Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Ofisler İçin Yürüyen Toplantı Odası

Ofisler İçin Yürüyen Toplantı Odası

Hollanda merkezli Walking Room adlı girişim, sensörlü zemin mekanizmasıyla ofis alanlarını dev birer yürüyüş bandına dönüştürüyor.

Pandemiyle birlikte geçirdiğimiz zoraki hareketsiz dönemin ardından, çalışırken yürüyebildiğimiz masa altı koşu bandı da denilen yürüyüş masası tasarımlarıyla karşılaşmıştık. Amsterdam’da bulunan bir ofis binasında hayata geçen portatif yürüyüş odası ise çalışma hayatıyla sağlıklı yaşam kombinasyonunu bambaşka bir boyuta taşıyor. Sensörlü zemin mekanizmasıyla ofis alanlarını dev birer yürüyüş bandına dönüştürebilen Walking Room adlı girişim, ilk lansmanını Edge Stadium adlı ofis binasında gerçekleştirdi.

Fizyoterapist ve eski bir profesyonel tenis oyuncusu olan Guido Boumann ile Matthijs Verdam tarafından kurulan Walking Room, iş nedeniyle fazla hareket edemeyen insanları sağlık hedeflerine ulaştırmaya yardımcı olmak amacıyla kuruldu. “Bir fizyoterapist olarak karşılaştığım şikayetlerin yaklaşık yüzde 80-90’ı işteki hareket eksikliğinden kaynaklanıyordu.” diyor Boumann. 2010 yılında insanların günde ortalama 6 saati oturarak geçirdiğini belirten Verdam ise 2020 itibariyle bu rakamın 9,5 saate yaklaştığına dikkat çekiyor. Tüm bu veriler, yürüyüş odası fikrinin doğmasına neden oldu.

Mekanın yapısına göre özelleştirilebilen Walking Room, 14 ila 24 metrekare ölçülerinde 8 ila 15 kişi kapasiteli  bir hareket alanı. Aynı anda en fazla 15 kişinin rahatlıkla yürüyüş yapabileceği şekilde tasarlanan hareketli zemin, katlanabiliyor veya tekerleklerle mobil hale getirilebiliyor. Saatte 2,5 ila 3,5 kilometre hızla toplu yürüyüş yapılabilen Walking Room, ayrıca 3,5 km/saatin üzerine çıkarak daha hızlı hareket etmeyi sağlayan bir güç yürüyüşü moduna sahip. Boumann ve Verdam, daha düşük hızın telefon görüşmeleri ve odaklanmış işler yapmak için ideal olduğunu, orta hızın ise grup toplantıları ve bire bir görüşmeler için uygun olduğunu belirtiyor.

Standart bir koşu bandındaki gibi dokunmatik bir ekran içeren yürüme alanında, ekran vasıtasıyla yönlendirme yaparak hareketi başlatmak veya durdurmak mümkün. Yine koşu bandına benzer şekilde yan tarafta destek işlevi görmesi için korkuluklar bulunuyor. Güvenlik amacıyla zeminin ön tarafına yerleştirilen yüksek masada iki adet acil durum düğmesi yer alıyor. Bunun yanı sıra hareketli zeminin arka kenarına gereğinden fazla yaklaşıldığında sensörler vasıtasıyla durumu algılayan Walking Room kendini otomatik olarak kapatıyor.

Pilot proje öncesinde  Amsterdam Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ndeki araştırmacılarla birlikte bir çalışma yürüten Walking Room girişimi, insanların grup halinde olduklarında koşu bantlarını kullanmaya daha hevesli oldukları sonucunu elde etmiş. Ortalama 40 yaşlarında 170 erkek ve kadın ofis çalışanının katıldığı ve altı ay süren araştırmada, bazı katılımcılar bireysel olarak koşu bandını kullanmak üzere teşvik edilirken bazılar da grup olarak bir araya getirilmiş. Grup olarak koşu bantlarını kullananların yüzde 65’i kendini daha üretken, yüzde 62’si daha az stresli, yüzde 60’ı ise daha yaratıcı olarak nitelendirmiş.

Sürekli oturarak çalışmayı yeni bir sigara içme yöntemi olarak nitelendiren girişimin kurucuları, araştırmanın ardından hayata geçen ve ilk kez Amsterdam’daki Edge Stadium binasına uygulanan yürüyüş odasını iş dünyasında yaygınlaştırmayı hedefliyor.


Görseller: Walking Room, Instagram