İspanyol fotoğrafçı ve sanatçı Rubén Álvarez’in ilham kaynağı, kendi sağlık sorunu hakkında araştırma yaparken keşfettiği bir tedavi. Tükürük bezi tümörleriyle uzun yıllar mücadele eden Álvarez, bir müddet sonra olası bir tedavi seçeneği olarak hematopoeziyi (vücutta kan hücrelerinin ve kan plazmasının oluşturulduğu süreç) gündemine almış. Ne yazık ki bu tedavinin onun durumu için işe yaramayacağına karar verilmiş. Ancak bu süreçte keşfettikleri Haematopoiesis (hematopoez) adlı kişisel bir proje için tetikleyici olmuş.
“Haematopoiesis” bilimle sanatı buluşturan bir fotoğraf serisi
“Bu proje benim çok kişisel olan deneyimlerimden ilham aldı. Başımın ve boynumun etrafında bulunan 15’ten fazla pleomorfik adenom (tümör) için tedavi ararken Hematopoez sürecini keşfettim. Onları çıkarmak ve yüz sinirlerimi yeniden yapılandırmak için birkaç ameliyat geçirdim. Ayrıca bu adenomların tekrar ortaya çıkmasını önlemek için neredeyse otuz radyoterapi seansına girdim.” diyor sanatçı.
“Haematopoiesis” sanatçının beş ay içinde oluşturduğu toplam 280 fotoğraftan oluşuyor. Fotoğraflardaki 50 hücre tasvirini; boya, sıvı koyulaştırıcı, ferrofluid ve mıknatıs kullanarak tek tek kendi elleriyle yaratmış. Ardından bu hücrelerin fotoğrafları çekilmiş. Bu arada kendisinin aslında post-prodüksiyon ve dijital sanat alanında kariyer yapmış olduğunu da belirteyim. Haematopoiesis ise onun portfolyosundaki herhangi bir çalışmaya hiçbir şekilde benzemeyen tamamen yeni bir yaklaşımın ürünü.
Sanatçı eserlerinin yapım sürecimi anlatan bir video ile başlayan tweet zincirinde, neler yaşadığını adım adım anlatmış.
This is the story of the Haematopoiesis.
A story of how I turned my fight against salivary gland tumors and facial paralysis into an artistic project. pic.twitter.com/4e1cFd9YhZ
— RUBEN® (@artofruben) November 18, 2021
Rubén Álvarez’in çalışmalarını Behance profili ve Instagram’ı üzerinden takip edebilirsiniz.
Görsel: Behance