Işık ışınlarının oluşturduğu renk spektrumundaki renklerin prizmatik bir kesitini, bildiğiniz nakış iplikleri kullanarak yeniden yorumlayan Gabriel Dawe, insanda dakikalarca izleme isteği uyandıran Plexus A1 eseri ile kapalı bir salona hapsedilmiş bir gökkuşağı illüzyonu yaratmayı amaçlıyor.
Havaya nakış işlemek
Esere daha yakından bakıldığında ise, bu havada asılı gibi duran büyüleyici ışık tayfının nasıl elde edildiğini anlamak mümkün oluyor. Gerçek bir ışık tayfının içindeki renk tonlarını ve geçişlerini bire bir şekilde kopyalayarak, nakış iplikleri ile tavandan zemine doğru asılmış şekilde tasarladığını belirten Dawe, enstalasyonunu inşa ederken sanki ‘havaya nakış işliyormuş gibi’ hissettiğini söylüyor.
İsmini insan vücudunun temelini oluşturan kan damarı ve sinir ağı olan Plexus sözcüğünden alan bir koleksiyon çatısı altında sergilenen eser, sanatçının perspektifi ile Plexus ağının kendi içindeki karmaşıklığı ve aynı anda çevresiyle olan uyumuna da gönderme yapıyor.
Smithsonian Amerikan Sanat Müzesi çatısı altındaki Renwick Galerisi’nde sergilenen eser aynı zamanda insanlığın evrenle olan görünmez bağını ve bu ince ince işlenmiş uyumu da sembolize ediyor. Doğadaki gizemlerin arkasında basit fizik yasalarının olmasından ilham alan Dawe için bu eser bir anlamda ‘gizemli ve bir o kadar da büyüleyici bir optik illüzyonun ardındaki çıplak gerçekler’i de temsil ediyor.
İnsan gözünün algılayabildiği ışık tayfındaki 15 rengi içeren ve yapımında toplam 60 mil uzunluğunda nakış ipliğinin kullanıldığı Plexus A1’in yapım aşaması tam 10 gün sürmüş.
Gabriel Dawe iplikleri kullanarak geçmiş deneyimleriyle barışıyor
Meksika’da büyüdüğü bölgede dikiş – nakış işlerinin yalnızca kız çocuklara uygun görülmesi üzerine, zamanında çok ilgi duyduğu bu hobiden bir dizi zorbalıkla vazgeçmek zorunda kalan Gabriel Dawe, sonraki yıllarda ipliklerle yeniden bir araya geldiğini anlatıyor. Sanat ve grafik tasarım okuduğu yıllarda bu incecik ipliklerin yaratıcılığını tetiklediğini bir kez daha fark eden Dawe özetle, Plexus serisinin ilhamını da kendisine ket vuran çocukluk deneyimlerine borçlu olduğunu söylüyor.
Görsel: Gabrieldawe.com