Kristal Elma’nın son gününde “Sağlık İletişimi” üzerine gerçekleşen panelin son yarım saatini yakalama fırsatı buldum, dinlediklerimi aktarmadan önce kaçırdığım ve yazımda yer veremediğim konuşmacılardan özür diliyorum.
Panele girdiğimde konuşmakta olan Lilly Türkiye ilaç firmasının Müşteri Bağımlılığı ve Pazarlama İnovasyonları Müdürü Elif Diler Özsüt, ilaç sektöründe bir pazarlamacı olmanın zorluklarından bahsediyordu. Bildiğiniz gibi Türkiye’de ilaç sektörü, pek çok ülkede olduğu gibi sıkı kurallara bağlı olarak yönetiliyor. Üretim yapan diğer şirketlerde pazarlama stratejilerine yön veren satış verilerinin ilaç sektöründe alınamıyor olması, satış noktalarının belirli ve tek tip olarak eczanelerden ibaret olması, iletişimde Sağlık Bakanlığı’nın getirdiği katı kurallar sektörü zorlaştıran kısıtlamaların sadece birkaçı.
İşte belki tam da bu nedenle, köşeye sıkışmış olan firmalar ve partnerleri kurallardan sıyrılarak yenilikçi çözümlere hayat veriyorlar. Bunlardan biri de Lilly Türkiye’nin Teleweb projesi. 2009 yılında doktor ziyaretleri yapan mümessillerin ziyaretlerini mesai saatleri içerisinde yapılması yasaklanınca, Teleweb projesi bu soruna bir çözüm olarak doğuyor. Şirketin genel merkezinde çalışan ve Elif Diler Özsüt’ün tabiriyle “e-Representative” olarak adlandırılan yeni nesil mümessiller, doktorlara telefon aracılığıyla ulaşıp randevu alıyorlar. Sağlık sektöründeki yenilikler konusunda güncelleme bekleyen doktorları hedef alan bu uygulama, tıpkı bir çağrı merkezi gibi çalışıyor ve doktorların verdikleri randevu zamanlarında onlara ulaşan bir e-Rep, ekran paylaşımı yöntemi ile eş zamanlı olarak doktorun da sunumu takip etmesini sağlayarak yaklaşık 20-25 dakikada sunum gerçekleştiriyor.
4 sene önce kurulan Teleweb projesinin tasarım aşamasında, Türkiye’de teknoloji kullanımının düşüklüğünden endişe ettiklerini ancak çok olumlu geri dönüşler aldıklarını söyleyen Özsüt, günde doktor başına kimi zaman 10’a kadar çıkabilen mümessil ziyaretlerini, bekleyen hastanın haklarını da gasp etmeden en efektif şekilde çözümlediklerini belirtiyor.
Panelin bir diğer konuşmacısı, sağlık sektöründe kişiler arası iletişim konusunda birçok çalışması bulunan Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Elgiz Yılmaz. Yılmaz, hasta-doktor iletişimini ele alarak konuşmasına başlıyor. Dijitalleşen dünyada hasta ve doktorun iletişiminin önemini vurgulayan Elgiz Yılmaz, hasta-doktor iletişimi yeterli şeffaflıkta olmazsa sektördeki yeniliklerin her iki tarafın da aleyhine işleyebileceğini belirtiyor. Örneğin doktorun verdiği elektronik reçeteler ile eczaneye başvuran hastalara, ilaçlarını satın aldıkları sırada eczaneler tarafından reçetedeki ilaçların yerine muadillerinin verildiğini ve hastalar doğru sorgulamaları yapmadıkları sürece, pek çok konuda kontrolleri dışında gelişmelerin olabileceğini söylüyor. Bu nedenle çeşitli platformlarda eczacıları, hekimleri, ilaç şirketi profesyonellerini, sosyologları, akademisyenleri bir araya getirerek hastanın ve doktorun birbirini en iyi şekilde anlayabilmeleri için yaptıkları çalışmalardan bahsediyor.
Elgiz Yılmaz konuşmasını 2012 yılında dijital sağlık alanındaki tüm paydaşları bir araya getirmek üzere bir fikir olarak ortaya çıkan ve bu alandaki sayılı zirveler arasında yerini alan ‘Digital Health Summit’ hakkında bilgilendirme yaparak bitiriyor. “Sağlıklı bir geleceğe adım atın” temasıyla 17-19 Aralık’ta gerçekleşecek olan Digital Health Summit’te bu sene ilk defa sağlık sektörünün dijital ödülleri sahiplerini bulacak. “Digital Awards” ismiyle gerçekleşecek yarışmaya eğer sağlık sektöründe çalışıyorsanız ya da sağlık sektörü ile partnerliği olan bir kurumdaysanız [email protected]’a projelerinizi göndererek katılım gösterebilirsiniz.