Bu yıl SXSW’te önemli bir değişiklik oldu. Festivalin yıllardır sponsoru olan Mazda’nın yerini Mercedes-Benz aldı. Bu ortaklığın ilk adımı geçtiğimiz yıl Frankfurt Otomobil Fuarı’nda atılmıştı. SXSW, Avrupa’ya Mercedes-Benz ile gelerek me Convention’a atacağını duyurmuştu. Bu yıl Mercedes-Benz de iadei ziyarete geldi ve adeta festival içinde festival yarattı.
Dev bir alan ve şehre yayılan etkinlikler
me Convention bu yıl Austin’deki Palm Park’ta etkinlik alanı kurdu. Alanın içinde panellerin düzenlendiği bir sahne, şehir içi ulaşımı iyileştirmek adına beyin jimnastiği yapılan atölyeler, deneyim alanları, yemek yemek ve dinlenmek için şezlonglar ve Mercedes-Benz’in en yeni otomobilleri yer alıyor.
Şehrin dört bir yanına yayılan SXSW sırasında her otel, park yeri ve boş alan bir aktivasyona ve sahneye dönüşüyor. Ancak bunlar tek bir nokta oluyor ve SXSW’e bağlı oluyor. Mercedes-Benz ise Palm Park’ta adeta dışarı çıkmayı gerektirmeyen bir alan kurgulamış. Otomotiv dünyasına ait gelişmelerin konuşulduğu oturumlar, açık havada dinlenme, ortak çalışma ve networking alanı da bu duyguyu besleyen öğelerden. Diğer yanda ise bir aracın üzerine kurulmuş sanal gerçeklik deneyimi ile her iki dünyada da hareket eden eğlenceli bir aktivite sunuluyor. Sanal gerçekliği bu yönüyle destekleyen çalışmalar genelde tek bir noktadan üç eksenli hareket sunuyor. me Convention’da ise araç üzerinde sabit kalıp fiziksel olarak da hareket eden bir araç yerleştirilmiş.
En yeni modeller me convention’da
Mercedes-Benz, hemen her ürün yelpazesinden en yeni modellerini getirmişti. e 63 4Matic+ Estate, Concept EQ, The Vision Van, Mercedes-AMG GT alanda bulunan araçlardı. Elektrikli, konsept, spor ve lüks gibi farklı ürünlerin bulunmasıyla hem markanın zenginliği hem de hedef kitlesinin genişliğini öne çıkarılmıştı.
Görsel: Bigumigu