Hollandalı sanatçı Thijs Biersteker, görüntülü sohbetlerden ve e-postalardan NFT’lere uzanan günlük çevrim içi hareketlerden kaynaklanan emisyonları görünür kılan bir yerleştirme hazırladı. MB>CO2 isimli bu yerleştirme; her biri Zoom görüşmeleri, Spotify çalma listeleri, Netflix izlemek gibi farklı dijital eylemleri gösteren üç monitör içeren bir düzenek. Bu düzenek, her eylemle ilişkili emisyonu gerçek zamanlı olarak hesaplamak için bir algoritma kullanıyor. Bağlı olduğu bir mini bilgisayar bu emisyona karşılık gelen miktarda karbondioksit gazı yuvarlak bir teraryuma salınmasını tetikliyor.
Teraryumdaki karbondioksit konsantrasyonu arttıkça, bitkiler olumsuz etkileniyor, kimileri solmaya başlıyor. Böylece insanın internet kullanımının genel olarak gezegen üzerindeki etkisi için görsel bir metafor yaratıyor. Tabii keşke bu etkiyi anlamak için bu teraryumdaki masum bitkiler bu çileyi çekmek zorunda olmasa. Ancak endişe etmeyin, Biersteker, “Bazen karmaşık sorunları daha küçük ve ilişkilendirilebilir hale getirmek, büyük resmi yeniden anlamamıza yardımcı olur.” diyor. “Yaptığımız etkiyi görmekten ne kadar uzaklaşırsak, umursamayı bıraktığımız noktaya o kadar yaklaşırız.”
İnternetin karbon ayak izi, büyük ölçüde ağa güç sağlamak için gereken enerjiden, içerikleri barındıran veri merkezlerinden ve sunuculardan kaynaklanıyor. Bu, küresel emisyonların yüzde 3,7’sini oluşturuyor. Bu oran, dünya genelindeki tüm hava trafiği kaynaklı emisyonlara eşit.
Biersteker, teraryumdaki bitkilerin ve çevrenin zarar görmemesi için düzeneği her ay yalnızca yarım saat çalıştırıyor
Biersteker’e göre, bu karbon ayak izini azaltma çabaları, insanların günlük çevrimiçi eylemlerimizin etkisini görselleştirmesi veya hesaplaması zor olduğu için pek gündeme gelmiyor. Bunun nedeni, veri merkezleri gibi internet alt yapılarının genellikle gözden uzak olması ve çevrim içi hizmet sağlayıcıların platformlarının kullanımıyla ilişkili emisyonlar hakkında veri yayınlamaması. Biersteker, bu alanda muazzam bir şeffaflık eksikliği olduğuna dikkat çekiyor.
MB>CO2 kurulumu, özellikle görüntülü aramaların etkisine odaklanmış. İzleyicilerin yerleştirmeyle bağlantılı arama yapmasına imkan tanıyan etkileşimli bir öğe içeriyor. Görüntülü sohbet pencereleri monitörde görüntülenirken, algoritma her bir çağrı tarafından dakika başına üretilen emisyonları tahmin ediyor ve çağrı devam ettiği sürece CO2’nin teraryuma salınmasını tetikliyor. Algoritma, arayan kişinin donanım özelliklerinin ve konumunun yanı sıra IP adreslerine göre kullanılan sunucuların konumunu da dikkate alıyor. Biersteker, konumun önemli olduğunun altını çiziyor: “Örneğin Almanya’da enerji kömüre bağımlı olduğundan, Hollanda’dakinden çok daha fazla kirlenmeye sebep oluyor.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Biersteker bu düzeneği; yüzde 95 geri dönüştürülmüş çelikten, ekranlardan ve düşük enerji tüketimine sahip bir LattePanda Alpha tek kartlı bilgisayardan (single-board computer/SBC) inşa ederek kurulumun çevresel etkisini düşük tutmuya çalışmış. Yerleştirmeyi her ay yaklaşık yarım saat çalıştırıyor, çünkü teraryumun aşırı doldurulması bitkileri öldürebilir ve bu da teraryum açıldığında fazla karbondioksitin atmosfere salınmasına neden olabilir. “Kullanımını sınırlamak bitkileri canlı tutuyor, böylece fotosentez yoluyla CO2’yi oksijene çevirmeye devam edebilirler.” diyor sanatçı. “Milyonda 1,100 parçanın üzerine çıkmak, bitkilerin yapraklarının tamamen büzülmesine neden oluyor, bu yüzden onu kapatıyoruz. ”
Yaratıcı alandan bazı isimler, NFT ile ilişkili emisyonları öğrendikten sonra yenilerini yapmayı bıraktı
Thijs Biersteker, eserin bizzat karbon salımına neden olmaması için başka şeylere de dikkat ediyor. MB>CO2’yi dünyanın dört bir yanına göndermek yerine, şu anda Hollanda’daki stüdyosunda tutmayı tercih ediyor. Üstelik bu şekilde daha da çok ilgi görmüş. Küratörler, sanatseverler, UNESCO’dan insanlar yerleştirmeyi görmek için kurulumun çalıştırıldığı yeni seansları bekliyor. “Bir sonraki seanslar için tamamen dolu olduklarını belirten sanatçı, bekleme listesinin de gittikçe büyümeye devam ettiğini söylüyor. NFT tutkunları da esere yoğun ilgi gösteriyor.
“Çok komik, bazı NFT platformları bu çalışmanın bir NFT’sini üretip üretemeyeceğimizi bile soruyor.” diyor sanatçı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
NFT’ler, Amerikalı sanatçı Beeple’ın şimdiye kadarki en pahalı dijital görüntü haline gelen bir kolajı da dahil olmak üzere,yapılan yüksek profilli satışların ardından herkesçe bilinir hale geldi. Ancak mimar Chris Precht de dahil olmak üzere bir dizi yaratıcı, NFT sanat eserlerinin basılması ve satılmasıyla ilişkili büyük emisyonları keşfettikten sonra gelecek sürümleri iptal etti.
İnternetin çevre üzerindeki etkileriyle ilgileniyorsanız, dijital atıkları temizleyen fiziksel çöp kutusu IRL Trashcan’e de göz atmak isteyebilirsiniz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Instagram