Bu ayı Eylül’ün sonunda gerçekleşecek 25. Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’ne ayırdık denebilir. Haftalardır konuşmacı listesini sizlerle paylaşıyor, reklamcı duayenleri ayrı, pazarlama ustalarını ayrı, dijitalcileri ayrı ele alıyoruz. 3 gün sürecek yaratıcılık festivalinde herkesin dinlemek için öncelik vereceği oturumlar var elbet. Benimkiler de böyle:
1. gün:
Thorold Barker’ı mutlaka dinlemek istiyorum. Malumunuz, dijital çağda gazeteciliğin evrimi konusuyla böyle bir dönemde böyle bir coğrafyada nasıl ilgilenmem ki. Bir reklamcı olarak medyanın gidişatı da son derece gündemim, bir vatandaş olarak haber alma özgürlüğümün son durumu da.
Barker Financial Times yıllarının da hakkını vereecek şekilde editörlük kariyerinde iş dünyası, makroekonomi, finans alanlarında görüş bildiriyor olsa da bu konuşma başlığını seçmesinin yeni anlamları da olduğunu düşünüyorum.
Henry Mason trendwatching.com’un kurucusu, bu bile benim için başlı başına bir neden. Şimdiye dek 6 kıtada 200’den fazla sayıda ülkede trend etkinliklerinde konuşmacı olarak yer aldı ve şimdi dinleme sırası bende! Dünyanın en etkili görülen trend referans kaynağının yönetici ortağı Mason The Guardian, The New York Times, The Economist gibi kaynaklarda trend uzmanı olarak makaleler yayınlıyor.
2. gün:
Alexandar Matt’i dlnlemek benim için beni hedef alan dev bir markanın yaratıcı pazarlama stratejileri yaratan kişinin ağzından dinlemek demek. Matt Adidas’ın iki markası olarak hem Originals’ın hem Neo’nun pazarlama ve iletişiminden sorumlu ama benim dikkatimi çeken Originals. Kariyeri boyunca Levi’s ve Nike için de çalışmış olan Matt gençlere nasıl iletişim yapılır iyi biliyor olsa gerek.
Bu oturuma benim de katılacağımı söylememde gerek var mı? Wieden + Kennedy denince akan sular durur. Şu haberde bugüne dek en çok öne çıkan işlerini seçmekte son derece zorlandığım bu iki dahinin bir araya geldiğinde ne anlatacaklarını tüm kariyerimi bir kenara bırakıp 4 sene reklamcılık okumuş biri olarak merak ediyorum!
3. gün:
Mercedes Erra, Havas’ın dünya geneli anlamında icra kurulu başkanı ve bir başka reklam ajansının kurucusuyken neden iletişimde kadının yeri adlı bir seminer verdiğini düşünmekte yarar var. Kaldı ki kendi ajansını 15 sene içinde Fransa’nın en büyük ajansı haline getiren bir kadın reklamcıdan bahsediyoruz. Markalama ve reklam alanındaki deneyimlerinin yanısıra Erra insan hakları konusunda çalışmalarını hiç durdurmadı. Unicef, Human Rights Watch,Women’s Forum for the Economy and Society gibi birçok kuruluşta aktif olarak çalışan Erra’nın yaratıcılık festivalinde konuşmacı olarak bu konuya nasıl değineceğini mutlaka dinlemek isterim.
