İklimlerin değişmesinde ve iklim krizinin gezegenimizde soruna yol açmasında büyük rol oynayan fosil yakıtların çok derin bir tarihi bulunuyor. Her ne kadar 1800’lerin başından itibaren petrol ekonomisinin özellikle ABD’de yükselişe geçmesiyle petrolün ve buna bağlı terimlerin insanların odağına girmiş gibi gözükse de dünyanın dört bir yanındaki topluluklar çok daha eski zamanlardan bu yana yakıtları kullanıyor. Neredeyse 5000 bin yıla dayanan bu tarihi hikayede Deepwater Horizon petrol sızıntısı gibi yakın zamanlardaki olaylar daha akılda kalıcı olsa da içerisinde çok farklı ve minik anekdotlarla bezeli binlerce hikaye ve gelişim öyküsü bulunuyor.
Üretimi 9 yıl süren 67 metrelik duvar halısı fosil yakıtlarının tarihini bir film gibi anlatıyor
İnsan varlığının temelini oluşturan her noktada hayatımızda olan petrolün hikayesi kronolojik bir şekilde Sandra Sawatzky tarafından bir duvar halısına işleniyor. Kanadalı multidisipliner (çokdisiplinli) sanatçı Sandra Sawatzky kendini yazar, tasarımcı, film yapımcısı ve nakışçı olarak tanımlıyor. Memleketi Calgary şehrinde (Alberta, Kanada) bir nakış kursuna katılmasından sonra kariyer planlarını değiştiren Sawatzky, İngiltere’nin tarihini Norman bakış açısıyla anlatan kilim Bayeux İşlemesi’nden aldığı ilham ile fosil yakıtların tarihini kumaş üzerine adeta bir film şeridiymişçesine işlemeye başlıyor.
Yapımı 9 yıl süren The Black Gold Tapestry; fosil yakıtlarının keşfini, tarih boyunca kullanım şeklini olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alıyor. El işlemeli 8 parçalık eserin her birinde insanlığın petrol, gaz ve kömürle olan karmaşık ilişkisine ve bununla birlikte insanlığın yaşamış olduğu olaylara ışık tutuluyor.
Yaklaşık 67 metre (220 fit) uzunluğundaki duvar halısı keten kumaştan. Üzerindeki işlemelerde ince yün iplikler kullanılıyor. Sandra Sawatzky, 8 parçalık yapıtına alışılmışın dışında bir şekilde birinci parçadan değil de üçüncü parçadan başlıyor. Planlama ve üretim süreci toplamda 9 yıl sürmüş olsa da bunun büyük bir bölümünü araştırmalar oluşturuyor. Sandra Sawatzky, The Black Gold Tapestry projesi için araştırmalar yapıyor, az bulunan görseller peşine düşüyor ve eskizler hazırlıyor. Son üç senelik zamanda ise el işçiliğinin olduğu nakış bölümüne yoğunlaşıyor. Bu süreç içerisinde haftada ortalama 65 saat dikiş yaptığı bilgisini paylaşıyor.
Tarihsel bir yolculuk
MS 2. yüzyılda Çin halkının gaz taşımak için döşediği bambu boru hatlarından dizel motoru icat eden Rudolf Diesel’e ve içten yanmalı bir motoruyla Henry Ford’a kadar uzanan bir hikayeye yer veriliyor. Her parçada adını geçirdiği toplulukların ya da kişilerin hikayelerinden de esintiler sunuyor. Çin’deki bambu boru hatları 19. yüzyıla kadar kullanılmış. Birçok beton içeriğinden daha fazla dayanıklılık gösteren bambu aynı zamanda çevreci bir çözüm olması nedeniyle son dönemlerde yeniden boru hatlarında tekrar popüler hale geliyor.
2017 yılında tamamlanan The Black Gold Tapestry, Kanada’da Glenbow Müzesi‘nde 2017-2018 yılları arasında sergilendi. 2018 yılında sekiz parçadan biri Londra’daki Kanada Yüksek Komisyonu’nda bir resepsiyonda gösterildi. Eserin tamamı şimdi Kanada’da Esplanade Arts & Heritage’ta sergileniyor.
Sanatçının yeni eseri The Age of Uncertainty ise 2021’in son aylarında sanatseverlerle buluşacak. Bu iş de yine insanın doğasına, teknolojiyle olan ilişkisine, üretime, çalışmaya dair anlatılar içeriyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: The Black Gold Tapestry, WePresent