Klangforum Wien’in Happiness Machine projesi için yaratılmış.
The Flounder, bugüne dair önemli mesajlar veriyor
Tıpkı masalda olduğu gibi filmde de pisi balığı, kendisini salıvermesi karşılığında balıkçıya bir dilek dilemesini teklif ediyor. Başlangıçta karşılıksız olarak balığı özgür bırakan balıkçı, karısının da etkisiyle balığı gördüğü yere geri dönüyor ve balıktan daha büyük bir ev diliyor. Ancak balıkçı ve karısı bir türlü sahip olduklarıyla yetinemiyor. Tekrar tekrar geri dönerek her seferinde balıktan daha iddialı şeyler talep ediyorlar. Açgözlülükleri büyüdükçe çevrelerindeki dünyaya verdikleri zarar da büyük boyutlara ulaşıyor. Okyanuslar yükseliyor, çevre kirliliği ve çeşitli felaketler baş gösteriyor.
Filmin en etkileyici yanlarından biri, sanatsal değeri yüksek bir çizgi kalitesine sahip olması. Öyle ki her karesi kağıt üstüne mürekkep ve sulu boya ile çizilmiş nefis birer resim. 2019’da izleyicinin huzuruna çıkan film, farklı animasyon festivallerinden en iyi ses tasarımı ödülü de dahil olmak üzere çeşitli ödüller almış.
Elle çizilmiş animasyonlar ilginizi çekiyorsa, guaj boyayla boyanmış soyut kelebek hikayesi MOUTH’a ve her karesi yüzlerce farklı insanın çizimiyle yaratılan stop-motion dans filmi 349’a göz atmanızı önerebilirim.
Elizabeth Hobbs’un çalışmalarını blogu, Vimeo kanalı ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Vimeo
