Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
İşin İçinden Çıkanlar – Refik Anadol

İşin İçinden Çıkanlar – Refik Anadol

Akbank sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz İşin İçinden Çıkanlar serisinin altıncı programında medya sanatçısı ve yönetmen Refik Anadol konuğumuz oldu.

Akbank sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz İşin İçinden Çıkanlar isimli Instagram Live serimizde konuklarımızla fikirlerini, yaratıcılıklarını ve yetkinliklerini dijital dünyanın unsurlarıyla nasıl birleştirdiklerini, bu yolda neler yaşadıklarını konuşuyoruz. Kendi alanlarında ufuk açıcı çalışmalar gerçekleştiren konukların yer aldığı canlı yayın Akbank’ın Instagram hesabında gerçekleştiriliyor. Bigumigu Genel Yayın Yönetmeni Yalçın Pembecioğlu moderatörlüğünde ilerleyen sohbette konuklarımız kendi hesaplarından yayına katılıyor. 22 Nisan’da gerçekleştirilen İşin İçinden Çıkanlar serisinin altıncı programında medya sanatçısı ve yönetmen Refik Anadol konuğumuz oldu.

Son 7 yıldır UCLA’de (University of California, Los Angeles) medya sanatları ve tasarım bölümünde ders veren Refik Anadol ile mekan üzerine üretim yapmak, yapay zekayı ve veriyi sanat eserlerinde kullanmak gibi konular üzerine konuştuk.

Refik Anadol pandemideki üretim sürecini ve projelerini anlattı

Refik, ilk olarak bir medya sanatçısının veriyi nasıl kullandığına değiniyor. Veriyi farklı algoritmalarla kullandığınız zaman mevcut fonksiyonunu değiştirebiliyorsunuz. Aslında her veri sanat eserine dönüşebiliyor ve her mekanda sergilenebiliyor. Verinin her formda olabileceğine değinen Refik, kendisi için verinin sadece sayılardan oluşmadığını onları hatıra olarak okumaya özen gösterdiğini söylüyor. Mekanın kanvas olması, ışığın materyal olması, algoritmanın ve makine zekasının var olmasının önemli bir sanatsal hikaye sunduğunu belirtiyor. Makine, mekan ve insan arasındaki ilişkiden yola çıkarak işlerini ortaya çıkarıyor.

Yapay zekayı sanata katmak konusu konuşulurken algoritmalarla daha yaratıcı olmak konusuna değiniliyor. Bu algoritmaları mimari ile buluşturmak ise Refik’in asıl odaklandığı bölüm oluyor. İstanbul’daki Makine Hatıraları: Uzay sergisi de bu noktada konuşuluyor. Her birinin hızı yönü ve renginin yapay zekadan ilham aldığı 70 milyondan fazla partikülün olduğu serginin üretim sürecine değiniliyor. Refik, üretim sürecinde kullandığı araçları anlatıyor. Makinenin asıl ilham kaynağı olduğunu söylüyor.

Pandemi döneminde iş hayatında ve günlük hayatında değişen konuları sorduğumuzda ise bu dönemin kendisi adına araştırma yapmak için iyi bir fırsat olduğuna değiniyor. Sanatçı; teknoloji, sanat ve bilim alanında birçok konuda araştırma yapma fırsatı buluyor. Derine inmek, okuyamadığı, göremediği şeyleri detaylı olarak incelemek için daha fazla zamanı oluyor. Bununla birlikte dünyanın farklı noktalarında sergi süreçleri pandemi döneminde bir anda kesintiye uğrayınca daha fazla ailesiyle vakit geçirmeye fırsat buluyor. Farklı deneyimlerin içinde kaybolmak için kendine bir alan açıyor.

Refik Anadol, ilerleyen süreçlerdeki projelerine ise konuşmanın sonunda değiniyor. Yaklaşık 35 dakika süren yayının tamamı Akbank Instagram hesabında yer alıyor. Aşağıdan yayının tamamını izleyebilir ve sohbetin detaylarına ulaşabilirsiniz.

Görsel: Instagram