Tencent Holdings CEO’su David Wallerstein ve Lilium başkanı aynı zamanda CEO’su Daniel Wiegand Web Summit ana sahnesinde gerçekleştirdikleri konuşmada geçtiğimiz mayıs ayında prototipi açıklanan Lilium Jet hava aracını tanıttı. ikili artan dünya nüfusu ve yaklaşmakta olan iklim krizi sebebi ile alternatif ulaşım araçlarının insan hayatı için neden önemli bir yere sahip olduğunu anlattı.
2015 yılında kurulan Münih merkezli hava hizmetleri girişimi Lilium, süreç içinde mobilite konusunda uluslararası üne sahip bir yüksek teknoloji merkezi haline geldi. Kurulduğu zamanlarda otomobilleri uçurmak ile ilgilenen toplamda iki veya üç şirket bulunuyordu. Geçtiğimiz dört yıl içerisinde ise 200’e yakın şirket artık bu konu için çalışıyor. Lilium yatırımcılarından biri olan ve 1998 yılında kurulan Tencent Holdings ise ödeme, güvenlik, bulut teknolojisi ve yapay zeka gibi alanlarda yaptığı yatırımlarla farklılaşırken ortaklık kurduğu şirketlerin ticari büyümesini destekliyor. Lilium bugün 100 milyon dolardan fazla fon toplamış durumda ve 400’e yakın çalışanı ile geleceğin alternatif ulaşım yöntemleri için çalışmalarını sürdürmeye devam diyor.
Lilium çevreci ve ekonomik bir strateji izliyor
Tencent Holdings CEO’su David Wallerstein konuşmanın başında 2050 yılında 10 milyar olacak dünya nüfusuna dikkat çekerek küresel iklim krizinin günlük yaşamdan besinlere ve hastalıklara kadar her alanda insanlığı etkileyecek oluşuna vurgu yaptı. Artan bu nüfus ile birlikte şehirlerde yaşayan insan sayısının da yüzde 55lerden yüzde 65lere çıkacağını söyleyen Wallerstein bu durumun şehirlerde daha fazla yolun ve daha fazla otomobilin olması anlamına geldiğini belirtiyor. Bu problemin çözümü olarak girişimin elektrikli hava taşıtı Lilium Jet’i ön plana çıkarıyor.
Kalkışını dikey olarak gerçekleştiren Lilium Jet kalkıştan sonra elektrikli motorları ile yatay hareketine geçiyor. Hava taşıtının bu özelliği ile birlikte en çok dikkat çeken artıları ise çevreci ve ekonomik oluşu.
Basit ve kolay erişim hizmeti sunmayı hedefleyen Lilium diğer ulaşım araçları ile rekabet için çeşitli fırsatlar sunmayı planlıyor. CEO Wiegand şirketin herkesin istediği zaman istediği yere kısa sürede ulaşması için kurulduğunu söylerken uçmanın da bu işlem için muhteşem bir aracı olduğunu vurguluyor. Dünyanın ilk tamamen elektrikli ve beş koltuklu hava aracı “Lilium Jet” bu hedefler doğrultusunda geliştiriliyor.
"Our life is totally dependent on the connectivity and the transportation system we have." 🛣️@Lilium President & CEO Daniel Wiegand on the future of flying taxis ✈️🚕#WebSummit pic.twitter.com/QQm15x8JNE
— Web Summit (@WebSummit) November 6, 2019
Saatte 300 km / s hız ile 300 kilometre menzile kadar uçması hedeflenen elektrikli hava taşıtının ilk deneme uçuşu da geçtiğimiz mayıs ayında gerçekleştirildi. 36 adet elektrikli motoru sayesinde sadece 60 dakikada 300 kilometreye kadar gidebilen jet, otomobil ve hızlı tren gibi diğer ulaşım araçları ile kıyaslandığı zaman onlardan katbekat daha fazla yol alabiliyor. Hava aracının 2025 yılına kadar dünyanın çeşitli yerlerinde faaliyete geçmesi bekleniyor.
Sessiz ve güvenli ulaşım
CEO Daniel Wiegand konuşmasında iki önemli noktaya değindi. Bunlardan ilki ses. Dikey olarak kalkan bir diğer hava aracı helikoptere oranla 10 kat daha sesiz çalışıyor. Jet gürültü kirliliği oluşturmamasının yanı sıra görsel olarak da estetik bir yapıya sahip. Her ne kadar şehirlerin üstünde bir hava trafiği henüz oluşmamış olsa da Lilium küçük alanlara veya binaların üstüne yapacağı havaalanı noktaları ile yılda bir milyon insanı taşımayı hedefliyor. Bu hedefin arkasındaki en büyük etken şirketin fiyatlandırma politikasında izlediği tutum. Lilium Jet standart kara taşıtlarına oranla 7 kata kadar daha hızlı ulaşım ve 3 kat daha fazla yük taşıyabiliyor. Jeti kullanacak pilotların standart bir taksi sürücünden üç veya dört kat daha fazla kanabileceğini söyleyen Wiegand fiyatlandırma konusunda da rekabetçi bir politika izleyerek yıllık bir milyon yolcu hedeflerine ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor.
Wiegand değindiği diğer bir konu ise güvenlik. Bir hava taşıtı için güvenliğin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan CEO, Lilium Jet’in ticari uçaklar gibi güvenlik standartlarını olduğunu vurguluyor. Uçaklardaki güvenlik riskinin diğer ulaşım araçlarına oranla oldukça düşük olduğunu göz önünde bulundurunca bu standardın yeteri kadar yüksek olduğu söylenebilir. 4 uçuş kontrolü bilgisayarı ve 3 bataryası jetin güvenliğinin temelini oluşturan diğer unsurlar. Bu sayede hava aracının her durumda güvenli bir şekilde karaya inmesi sağlanıyor.
Daniel Wiegand jetin 6 ila 12 ay daha test edilmesi gerektiğini söylüyor. Şirketin hedefi ise bu teknolojinin sanayileşmesi ve ticarileşmesi. Böylelikle insanlar gün içerisindeki ulaşımlarında farklı alternatifleri tercih edebilecek.
Web Summit ana sahnesinde gerçekleşen konuşmanın tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Görsel: Web Summit