Doğal alanlarda genellikle toprak, taş, dal ve yaprak gibi doğal malzemelerle büyüleyici arazi sanatı işlerine imza atılıyor. Bu işlerin geçici olması, galericilik düzenine karşı duran sanat pratiklerinden biri olarak arazi sanatının en önemli özelliklerinden biri. Andy Goldsworthy’nin eserleri bu anlamda yer verdiğimiz çarpıcı örneklerdendi. Richard Shilling de rengarenk yapraklarla yarattığı masalsı yerleştirmeleriyle dikkat çekmişti. Güney Afrikalı sanatçı Strijdom van der Merwe de ağaçlar üzerindeki yosun tabakalarını kazıyarak gerçekleştirdiği projesiyle hafızalarımıza kazınmıştı.
Doğada çalışma ortamı sınırsız
Kumsallar da sanatçıların çalışmayı sevdiği doğal alanlardan. Sam Dougados dev mandalalarıyla, Jben de dev kompozisyonlarıyla bu alanların ne kadar iyi bir tuval olabileceğini kanıtladı. Jon Foreman da kumsalları hem çizimleri tuval hem de kendi 3 boyutlu kompozisyonları için arka plan olarak kullanan ve şu sıralar arazi sanatı alanında dikkat çeken isimlerden biri.
Jon Foreman, arazi sanatını üniversitedeyken keşfetmiş ve bu alanla tutku derecesinde bir bağ kurmuş. Özellikle de yaşadığı yer olan Pembrokeshire’da (Galler) doğal dünyaya dair keşfedilecek daha çok şey olduğunu hissetmiş. Bölge geniş bir kıyı şeridine sahip ve Foreman çalışmalarının büyük bir kısmını deniz kenarında bulduğu taşlarla ve kayalarla inşa ediyor. Foreman’ın arazi sanatı dışında ayrıca kumsala çizimler yaptığı da görülüyor.
Foreman, arazi sanatının sanatının kendisine sanatçı olarak, çizim veya resim yapmaktan daha fazlasını sunduğunu belirtiyor. Arazi sanatında sonsuz olasılıklar var. Sadece bu da değil, aynı zamanda çalışma ortamı da sınırısız ve her biri bir sonrakinden farklı. Dışarı çıkıp yeni bir eser yaratmanın sağlığı üzerinde derin bir etkisi olduğunu vurguluyor sanatçı. Bu sayede zihnini sakin ve sağlıklı tutabildiğini belirtiyor.
Jon Foreman’ı internet sitesi, Facebook sayfası ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Instagram
Manşet görseli düzenlenmiştir.