Heykeltıraş Gerard Mas, günümüz insanlarının ruhunu 15-16. yy klasik heykelleri gibi şekillendirdiği figürlere yerleştiriyor. Günümüz dünyasının davranış ve tutumlarını Rönesans heykeli formunda ölümsüzleştiren sanatçı, eski sanat eserlerinin konusu olamamış milyonlarca tutum ve durum olduğuna inanıyor. Nedeni de bu davranışların 15. yüzyılda bir kadın için uygunsuz karşılanmaları. Dolayısıyla heykellerinde bu tutumun tam aksi bir tavır sergiliyor.
Rönesans heykellerindeki idealize edilmiş kadın figürlerinin aksine doğallık
Gerard Mas heykellerinde esprili bir şekilde çağdaş kültüre de iğneyi batırıyor gibi. Çünkü bizim zamanımızın davranış ve tutumlarından fazla bir incelik beklenmeyeceği gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Hatta bir parça yüzeysellik de seziliyor. Öte yandan bu gerçekliği olduğu gibi kabul edip “her dönemin kendine özgü bir ruhu var” diyerek kucaklamak en iyisi galiba. En azından heykellerde de görüldüğü gibi bu tutumlar daha doğal ve “kadın dediğin sakız çiğnemez” benzeri cinsiyetçi tabulara sahip değiller. Mas’ın heykelleri de bu doğallık çerçevesinde ilerliyor. Kadını her haliyle idealize etmeye açık yapıtlar.
Sanatçının heykellerinde; çağrı merkezinde çalışan, sakızını şişirip balon yapan, yoga yapan, burnunu karıştıran, güneş yanığıyla, dövmesiyle, lolipop şekeriyle, diş telleriyle, iç çamaşırıyla poz vermiş Rönesans figürlerine rastlamanız mümkün. Bu serideki heykellerin büyük çoğunluğu, mermer ve taş oyma tekniğiyle yapılmış. Bazılarında ise polikrom reçine kullanıldığı görülüyor. Çoğunlukla büst olarak çalışmış. Rönesans heykellerinden farklı olarak figürlerin her biri renklendirilmiş. Barselona’da çalışmalarını sürdüren sanatçının bu seri haricinde kil ve ahşap oyma tekniğiyle de çalıştığı görülüyor.
Görsel: Instagram
Manşet görseli düzenlenmiştir.