Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Krüw’ün Sağlam Sanatçıları: Moklich

Krüw’ün Sağlam Sanatçıları: Moklich

Türkiye'nin yeni ve sıkı sanatçı kolektifi Krüw'ün üyelerini tanıyoruz.

90’z sergisiyle doğan ve Villianz, Canavarz sergileriyle ekibini genişleten Türkiye’nin en yeni sanatçı kolektiflerinden Krüw‘ün üyelerini teker teker tanıyoruz. Serimizin bu haftaki konuğu Moklich.

Krüw’ün üyeleriyle yaptığımız röportajların tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

1984’te İstanbul’da doğan Moklich, Bilgi Üniversitesi’nde aldığı Sosyoloji eğitimini yarıda bırakıp Işık Üniversitesi Grafik Tasarım bölümünden mezun oldu. 2011’de Krüw’den Zezeah’la Big Baboli’yi kurdu. Aynı zamanda bir tekstil firmasında tasarımcılık yapmaya devam ediyor.

Ufak yaşlarda başladığı çizimin yerini lise yıllarında müzik aldı. Bu sürede neredeyse hiç çizim yapmayıp gitar çalan Moklich, lise bittikten birkaç sene sonra yeniden çizmeye başladı. Grafik bölümünde özgün baskı (gravür ve serigrafi) ile tanıştıktan sonra Zezeah ile rahatça konser afişleri basabileceğimiz bir atölye açma fikrini hayata geçirdi. Birbirlerinden doğan boşluklarda müzik ve illüstrasyonu devam ettiriyor.

Karabasan / Canavarz

Adeta iki farklı karakterle bir yanda konser afişleri diğer yanda tekstil sektörüne tasarımlar yapıyorsun. Her ikisinin tadı farklı mı? Hangisini tercih edersin, sahneyi birine bırakma şansı mı yoksa bu döngünün sürdürülebilirliği mi?

Moklich: İki tarafın motivasyonları tamamen farklı. Tabi ki sadece albüm kapağı ve poster illüstrasyonları yapmanın keyfi bambaşka fakat para kazandığın ve tutkuyla yaptığın işleri birbirinden ayırmanın avantajları var. Moklich olarak istediğim işi istediğim şekilde yapma özgürlüğüm var.

Afiş tasarlarken üretim sürecin nasıl başlıyor? Konser afişinde yer alan müzisyenler veya albümleri seni etkiliyor mu?

Moklich: Tasarımcı olarak genel bir tavrım varsa müzisyende bunu bilerek geliyor zaten. Kendi tarzımla müzisyenin titreşimine uygun bir görsel yaratmaya çalışıyorum.

Big Baboli’nin Krüw’la tanışma hikayesinden Cincinius bize biraz bahsetmişti. Ekibe katılışınız nasıl oldu? Bunca üretken isimle birlikte olmak nasıl bir atmosfer yaratıyor?

Moklich: Krüw ekibiyle ben de Big Baboli’de tanıştım fakat ikinci sergide dahil oldum. Krüw çok iyi sanatçılarla dolu bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Kendi adıma Krüw ekibiyle sergiye hazırlanmak oldukça eğitici oluyor keza herkesin birbirinin işini rahatlıkla eleştirebildiği bir atmosfer var. Öte yandan iyi bir arkadaşlık ortamı var. 20 kişinin bu kadar iyi anlaşması her zaman çok kolay olmuyor.

Dracula / Villainz

Unutamadığın bir hikayesi olan işin var mı? O afişin konseri de olabilir tasarlanma süreci de, bu açıdan bakınca her anın kendi hikayelerini yaratıyormuş gibi duruyor.

Moklich: Özellikle bir iş söyleyemem belki ama benim için esas keyifli olan süreç. Tasarım sürecinden keyif alıyorsam sonunda tatmin oluyorum. Bu açıdan sevmediğim bir iş yok ama hiçbirine hayranlık beslediğimi söyleyemem. Genelde ürettiğim son işe yakınlık duyuyorum fakat bu işin taze olmasıyla alakalı sanırım.

Villainz sergisinde yer alan “Dracula” işin üzerindeki alıntıyla birlikte adeta bir mitin köklerine gidiyor. Bram Stoker’ın 1897’de yayınladığı Dracula kitabıyla başlıyor ve günümüze kadar yüzlerce farklı forma giriyor. Bu işte seni besleyen eserler hangileriydi? Dracula, senin için mutlak kötü karakter midir?

Moklich: Aslında mit daha eskilere dayanıyor ama Bram Stoker hedefi 12’den vurmuş. Zamansız bir eser. Coppola’nın Dracula’sı da kitaba oldukça sadık. Filmin atmosferi, müzikleri, kostümleri ve Gary Oldman’ın performansına zaten hayrandım, o yüzden nasıl bir Dracula resmedeceğime karar vermek zor olmadı.

Mutlak kötülüğe ve iyiliğe inanmadığım için Kont Dracula’nın kötü olması ya da olmaması biraz karmaşık. Sonuçta yüzyıllarca bir şatoda yaşamış, kanlı savaşlar görmüş, ağır travmalar geçirmiş ve kan şehvetiyle lanetlenmiş bir adamdan bahsediyoruz. O da yazılmış birçok “kötü” karakter gibi kendince belli gerekçelerle kötü şeyler yapıyor. Hayal ürünü bile olsa bir karaktere mutlak kötü demek biraz zor. Bu gerçek hayatta daha da zorlaşıyor.

Takip ettiğin sanatçılar kimler? İşlerini beğendiğin takip etmemizi önerebileceğin sanatçılar var mı?

Moklich: Çok fazla iyi sanatçı var, seçmesi zor. Aklıma Frank Kozik ve Chapman biraderler geliyor. Ayrıca herkese David Cronenberg‘in filmlerini izlemesini, izleyenlerinse bir kere daha izlemesini tavsiye ederim.

Moklich’i Big Baboli ve Behance üzerinden takip edebilirsiniz.

Sunflower

Cry Baby

Kes Kamlama

Fabrika

Cosmic Wings

Görsel: Moklich