Drone’lar artık video ve fotoğraf çekimleri için yaygın bir şekilde kullanılıyor. Fakat bu cihazları uçururken karşılaşılan bazı zorluklar henüz tam anlamıyla aşılabilmiş değil. Özellikle ilk zamanlar bu cihazları kullanmayı deneyenler, aygıtın yere düşmesi veya bir ağaca takılı kalması gibi durumları sıkça deneyimliyor. Arizona Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacılar, doğrudan zemine çarpmayan, ancak şişirilebilir gövdesini engellerden sektirmek ve hatta bazı durumlarda onları kavramak için kullanan deneysel bir drone projesi geliştirdi.
‘SoBAR’ ismi, yumuşak gövdeli hava robotu anlamına gelen Soft-Bodied Aerial Robot’tan geliyor. Bu özel drone, normal cihazlarda bulunan sert elektronik bileşenleri içeriyor. Ancak önemli bir farkı var. Bu da komutla şişen yüksek mukavemetli poliüretan kaplı kumaş bir gövdeye sahip olması.
Yumuşak gövdesi, çevresiyle olan etkileşiminde avantaj yaratıyor
SoBAR’ın yapımında, kuşların kemiklerinin ince ve boşluklu yapıda olmasından ilham alınmış. Ayrıca pervanelerin bulunduğu şişme kollar pervaneyi geçerek dışarı taşıyor. Bu da çarpma anında pervanelerin hasar almasını önlüyor. Böylece drone, büyük bir hasar görmeden yerden veya duvarlardan sekebiliyor.
Aygıtı daha da iyi hale getirmek için araştırmacılar SoBAR’ın altına, şişme kılıfın içine yerleştirilmiş çelik bir tüneyen kavrayıcı eklemişler. Drone bir dala veya çalıya çarparsa, kavrayıcı bunun etrafına kenetlenebiliyor ve cihazın yerinde kalmasına imkan tanıyor. SoBAR’ın kendisini bir nesneye tutturması yalnızca üç milisaniye sürüyor.
Bu, yalnızca drone’un düşmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda cihaz yerinde durduğu sürece pinini tüketmediğinden uzun süreler boyunca tek bir konumda kalması enerji açısından verimli bir durum yaratıyor.
Drone built with a woven textile inflatable frame for the ease of portability and lightweightness. The stiffness of the frame is pneumatically adjusted. pic.twitter.com/Jkcd2aykLP
— mechberm (@mechberm) April 21, 2023
Arama kurtarma çalışmalarında kullanılacak
Araştırmacıların bu yeniliği kullanmayı planladıkları alanlardan biri, acil durum müdahale ekiplerinin hayatta kalanların mahsur kaldığı boşlukları veya alanları belirlemesi gereken arama kurtarma çalışmaları. Ekibe göre şu anda piyasada bulunan drone’lar henüz karmaşık alanların arasında gezinmek için yeterince donanımlı değil. Çünkü piyasadaki drone’lar sert gövdeleriyle çarpışma direnci konusunda dezavantajlı.
Bunların harap olmuş bir yapıdaki direklere, kirişlere, borulara veya kablolara çarpması genellikle felaketle sonuçlanıyor. Düzelmeyecek şekilde bozuluyorlar. Oysa drone’ların bir dizi görevi yerine getirmek için çevreleriyle fiziksel olarak etkileşime girebilmesii gerekiyor. Yumuşak bir gövde, çarpışma esnekliği sağlamak için yalnızca darbe kuvvetlerini emmekle kalmıyor; aynı zamanda tüneme gibi dinamik manevralar için gerekli malzeme uyumluluğunu da sunuyor.
Görsel: EurekAlert