Reklam veya bir markanın, kurumun, organizasyonun sahiplendiği proje konsepti hayatımızın merkezinde bir yerlerde dolaşır hale geldi. Reklam kavramı sürekli olarak içeriğini ve yöntemini değiştirirken bireyler ise reklamlarla karşılaşmamak için farklı teknikler geliştiriyor. Adblock Plus’ın IAB organizasyonuna katılımının reddedilmesi gibi kavram çatışmalarıyla da karşılaşır hale geldik insanlık olarak.
Yazar ve profesör James B. Twitchell, reklam görmeyeceğimiz tek mekanın rüyalarımız olduğunu söylüyor. Aramızdan hiçkimse Robinson Crusoe olmadığına ve ıssız bir adada tek başımıza yaşayamadığımıza göre, çevremizde insanlar olacak. O insanlar toplum olmanın gereğini yerine getirerek iş bölümü yapıp ürettikleri metanın üzerine ismini, markasını, katma değerini yazacak. Ölümüne depresyona girip yorganı ağzımıza kadar çeksek bile marka algısından kaçamıyoruz. Çünkü yorganın etiketinin bir yanımıza batması, hışırdaması an meselesi.
Studio Smack‘in hazırladığı “Branded Dreams – The Future Of Advertising” (Sponsorlu Rüyalar – Reklamcılığın Geleceği) isimli kısa film, bizim mutlak suretle yalnız olduğumuz noktaya sponsorlu içerik sıkıştırıyor. Bir kutup ayısı, uğur böceği veya kurbağa üzerindeki desenler, örümceğin ağı ve çiçeğin üzerindeki çiğ taneleri tamamen sponsorlu vaziyette. Ve tek bir markayı çağrıştırıyor zihinlerimizde.
Videonun başrolündeki markanın kim olduğunu söylememe bile gerek yok. İlk 3 sekansta anlayacağınıza dair bahse girmeye hazırım.
Görsel; Vimeo