Dijital üretim yapan pek çok sanatçının dahi yaratım süreci eskiz defterinde başlıyor. Bilinçli müdahalenin minimuma indiği bu yüzeyler, en samimi ve çizgi kalitesi en yüksek çizimlerin yansıdığı alanlar. Fikirleri not aldığımız, geliştirdiğimiz, taslak haline getirdiğimiz bu alanlar, an geliyor başlı başına sanat eseri haline geliyor. Sanatçı ve aşçı Itsuo Kobayashi’nin 32 yıldır tuttuğu görsel yemek günlükleri, Angela Mckay’in sulu boya seyahat günlükleri ve José Naranja’nın el yazması günlükleri son zamanlarda yer verdiğimiz bu türden örneklerdendi. Şimdi ise doodle’larıyla özellikle Behance ve Instagram’da ses getiren Mattias Adolfsson’a ait defterler var sırada.
Her sayfa birer sanat eseri
İsveçli sanatçı Mattias Adolfsson için doodle’lar; sıradan, sıradışı veya bu ikisi arasındaki her şeye dair gözlemleri yansıtabileceği fantastik eskiz defterleri yaratmanın anahtarı. Adolfsson’un her bir Moleskine defteri, yeni bir sanat galerisi gezmek gibi.
Seçtiği gerçeküstü konular ve kurguladığı kompozisyonlar da sanatçının çizgilerini ilginç kılıyor. Örnek vermek gekirse; sıkış tıkış X-ray kuyrukları, uzay sahneleri, çöp yığınları, şirin yaratıklar tarafından işgal edilmiş şehir manzaraları, bitki ve hayvan türleri, deniz canlıları, tuhaf icatlar, hayali kalemler, fantastik ulaşım araçları ve daha nicelerin sayabiliriz. Yer yer tatlı kusurlar taşıyan çizgilerin dinamizmi, her kuytu ve çatlakta gizlenen detaylar da etkili. Malzeme olarak kurşun kalem ve mürekkepli kalem kullanan sanatçı, renklendirmeyi sulu boya ile yapıyor.
Mattias Adolfsson’ın tüm çalışmalarına Etsy mağazası ve internet sitesi üzerinden göz atabilir; Instagram’ından ve Behance profilinden sanatçıyı takip edebilirsiniz.
Görsel: Instagram